Fincher перевод на португальский
51 параллельный перевод
Bu da içeri girerken camı kesmen için. Bir parça macun, cam yere düştüğünde içeride olduğundan şüphelendiğin dobermanı uyandırmasın diye. - Ve bir steteskop.
Um cortador de vidro para entrar, massa para segurar o vidro para que não caia ao chão e acorde o Doberman Fincher que suspeita que está em casa e um estetoscópio.
Burası Dennis Fincher'ın bürosu.Ya dışarıdayım ya da masamdan uzaktayım.
Ou não estou no escritório, ou não estou na minha secretária.
Ben Debbie Fincher. Kathy'nin annesiyim. Stars Hollow Lisesi'nden.
Fala a Debbie Fincher, mãe da Kathy, da secundária de Stars Hollow.
Telefon. Debbie Fincher.
É a Debbie Fincher ao telefone.
Kathy Fincher'ın annesi.
Da escola de Stars Hollow. A mãe da Kathy Fincher.
* * "Fil adam" bir David Fincher filmi Seninle evleneceğime onunla evlenirim!
Casava antes com o Homem Elefante do que contigo.
Cassie Jay. Menkul değerler editörüyüm.
CASSIE JAY, SOU REDACTORA DA FINCHER, NÓS FALÁMOS ANTES AO TELEFONE.
Ve şu da Lenora Fincher.
E aquela é a Lenora Fincher.
Bana sanki bana Westlake Yayıncılık'tan Judith Fincher gibi geldi.
Pois parecia Judith Fincher da editora Westlight.
Bugün Stevens'la röportaj yapmak istiyordum ve yayıncı Judith Fincher'ı yanında gördüm. Ofisine gitmişti.
Fui falar com o Stevens... e vi a editora Judith Fincher a sair de lá.
Crawford onu bu sabah Judy Fincher ile gördüğünü söyledi.
Crawford disse que o viu com Judith Fincher...
Judith Fincher hakkında bulabildiklerini bana ilet. Fincher.
Descubre o que puderes sobre Judith Fincher.
Hakim Fincher'ı tanıdığın gibi mi tanıyorsun?
Conhece-o da mesma maneira que conhece o juiz Fincher?
Cassie Jane, Gazetenin Yazı Dizileri editörüyüm. Daha önce telefonda konuşmuştuk.
Cassie Jay, sou redactora da Fincher, nós falámos antes ao telefone.
Bir sakıncası yoksa David Fincher ile oturmayı tercih ederim.
Se para ti não fizer diferença, Runkle, prefiro ir ter com o David Fincher.
Cameron'ınki daha çok aksiyon, Fincher'inki uyutuyor.
Cameron é mais acção que assustador, e o do Fincher é mais sonolento.
Oliver, Fincher kolej takvimi için seçmelere katılmıştı demek.
O Oliver ia fazer uma audição para o calendário dos Homens da Fincher.
Fincher, Pitt, Sabun.
Clube da Luta Fincher. Pitt. Sabonete.
817 Fincher Sokağı.
817, Fincher Drive.
Adam Finch, araştırma asistanım.
Adam Fincher, o meu assistente de pesquisa.
Holly, ben Doktor Fincher.
Holly, sou a Dra. Fincher.
Doktor Fincher'a göre en doğrusu, en azından anne babası gelene kadar Holly'nin yanında kalmanmış. Psikoloji eğitimi almadım.
A Dra. Fincher acha que é melhor ficares com a Holly, pelo menos, até os pais chegarem.
Frank ve Kathleen'le konuşmasa da Fincher'ın dediğine göre terapide artık daha fazla konuşuyormuş.
A Fincher diz que ela fala mais na terapia, embora não fale com o Frank e a Kathleen.
Yakında eve çıkacak ve Doktor Fincher kendi işlerini yapmayı öğrenmesi gerektiğini söylüyor.
Em breve, ela vai para casa e a Dra. Fincher diz que ela tem de aprender a fazer as coisas sozinha.
