Beş перевод на португальский
41,360 параллельный перевод
Geçen sene polis, 100'ü aşkın silahsız siyah öldürdü silahsız beyazların beş katı.
O ano passado, a polícia matou mais de 100 pessoas negras desarmadas, cinco vezes mais do que brancos desarmados.
Son beş yılda tam üç kez soyuldum.
Fui assaltada três vezes nos últimos cinco anos.
Beş numara kapıdan girdi o olduğunu biliyordum.
Quando o número cinco entrou pela porta, eu soube que era ele.
DNA raporu onu aklayana kadar, beş yılını hapiste geçirdi.
Ele passou cinco anos preso até ser exonerado pelo ADN.
Tanıkların ifadesine göre duvarı kırıp içeri daldıktan sonra, tekrar sokağa çıkmadan önce beş dakika kadar içeride kalmış.in.
Uma testemunha disse que após a ter atravessado a parede, ficou lá dentro durante 5 minutos antes de recuar e voltar para a rua.
Başkan'la beş dakika görüşmeliyim.
Preciso de cinco minutos com o Presidente.
Başkan'la beş dakika görüşmem lazım cidden.
Preciso de cinco minutos com o Presidente.
Peki, beş dakikan senin olsun.
Está bem, vai ter os seus cinco minutos agora.
İki yıl önce vergi kaçakçılığından hüküm giydi. Cezası beş yıl.
Foi condenado há dois anos por evasão fiscal a uma pena de 5 anos.
- Beş dakika geçirmek istemez ki?
Liga ao embaixador da Venezuela.
Sizin tahmininiz nedir? Başkan'la beş dakika.
Pretende falar cinco minutos com o presidente.
Beş yıllık ceset muhtemelen ilk kurbanı.
Então a vítima de 5 anos atrás deve ser a primeira.
- Halledeceğim birazdan. - Çilingir kırk beş dakikaya burada olur.
Sim, já tratei disso, um serralheiro deve chegar dentro... de 45 minutos.
Ki bu da hesaplamalarıma göre bulut üstümüze gelene kadar bize beş dakika verir!
Pelos meus cálculos, isso dá-nos 5 minutos até que a nuvem esteja sobre nós.
Beş dolara alıyorum, beş dolara satıyorum.
Compro por cinco dólares, vendo por cinco dólares.
Tamam, şimdi 24 kurabiyelik bir kutu beş dolardan satılıyor.
Então... uma caixa de 24 biscoitos é vendida por 5 dólares.
Bunu tanesi beş kâğıttan 12 egzotik dondurmalı sandviçe çevirirsek kutu birdenbire 60 dolar ederinde olur.
Transformada em 12 exóticos sanduíches de sorvete, em cinco pedaços cada, e a caixa passa a valer 60 dólares.
Cıvık dondurmalı bir sandviç için beş dolar mı?
Cinco dólares por uma sanduíche de sorvete a derreter?
Ve biz de kar ortağı olduğumuza göre F-Braves kutu başına beş dolarını alacak ve biz de sıra dışı satıcılığımızın ödülü olarak payımızı alacağız.
E, como somos participantes nos lucros, os Bravos ficam com os 5 dólares por cada caixa deles, e cada um de nós fica com uma parte, pelas nossas vendas excepcionais.
Bize beş dakika verirseniz yakanızdan düşeriz.
Cinco minutos e todos nós iremos embora.
Bu beş para etmez kaçakçıları daha işe almadın mı?
Já recrutaste esses dois contrabandistas?
Romantik oyununu hızlandırmak için küçük bir beş yıldızlı baştan çıkarmalı öğle yemeği bile hazırladım.
Fiz até um pouco de comida sedutora de cinco estrelas para intensificar a sua táctica amorosa.
Şimdi normalde, beş haneli bir şifreyi kırmanız sonsuza kadar sürer.
Agora, geralmente, um código de cinco dígitos levaria uma eternidade a decifrar.
Salonda silahlı beş adam var.
- O que é que se passa? - Cinco homens no salão com armas.
Görünüşe göre bir, iki, üç, dört, beş düşmanımız var, Steve.
Parece que temos um, dois, três, quatro, cinco criminosos, Steve.
Beş yıl... ve eş ziyaretli.
Certo... e isso é...
Gömlek! Tamam, beş yeter.
- Está bem, cinco é bom.
Beş yeterli bence.
Cinco deve ser suficiente. Camisa!
İnlerindeki beş ayın ardından bu ayılar oldukça aç.
Depois de cinco meses no covil, estes ursos estão com muita fome.
