Haberler перевод на португальский
4,879 параллельный перевод
Bunlar harika haberler.
Isso são notícias maravilhosas.
Daha büyük haberler için hazır mısın?
Estás pronto para grandes novidades?
Dansla ilgili gerçek dışı haberler çıkacakmış.
A nossa dança será notícia no Rialto, esta manhã.
Roma'dan ne haberler var Senatör, anlatın.
Senador, conte-nos as novidades de Roma.
Şimdi yeni haberler için sendeyiz Bill.
E, agora, para mais notícias, voltamos a ti, Bill.
Maalesef bir yanlış anlaşılma olmuş ama haberler iyi.
Parece que houve algum tipo de mal-entendido... mas há uma grande notícia.
Bazı endişe verici haberler okumaktayım.
Tenho lido umas notícias preocupantes.
Haberler kötü.
Más notícias.
- Canın cehenneme. - Haberler kötü.
As notícias são más.
- Bize kötü haberler mi getirdiniz Teğmen?
Traz-nos más notícias?
Bazı iyi haberler var.
Talvez seja uma boa notícia para si :
Ne zaman bizi arayıp güzel haberler vereceksin diye merak ediyorduk.
Estávamos aqui a imaginar quando nos irias ligar a dar as boas novidades.
Haberler, şirketin yeni ilacı Prophidil'in yakında FDA onayı alacağı yönünde.
A notícia é que o Profidil, o novo medicamento da empresa, deverá ser rapidamente aprovado pela FDA.
Kimliği belirsiz bir grup tarafından önlenen... olası bir felaketle ilgili haberler geliyor.
Chegam-nos imensos relatos de um grupo não identificado que impediu o que poderia ter sido uma catástrofe gigantesca.
Haberler iyi dostum.
Boas notícias, companheiros.
Korkarım haberler kötü.
Más notícias, receio bem.
Smaug'un ölümüyle ilgili haberler tüm diyarlarda yayılmıştır.
A notícia da morte de Smaug vai chegar a todo o lado.
Kumsaldan ne haberler var?
Que notícias da praia?
Gençlerin sigara içmeleriyle ilgili kötü haberler var.
Surgem notícias perturbadoras sobre jovens a fumar.
Bazı kötü haberler için fena bir tepki veriyorsun.
- Está a reagir mal às más notícias.
Ama bunlar eski haberler.
Mas ele já não interessa.
Bazı haberler geldi kulağıma.
Eu ouvi algumas notícias.
Çağın felâketinden ilk haberler gelmeye başladı.
O Carroapocalipse está em acção.
Biliyorsun, ama görünen o ki yıkılan tek şehir Porto Velho değilmiş, yaklaşık bi gün sonra, dafa fazla haberler gelmeye başladı... bi sürü şehir yıkılmış...
Mas no dia seguinte, surgiam mais notícias... Mais cidades destruídas...
Şehirdeki her yerden haberler alıyoruz. Otoritelerin hiçbir bilgisi yok.
Já há vítimas pela cidade, e as autoridades não sabem o que se passa.
Haberler kötü tatlım.
Más notícias, querida.
Haberler iyi.
Desejo concedido.
Telecolombia Haberler!
Tele Colombia Notícias!
Telecolombia Haberler'den iyi akşamlar.
Uma saudação cordial ao público da Telecolombia Notícias.
Hikaye geliştikçe video yüklemeye devam edicez ve elde ettiğimizde nefes kesici güncel haberler ileticez
Vamos continuar a carregar vídeos com o progredir da história e colocar-vos-emos a par das últimas notícias assim que as tivermos.
olağandışı hava koşullarına tanık olan birçok kişi var dünya çapından gelen haberler ve resimler dehşete düşürüyor ve önceden haber veriyor
Temos recebido vários testemunhos de fenómenos meteorológicos estranhos. Relatos e imagens de todo o mundo são preocupantes e mau presságio.
İş arkadaşlarım ve ben doğru haberciliği görmezden gelmeye başlayıp hiçbir doğruluğu olmayan ve usulsüz haberler üretmeye başladık.
Os meus colegas e eu começamos a ignorar informações corretas e criámos informações muito incorretas e ilegais.
- İyi haberler mi?
- O quê? - Uma boa notícia?
Haberler harika ; en iyisinden.
Excelente, a melhor.
Haberler hızlı yayılır film, hala çok başarılı olabilir.
Há sempre o boca a boca. Ainda pode ser um êxito!
- Ben iyiyim yani televizyonda çıkan haberler gösteri amaçlıydı gerçekte içmedim.
Eu estou bem. Quer dizer, tudo aquilo que passou na TV foi... Foi só para o reality show.
Sonucunda ölmekten korktuğun haberler... -... en değerli olanlarmış.
"As únicas histórias que importaram foram as que a mataram de medo."
Çin basın mensupları ile İtalyan ve Rus yetkililerin yaptığı, yerel yaratıklarla ilgili haberler, tüm dünyada rahatsızlık yaratmıştır.
Autoridades e Imprensa da China, Itália e Rússia recebem denúncias sobre aparições de diversos monstros.
Haberler iyi millet!
Boas notícias para todos!
Bu ara kötü haberler üst üste geliyor.
Tantas más notícias de uma só vez.
Ve getirdiği bütün güzel haberler için onları borçlandırıyor.
E cobra por todas as boas notícias que lhes dá.
Olup bitene dair güncel haberler almak isterdim.
Queria saber o que se passava.
Az önce Wembley stadyumunda yaşanan patlamayla ilgili haberler hâlâ geliyor.
As notícias continuam a chegar sobre uma explosão no Estádio de Wembley, há momentos.
Kate, haberler harika.
Kate. Óptimas notícias.
İyi ve kötü haberler var.
- Há boas e más notícias.
- Çok, çok iyi haberler doğrusu.
- De facto é uma boa notícia.
8 : 35 hava durumu ve haberler.
Eis o tempo e as notícias às 8 : 35, para Nova Iorque.
Durumlar hayra alamet değil. Haberler kötü.
Bem... não é bom.
Ülkenin her yerinden haberler geliyor polis, itfaiye ve acil durum ekipleri dün gecenin kurbanlarına müdahale etmek için sokaklara düştü.
Chegam relatos de todo o país, enquanto a polícia, bombeiros e paramédicos vão para as ruas para ajudar as vítimas da noite passada.
Haberler hızlı yayılıyor.
As más notícias sabem-se depressa.
Tamam, kötü haberler :
Muito bem, as más notícias...
haberler iyi 80
haberleri duydunuz mu 16
haberlerim var 32
haberleri duydun mu 28
haberler nasıl 28
haberler kötü 47
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haber veririm 28
haberleri duydunuz mu 16
haberlerim var 32
haberleri duydun mu 28
haberler nasıl 28
haberler kötü 47
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haber veririm 28