Holly, Doktor Fincher'la terapiye devam edecek. Ama cerrahi açıdan eve gitmeye hazır.
A Holly continuará a terapia com a Dra. Fincher, mas do ponto de vista cirúrgico, já pode ir para casa.
Connect 4'u, özgürlük konuşmasını,
Do Quatro em Linha, da liberdade de expressão, do David Fincher,
David Fincher'ı, kaldırımları seviyorum. 1-800 SLIM'i,
de passeios e do 1-800-Magra.
90'lı yılların hafife alınmış aksiyon şaheseri olan bu film, bazı büyük filmlerin de temelini attı Tarantino'nun Reservoir Dogs'u, Fincher'ın Se7en'ı gibi.
Esta obra-prima secundária de acção dos anos 90 lançou base para filmes como'Cães de Aluguer'de Tarantino, e'Seven'de Fincher.
Ben Mark Fincher, San Francisco'dan bir kod çözücü.
Sou Mark Fincher, um descodificador de São Francisco.
- Aman Tanrım, Bayan Fincher.
Meu Deus, Srta. Fincher.
- Bayan Fincher, tuvalete gidebilir miyim, lütfen?
Sra. Fincher, posso ir á casa de banho?
Carol Fincher konusunda.
Acerca da Carol Fincher.
Olay mahallerini incelememiştim. Ancak Liz Harper, Carol Fincher, Benjamin Williams'ı kim öldürdüyse eşyaları yerinden kımıldatmamış.
Eu não vi as cenas dos crimes, mas quem matou a Liz Harper, a Carol Fincher e o Benjamin Williams não mexeu em nada.
Dün gece bulduğumuz kadın, Carol Fincher altı ay önce Bonn Electronics'teki işini kaybetmiş.
- Parece que sim. A mulher que encontrámos ontem, Carol Fincher, foi despedida da Bonn Electronics há seis meses.
Boşanmış, çocuğu yok.
Carol Fincher.
Ekibimize katıldığı için mutluyuz. Pekala.
A equipa forense terminou a análise em casa da Carol Fincher.
Adli tabip Carol Fincher'ın evindeki işini bitirdi.
O saco plástico e a fita são os mesmos.
- Clive Bonn'u buldunuz mu? - Evet. Carol Fincher ve Liz Harper'ı hiç görmemiş, tanımadığını iddia ediyor.
Ele disse que não conhece nem ouviu falar da Carol Fincher ou da Liz Harper.
Alex. Carol Fincher'ın fotoğrafları, bileğinde Thomas Sabo bileziği var.
Em todas as nossas fotos da Carol Fincher, ela está a usar uma pulseira Thomas Sabo, com seis amuletos.
- Carol Fincher'ı tanımıyorum demişti, değil mi?
Ele disse que não conhecia a Carol Fincher, certo? Sim. Porquê?
Carol Fincher'la hiç tanışmadığınızı söylemiştiniz.
O senhor disse que não conhecia a Carol Fincher.
Sağdaki hanım Carol Fincher, ortadaki adam da sizsiniz.
A mulher à direita é a Carol Fincher e o homem no meio é o senhor.
Bu yüzden Roma'dan tören için geldim.
- Se "conhecer" significa ficar por acaso na mesma foto que ela, então sim. - E conheceu a Carol Fincher?
Clive Bonn. 2005'teki bir kurban ve Carol Fincher ile bağlantılı.
Clive Bonn, com ligação a uma das vítimas de 2005 e à Carol Fincher.
- Carol Fincher.
A Carol Fincher?
Evet bu Carol Fincher'ın.
Sim, é da Carol Fincher.
Carol Fincher, Yann'ın Adsız Alkolikler gurubundan.
A ligação a uma das vítimas é parcial. A Carol era do grupo dos AA do Yann.
İlki, Carol Fincher, ben neredeyse öldüremiyordum.
A primeira, a Carol Fincher... Eu quase não fui capaz.
- Merhaba Bayan Fincher.
- Olá, Sra. Fincher.
Carol Fincher.
E...?
Carol Fincher.
Carol Fincher.