Dişi, nehrin bu kısmına beş yıldır hükmediyor.
Ela domina esse pedaço do rio há 5 anos.
Onlar tek bir yunus gördüklerini sandıklarında da biz beş yunus görüyorduk.
Com o drone, conseguimos ver golfinhos, eles só viam 1 golfinho. Nós víamos 5.
... sonra beş yunus sayıyorsunuz, sonra tek bir noktaya baktığınızda hepsi arkanızda kalmış, size gülüyorlar.
Depois descobrimos que eram 5. A gente olha para um canto, e ficam atrás de nós, zombando.
900 kiloluk ağırlığıyla bu beş dişi aslanın hepsinden daha ağıdır.
Com 900 kg, ele pesa mais que as 5 leoas juntas.
Sonraki beş gün boyunca Sandesh insan kamera rolünü üstleniyor.
Nos 5 dias seguintes, Sandesh desempenha o papel de câmara oculta humana.
Beş nesildir o ve ataları sırtlanları besliyorlar hem de elleriyle.
Ele e os seus antepassados, compreendendo 5 gerações, alimentam as hienas à mão.
Sönümleyiciyi beş kata ayarla dedin, değil mi?
disseste para aumentar os inibidores 5 vezes, não foi?
- Beş, dört üç, iki, bir...
4, 3, 2, 1...
Rufus, onun iflas ettiğini, neredeyse her şeyini kaybettiğini ve beş yıl önce de, 2,5 milyar dolar parayla finanse edildiğini biliyor muydun?
Rufus, sabias que ele foi à falência, perdeu quase tudo e depois há quase cinco anos, foi financiado em 2,5 mil milhões de dólares?
Dünya üzerindeki yaklaşık her beş kişiden biri bu imparatorluk sınırındaydı.
Quase 1 em cada 5 pessoas no planeta vivem nos limites do império.
Veba yüzünden beş milyondan fazla kişi öldü. Ve Roma ordusu neredeyse tamamen yok oldu.
Mais de cinco milhões de pessoas morreram da Peste e o exército romano foi quase dizimado.
Kasılmalar bir saat boyunca beş dakika arayla olunca geri gel. Kusura bakmayın.
Volte quando as contracções tiverem intervalos de cinco minutos por hora.
Saatin başından itibaren beş dakika arayla mı ilk kasılmadan itibaren mesela 65 dakika beş dakika arayla mı?
São intervalos de 5 minutos começando em cima da hora, ou 5 minutos a partir da primeira contracção, então, essencialmente, aos 65 minutos?
Howard ise gebe bırakmak için beş dakika harcadı.
E o Howard passou cinco minutos a concebê-lo.
Beş dakika mı?
Cinco minutos?
Tanışalı daha beş dakika olmadan "Milky Way'ci misin Snickers'çı mı?" diye sormuştu.
Tinha-a conhecido há uns 5 minutos e ela perguntou : Preferes MilkWay ou Snickers?
Neredeyse beş litrelik birayı tek yudumda içen bir adamı gördüğümü düşünürsek, bence bu ihtimaller dahilinde.
Considerando que vi um tipo beber um galão de cerveja num gole, então acho que é bem possível.
Beş tane güzel yaratılmış sahte kimlik hemen geliyor! Düşen bir uçağı solucan deliğinden geçirmenin bir yolunu bulacağım!
Vou encontrar uma forma de guiar um avião a cair para um buraco de verme.
İflas edip beş kuruşsuz geri döndü.
Ele perdeu tudo e ficou falido.
Seni öldüreceğim seni beş para etmez, aptal, Japon malı.
Vou matar-te, pedaço de merda japonesa.
Başkan'la kim beş dakika geçirmek istemez ki?
O que acabaste de dizer?
- Beş.
- Cinco.
bester 38
bess 135
bessie 102
besle beni 26
beş bin 44
beş dakika 169
beş yüz 40
beşinci 32
besbelli 65
beş parasızım 26
bess 135
bessie 102
besle beni 26
beş bin 44
beş dakika 169
beş yüz 40
beşinci 32
besbelli 65
beş parasızım 26
beş yıl 51
beş dolar 61
beş sent 18
besbelli ki 19
beş para etmez 50
beş parasız 22
beş yıl önce 30
beşinci cadde 23
beş altı 16
beş bin dolar 20
beş dolar 61
beş sent 18
besbelli ki 19
beş para etmez 50
beş parasız 22
beş yıl önce 30
beşinci cadde 23
beş altı 16
beş bin dolar 20