Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Bu intihar

Bu intihar перевод на португальский

1,202 параллельный перевод
Bu intihar demek!
É suicídio.
O ormanda tek başına yapamazsın! Bu intihar!
Nunca te safarás sozinho na selva.
Bu intihar.
É suicídio.
Polis kaynaklarına göre.. ... bu intiharın geçen haftaki kazalarla alakası olmadığı söyleniyor.
A Policia disse á TNC que o suicidio nada tem a ver com o que se passou na semana passada.
Bu intihar olayı.
É um suicidio colectivo.
Bu intihar değil.
Isto não é suicidio.
Bu intihar demek. Sen nefesini o kadar uzun tutabilirsin belki ama ben muhtemelen tutamam. Harper ise kesin ölür.
Você pode manter a respiração por muito tempo, eu provavelmente não e o Harper morrerá.
Bu intihar, gerçekten.
Suicido, na verdade.
Bu intihar.
Saltou, foi um suicídio.
Unut şunu, Devlin. Bu intihar demek.
Esquece, Devlin, é suicídio.
Ama buna cesaret edemiyorsun çünkü bu intiharın olur.
Mas tu não te atreverias, porque isso seria suicídio.
- Bu intihar girişimi miymiş?
- foi um intento de suicídio?
- Hayır, bu intihar.
- Não, isso é suicídio.
Bu intihar olur.
É suicídio.
Bu intihar değildi Dövmeli arkadaşının söylediği gibi değildi
Ao que parece, ele não cometeu suicídio, como disse a tua namorada.
Bu intihar.
- Deve ser dos suícidios.
- Bu intihar etmek olur, adamım.
- É suicídio.
Bu intihar bombacısı Mahmut Reşit Faheen, bir çok kökten dinci grupla ilgisi olduğundan şüphelendiğimiz bir terörist.
Este é o homem bomba Mamud Rashed Faheen, um terrorista que nós acreditamos estar associado com grupos fundamentalistas.
- Bu intihar!
- Isto é suicídio.
Bu intihar demek.
Isso é suicídio.
Bu intihar mektubunu Bob Martin karısı Charlotte'a yazmış.
O Bob Martin escreveu este bilhete de suicídio à esposa, Charlotte.
Bu intihar planınızda size yardım etmeyeceğim.
Não te vou ajudar a planear o nosso suicídio.
Bu intihar.
Isso é suicídio.
Bu bir intihar değil, Doktor.
Isso não é suicídio Doutor,
Bu bir intihar.
Isto é suicídio.
Bu gerçekten bir intihar göreviydi.
ista era mesmo uma missão suicida.
Bu bir intihar operasyonu mu?
Então, isto é uma missão suicida?
Evet, bu bir intihar.
- Isso sim, seria suicídio.
Bu sabah saat 7'de Polis İntihar Klübü adında bir grubu tutukladı Ölümlerden bu grubun sorumlu olduğu düşünülüyor.
Pouco depois das 7 esta manhã A policia prendeu um grupo auto - - denominado de o clube do suicidio e que reivindicam a responsabilidade por crimes multiplos.
Bu güvendir ve güven göbek adımdır. 4 yıl önce intiharı düşündüğüme inanabiliyor musun?
É uma questão de confiança, e a confiança é a minha especialidade. Podias imaginar, olhando para o homem que sou hoje, que há 4 anos atrás, pensava seriamente em suicidar-me?
Bu, intihar etmesine yardım etmemiz gerektiği anlamına gelmez.
Isso não significa que devamos ajudá-lo a suicidar-se.
Cinayet ve intihar seçeneği, hem çok kanlı olur hem de yasa dışı. Onun haricindeki en hızlı çözüm bu.
E para além do género homicida-suicida, que seria ilegal e complicado, só me lembro de ser impetuoso.
Alex araba kazasında öldü, Ki bu genellikle "kaza" demektir, ama polis bunun intihar olduğunu düşündü.
O Alex morreu num acidente de automóvel, o que normalmente é um acidente, mas a polícia pensou poder ser suicídio.
Bu onca insanın intihar etmesine sebep olan ses değil mi?
Essa não é a voz que causou aqueles suicídios todos?
Bu radyasyon seviyelerine bu bir intihar olur.
Com este nível de radiação seria suicídio
Her zaman şu intihar görevi, bu gezegeni kurtarma görevi falan. Artık kimse merhaba demek için durmuyor.
É sempre "missão suicida" isto, "salvar o planeta" aquilo, já ninguém passa por cá só para dizer "olá"...
Uçmaya aldırmam ama bu yaptığın intihar.
Voar é óptimo, mas o que estás a fazer é suicida!
Bu intihar olur. Hayır olmaz.
Não é, não.
Bu akşam sen intihar etmeden önce ne yapacağız?
Então, o que vamos fazer hoje à noite? Isto é, antes de te matares.
Bu bir intihar olur.
Uma retaliação agora seria suicídio.
Sonra, bu yüzden kendini kötü hisseder ve, intihar eder!
Depois ele sente-se mal com isso e mata-se a ele próprio!
Bu acılı döngüyü durdurmak için intiharının nedenini bulmalıyız
Para o ajudar a quebrar este ciclo vicioso de dor precisamos de entender a causa do suicídio.
- Bu intihar.
- É suicídio.
Bu sabahki güvenlik kasedinin kopyasına ihtiyacım var, ITS'te 8 : 50 - 9 : 00 arası, Jamey intihar ettiği zaman. Pekala.
Quero o vídeo da segurança desta manhã, entre as 8 : 50 e as 9 nos Serviços Técnicos, quando a Jamey cometeu suicídio.
Bu anlaşma intihar.
Este negócio é um suicídio.
Bu size intihar gibi mi görünüyor?
Isto parece-lhe suicídio?
Bu... senin ve arkadaşların açısından bir intihar olur.
Isto, seria suicídio para você e seus amigos.
- Annem intiharını planlamaktan bu tip şeylere vakit bulamazdı.
A minha mãe estava sempre ocupada a planear o suicídio para me dar doces.
Bu düpedüz intihar!
Isso é praticamente uma sentença de morte.
Garip bir şey, çünkü bu bir intihar. Ama kazara olmuş bir intihar mı, yoksa bildiğimiz gibi bir intihar mı?
E é estranho porque será mesmo homicídio, suicídio acidental ou um suicídio normal?
- Bu bir intihar, Lex.
- É suicida, Lex.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]