Ilgileneceğim перевод на португальский
1,801 параллельный перевод
Sizinle de ilgileneceğim.
Eu já o atendo.
Bununla ben ilgileneceğim.
Vou tratar disso!
Endişelenme, bununla ilgileneceğim.
Não te preocupes, eu trato disto.
Tamam, bunu ile ilgileneceğim bedava, izinimde yok zaten.
Está bem, vou dar uma vista de olhos nisto... de graça, sem licença.
Eşinizle ilgileneceğim bayım.
Vamos tratar a sua esposa.
Bu arada, ben onun okuması ve yazmasıyla ilgileneceğim.
Enquanto isso, trabalharei com a sua leitura e escrita.
Seninle ilgilendikten sonra onlarla ilgileneceğim.
- Trato deles depois de tratar de ti.
Bak, İlk taslak olduğu için görüşmeyle ilgileneceğim. Ve yargıcın bir şeyi değiştirmek isteyeceğinden şüpheliyim.
Eu trato da audiência, mas só porque é preliminar, e duvido que o juiz queira mudar algo.
Bununla ilgileneceğim Jim.
Eu vou cuidar disso, Jim.
İnan bana, sizinle ilgileneceğim ve o da kendine gelecektir.
Acredita em mim, vou tomar conta de ti, e ele também vai ficar bem.
Hayır, ben... ikisiyle de ilgileneceğim. Bu adamı üç kez evine gönderdim.
Mandei este homem para casa três vezes.
- Onunla ilgileneceğim. Onu pedlerle sarın.
Passa-a para a Pediatria.
Adım Felix, sizinle ben ilgileneceğim.
Chamo-me Felix e serei o vosso empregado.
Şu anda bununla ilgileneceğim bu yüzden geri arama.
Não vou tratar disso agora, por isso não voltes a ligar.
Orada, ben de bebeğin kalbiyle ilgileneceğim.
Onde me vou encarregar do coração do seu bebé.
Onunla ilgileneceğim.
Eu vou cuidar dela.
Onunla sonra ilgileneceğim.
Eu trato dele.
Burası şehirdeki en iyi rehabilitasyon merkezi,... ve her şeyinle ben ilgileneceğim. Ne kadar para tutarsa tutsun.
Esta é a melhor instituição de reabilitação da cidade, e vou tratar de tudo, não importa quanto custa.
Şu andan itibaren Grant ile bizzat ilgileneceğim.
Eu lido com o Grant pessoalmente, de hoje em diante.
Birazdan sizinle ilgileneceğim.
Já o vou atender.
Belki bana Stanley'le nasıl ilgileneceğim konusunda tavsiyeler verirsin.
Talvez me possas dar algumas dicas de como cuidar do Stanley.
Hemen ilgileneceğim.
Vou ver imediatamente o que se passa.
Sana söz veriyorum, yarın bununla ilgileneceğim ama bu gece burada işleri kontrol altında tutacağına güveniyorum.
E tem a minha palavra que amanhã eu vou tratar dessa questão mas, esta noite aqui, confio que pode manter as coisas sob controlo.
Bununla sonra ilgileneceğim, tamam mı?
Ocupar-me-ei disso depois.
Eve gel seninle ilgileneceğim!
Volta para casa que eu tomo conta de ti!
Seninle ilgileneceğim, tamam mı?
Vou cuidar de ti esta bem?
Döndüğüm zaman tüm ayrıntılarla ilgileneceğim.
- Vemos os detalhes depois.
Az sonra bazı müvekkillerim gelecek ama bununla ilgileneceğim.
Estavamos a ganhar tempo para ver se era culpado Sr. Hopkins. É um mandado de busca para os documentos que retirou do escritório de Bill Winston.
Üzülme, anne, Seninle ben ilgileneceğim.
Não te preocupes, mãe. Eu vou cuidar de ti.
Siz ikinizle sonra ilgileneceğim.
Trato de vocês mais tarde.
Seninle sonra ilgileneceğim...
Irei lidar contigo mais tarde,
Konuyla ilgileneceğim.
Eu resolvo o assunto e vou-te buscar em dez minutos.
Ufak bir şeyle ilgileneceğim.
Vou tratar de uma cena.
Bugün tamamen hastalarla ilgileneceğim, o yüzden...
Hoje tenho muitos doentes, por isso...
Sen bekle, seninle birazdan ilgileneceğim.
Espere, já a atendo.
Ben bununla ilgileneceğim.
Vou tratar de tudo.
Ben onunla ilgileneceğim.
Eu próprio tratarei dele.
Onunla ilgileneceğim.
Eu trato disso.
Ve bu işi halledebilirsen, seninle özel olarak ilgileneceğim.
Se fizer tudo bem, a mamãe vai tratar muito bem de você.
Ve ben de her adımda seninle ilgileneceğim.
E vou apoiar-te em todas as etapas.
Julio, hasarla ben ilgileneceğim.
Julio não te preocupes, irei pagar todos os estragos.
Bizzat ilgileneceğim. İnek Sürüsü masasına isminizi ve numaranızı bırakın lütfen.
Posso tratar disso pessoalmente, se deixar o nome e número de telefone ali no balcão da Nerd Herd.
Çiftlikle ben ilgileneceğim.
Tomo conta de tudo.
Birazdan ilgileneceğim.
Já trato dela.
Hastam bırakmış olmalı. - İlgileneceğim.
O doente deve tê-lo deixado.
Bununla ilgileneceğim.
Vou investigar.
Bununla ilgileneceğim.
Eu sei disso.
Tamam, Abu Raed. Sağ olasın. İlgileneceğim bu konuyla.
De acordo, Abu Raed, obrigado, vamos investigar.
İlgileneceğim.
Onde vais?
Şimdi onunla ilgileneceğim.
A paciente. Vou atendê-la.
Bununla ilgilenecegim.
Verei o que posso fazer.