Kao перевод на португальский
47 параллельный перевод
İlerideki köyden Kao amca, sen bir gemi ayarlayıp ve ailesini Hong Kong'a götürüsen sana daha büyük bir altın verecek.
O tio Kao da aldeia mais próxima disse que se conseguisses arranjar um barco e levar a sua família para Hong Kong, te daria uma grande quantidade de ouro.
Kao'ya söyle köy toplantısı için beni yarına beklemeli.
Diz ao Kao para esperar por mim amanhã à entrada da aldeia.
Seninle ilgili her şeyi biliyorum Kao.
Sei tudo sobre ti, Kao.
Anne, "Cheng Sikao" beyaz fil değil miydi? Onlardan mı buldular?
Mäe, chahng see kao quer dizer elefante branco?
İddia makamı Albay Bin Lee Kao'yu tanık olarak çağırıyor.
A Acusação chama o Coronel Bin Le Cao a depor.
- Adım Bin Lee Kao.
- Chamo-me Bin Le Cao.
Albay Kao, tutsak bir Amerikan telsizcisini, adamlarınızın hayatını kurtaracağınıza inansaydınız acaba tereddüt etmeden vurur muydunuz?
Coronel Cao, teria alvejado na cabeça um operador de rádio americano prisioneiro se achasse que convenceria o Coronel a poupar a vida dos seus homens?
Albay Childers'in barbarlığına bizzat şahit olan Albay Kao'nun üzücü ifadesini dinlediniz.
Ouviram o triste depoimento do Coronel Cao, que assistiu de perto à barbaridade do Coronel Childers.
Farkındasınızdır, Albay Kao'nun ifadeleriyle onu Kalu olayı için mahkum edebilirdik.
Com o depoimento do Coronel Cao, vamos acusar Childers do incidente ocorrido em Ca Lu.
Kao burada,
Kao, pelo contrário...
Korkak Kao'yu nasıl öldürdüğünü gördüm.
Vi o que fizeste para matar ao covarde de Kao.
Evet.Kao-Sang bölgesi, evet.
Sim, Região Kao-Hsiung, olá. 57 sim, 33.
Kao-Hsiung depreminin verilerini hala işliyoruz.
... obrigado. Continuamos a processar os dados todos desde o abalo de "Kao-Hsiung".
Tanrı aşkına, dostum, kan ter içinde kalmışsın.
- Isuse, prijatelju znojiš se kao nenormalan! ?
Neden "koyuyor" kötü bir şeymiş gibi söylüyorsun?
- Zašto si morao da kažeš da je bezveze, kao da je to nešto loše?
Sağlam çocuktur.
- Kao kamen je.
Yapışık ikizler gibiler.
- Oni su kao super-lepak.
Çünkü bunu kocaman bir iltifat olarak alıyorum.
Shvatiæu to kao veliki kompliment.
Havaya giremedim bir türlü.
- Kao da ne mogu da uðem u fazon ili tako nešto.
Herkesin dediği kadar iyi miymiş görmek istedim.
- Èisto da proverim je li dobar kao što svi prièaju da jeste.
Kız kardeşime göre mucizesin.
- A i po mojoj sestri ti kao da hodaš po vodi.
O yalnızca...
kao da...
Kıza dönüşmüştü.
- Kao da se baš pretvorio u devojku! ?
Daha çok kendi kendime çözmem gereken şeyler var.
- To je... nešto kao... - Neke stvari moram rešiti sam.
Artık eminim.
- Kao što sada jesam.
Bir bakıma kısır döngü.
- To je... to je kao da "ubijam" dve muve odjednom, kapiraš?
Engel olamadım. Kadın olursam erkeklerden hoşlanmak sorun olmaz diye düşündüm.
- Nije mi išlo, mislio sam da æe mi kao ženi biti lakše se momcima.
Yani sen kadın ben de erkek iken hetero olduğumuz için sikişip değişebiliriz ama sen heteroseksüel bir kadın iken ben gay bir erkeğim yapsak bile her türlü ben mi sikiliyorum?
- Znaèi, ti si ispravan kao žensko i ja kao muško, a zbog jebene promene... - Ali ti si ispravna i kao žensko, a ja sam peško kao muško. Não podemos fazê-lo...
Yapışık ikizler.
- Kao super-lepak.
Sanki ikisi de olmalıymışım gibi geliyor.
- Kao da mi je suðeno da budem i jedno i drugo.
Haydutların hedefinde Komutan Kao Yod'un olduğunu düşünüyoruz. Yani...
Não sabemos se os bandidos querem apanhar o comandante kao yod ou não.
Komutan Kao Yod hakkında biraz bilgi topladım.
Eu já tenho as informações sobre o comandante kao yod.
Wieng Tai'nin Komutan'ı Kao Yod. Çok sayıda kişinin ölümüne sebep oldun. Tayland ceza kanununun 124.
Comandante kao yod de wieng tai ao guiar muitas pessoas para a morte tu infringiste a lei tailandesa no 1-24.
Seni canlı olarak görme fırsatını kaçıramazdım Komutan Kao Yod.
Não vou desperdiçar a minha oportunidade de vê-lo vivo, comandante kao yod.
Komutan Kao Yod aramızda bir casus olduğunu söyledi.
O comandante kao yod disse que temos um espião.
Hatta Komutan Kao Yod gibi idealist düşünürsen kendine ait ir ordu bile kurabilirsin.
Mesmo um idealista como o comandante kao yod quer dinheiro para aumentar as tropas dele.
Li Yu Tang'ın evine, sonra Kao Sheng alanına.
Foi a casa de Li Yue-tang. E depois foi ao teatro Kao Sheng.
Shui Kao'dan bazı arkadaşların şehre geldi.
Alguns amigos seus da Shui Kao estão nos EUA.
Shui Kao örgütünden bir grup ABD topraklarına geldi.
Um grupo da tríade Shui Kao está em solo americano.
Sekiz Shui Kaolu adam iki gün önce Hong Kong'tan Seattle'a geldi.
Oito Shui Kao voaram de Hong Kong para Seattle há dois dias.
Shui Kao Amerikan topraklarında pis işler yaparken oynamak zor oluyor.
É difícil divertir-se quando a Shui Kao está a fazer trabalho sujo em solo dos EUA.
Shui Kao'nun içeride bir adamı varmış.
O Shui Kao tinha um homem infiltrado.
Albay Bin Lee Kao da kim?
- Quem é o Coronel Bin Le Cao?
Komutan Kao Yod'un cesedine rastlamadık, efendim.
Imagem completa o corpo do comandante kao yod não está aqui, senhor!
Oğlunuz zihinsel bir rahatsızlık geçirdiği için üzgünüm.
O Kao não era maluco.
Kao deli değildi. Kabuslar ortaya çıkana kadar zeki, ilgili, mutlu biriydi.
Ele era brilhante, carinhoso, feliz.
Belki de Xang, Kao konusunda haklıydı.
Se calhar o Xang estava certo sobre o Kao.