Ley перевод на португальский
126 параллельный перевод
"Camber." Ve sonra "ley," çünkü... civar kasabaların çoğunun sonu "ley" ile bitiyordu.
"Camber." E depois "ley", porque muitas das vilas próximas acabam em "ley." Os nomes acabam em "ley."
Böylece Cam-ber-ley, yani Camberley demeye başlamışlar.
Assim ficou Cam-ber-ley. Camberley.
Albay, bu Dr. Robert Ley, Alman İşçi Cephesi Başkanı.
Coronel, este é o Doutor Robert Ley, chefe da Frente Laboral Alemã.
Ley, kendini hallettiğine göre sanık sandalyesine onun yerine kimi koymalıyız?
Agora que o Ley se suicidou quem deveríamos trazer para o substituir?
Ley...
Ley...
Timmiihh! Limi limi ley!
Timmiihh!
- Ley -, her neyse önemli değil.
Lu... - Lao-Tzu.
Hayır, efendim. 3.200.000 ley. Hesap doğru.
Impossível, Sr. 3,200,200 lei.
Kazanan çifte "Domident" 3 milyon ley ödül verecek.
A Domident está a oferecer 3,000,000 lei ao casal vencedor!
Almak isteyen olursa fiyatı 30.000 ley'dir.
E se alguém quiser um, estão à venda por 30,000.
Afedersiniz. Utanıyorum, ama bana 50.000 ley borç verebilir misiniz?
Eu sei que é embaraçoso, mas pode emprestar-me 50,000?
- 2-3 milyon ley kadar.
- Até sábado.
İkimizin toplam geliri 3 milyon ley.
Ganhamos juntos 3,000,000 lei.
Bugünkü kurla 90.540.000 ley yapar.
À taxa de câmbio actual, dá 90,540,000 lei.
Gördün mü? "Stan-ley Yel-nats."
Stanley Yelnats!
Oh, daha iyi bir ley bulacağız
Deixa de dizer parvoíces e continua a procurar.
- Kaya değil, harabe. - Orada durun! Ley Hatları'nın üstüne kurulu Trondham Manastırı'nın kalıntıları.
São ruínas e não pedras construídas numa intersecção entre o nosso mundo e o outro lado...
- Len Heyman mı?
Ley Heyman?
Programınıza hayranım. Buradaki LEY yoğunluğuna inanmayacaksınız.
Não vais acreditar a quantidade de actividade que tem havido ultimamente por aqui.
LEY ararken neredeyse bir kiliseyi yıktığımı anlatmış mıydım?
Contei-te que uma nave extraterrestre destruiu a igreja?
Bu taş çemberi enerji dolu. LEY çizgileri böyle oluşur.
Sabe-se que os círculos de pedras recebem energia.
Şimdi ellerinizi hava kaldırıp umurunuzda değilmiş gibi sallayın ve Kelly'nin en iyisi olduğunu düşünüyorsanız sesinizi duyayım, "o ley"
Levantem as mãos e agitem-nas como se nada importasse. E se acham que a Kelly é a melhor, quero ouvi-los dizer "Oh, sim!"
O-ley!
Oh, sim!
Bastır Kelly öteki takım sidikli - O-ley?
- Oh, sim?
- O-ley!
- Oh, sim!
Günlük ücret alıyorduk. Topladıklarımın karşılığında 100 ley alıyordum.
Fomos pagos por dia, eu lhes dei 100 lei, para poder fazer meu trabalho...
ley.
ley.
Burada her ley kurmaca değil.
Nem tudo o que está aqui é ficção.
Sanırım ne kadar ley kaybettiğimi yeni anlıyorum.
Acho que estou a começar a aperceber-me do quanto perdi de facto.
Enerji hattı buranın tam altında olmalı.
A Linha LEY deve passar aqui por baixo.
Enerji hattı neye benzer?
O que é uma linha LEY?
Çoktan bir ley düşünmüştü.
- já teria tido uma ideia.
Bunları manyetik alan çizgileriyle eşleştirmeyi denedin mi?
Já pensaste em comparar isto com as Linhas Magnéticas de Ley?
Daha iyi bir ley düşünebiliyor musun?
Consegues pensar em algo melhor?
Ağzından çıkanlara dikkat et.
Cuidado com a boca, "mow ley."
Çayır boylarında bol şans.
Boa sorte com as linhas Ley.
Sanırım kafama doğru koşan bir çayır boyu var.
Acho que tenho uma linha Ley na cabeça.
Bu gece kesin sarhoş olmalısın. Çünkü senden başka kimse bir ley duymadı.
Devia estar bêbedo, porque mais ninguém ouviu nada.
Otlak çizgileri...
Ley lines...
Sadece şu anı yaşamaktan başka yapacak bir ley yoktur.
Nada para fazer, apenas estar lá, entende?
İhtiyarın senin için söylediği her ley doğruymuş.
Tudo o que o nosso velho disse sobre ti estava certo.
Washingtonın orijinal bölge haritasından..... bana ait kopyası. Tarrytown hastahanesi..... bizim dünyamız ile ruhani dünyanın..... çakıştığı belli bir ley çizgisi..... üzerinde inşa edilmiş.
O Instituto Tarrytown é construído sobre uma linha imaginária específica de pontos de convergência entre nós e o mundo espiritual.
Ley hatları denilen şu güçIü ağların arasında hareket ediyordu.
Viajava através de uma poderosa rede chamada Linhas Ley.
Ley hatını görüyor musunuz, büyüyü görüyor musunuz?
Vêm as Linhas Ley, vêm a magia.
Ley hatları üstüne şehirler kuruldukça Büyünün gücü solmaya devam etti. ve Teknoloji gelişmeye başladı.
- A magia continuou a diminuir enquanto cidades eram construídas em cima das Linhas Ley e a tecnologia começava a avançar.
Oranın tam altında büyük bir Ley hattı var.
Há uma grande Linha Ley a passar mesmo por baixo dela.
Ley hatları üzerinden akıp gidiyor, bu gezegenin her köşesine uzanıyor.
Está a fluir através das Linhas Ley, rastejando de volta para todos os cantos deste planeta.
Fra - gi - ley.
"Frágil"
- Sorun değil ama ley... - Yağmura yakalanacağız.
Está a começar a chover...
50.000 ley tuttu.
São 50,000.
Ley hatlarına gidip onu kurtaralım.
Vamos tratar disso e tirá-la de lá.
leyla 56
leydim 266
leydi 70
leydi margaret 18
leydi catherine 26
leydi stubbs 20
leydi westholme 16
leylacığım 19
leydim 266
leydi 70
leydi margaret 18
leydi catherine 26
leydi stubbs 20
leydi westholme 16
leylacığım 19