Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ M ] / Makul

Makul перевод на португальский

2,599 параллельный перевод
- Arama emri, makul şüphe bile yok.
- O mandado. - Sem causa provável.
- Makul bir istek değil mi, Doc?
Hirsh! - É possível, não é verdade, Doc?
50 milyon makul görünüyor.
$ 50 milhões parece-me justo.
Sence bu makul mü?
Acha sensato?
Başsız Süvari, hangisi makul geliyorsa.
Um fantasma. O Cavaleiro sem Cabeça, se quiserem.
Karaborsa için makul bir fiyat.
É um preço justo para o mercado negro.
- Çok makul.
- É justo...
Karşılığında makul bir dağıtım ücreti alacağız.
Em troca, recebemos uma módica taxa de distribuição.
Ne kadar makul?
Que seria de...?
Tımarhaneye dönmeyecek, makul bir parti olacak.
Hospício, nada. Vai ser uma festa divertida e civilizada.
Makul bir ücret karşılığında müvekkilinin bu yeri ziyaret etmesini sağlayabilirim.
Estaria disposto a arranjar para o seu cliente uma visita ao local por um preço razoável.
Bunu makul bir şekilde nasıl söyleyebileceğimi gerçekten bilmiyorum, o yüzden direkt olarak söyleyeceğim.
Realmente não sei como abordar este assunto delicado, por isso só vou dizer isto. Ralph, tapa os ouvidos.
Makul sebepler, masraf ekler faturaya.
Preços razoáveis com alguns extras de lado!
Sevgi kadar makul bir duygu yoktur.
Não há nenhuma emoção racional como o amor.
- Hayır madam. Gayet makul.
Não, é a voz da razão.
Makul bir düşünceye neler vermezdim.
Já pensei muito nisso.
- Makul bir sonuç.
É uma dedução justa.
- Makul ve Şüpheli.
Razão e Dúvida.
Şu ana kadar hep makul oldum.
Eu tenho sido muito razoável.
Ama çok daha makul.
Mas muito mais plausível.
Makul bir reddedilebilirliğim var.
Tenho um álibi plausível.
Bu şu anda hiç makul gelmiyor.
Bem, não é apenas viável agora.
Şimdi makul olmaya başladınız.
Agora está a ser sincero.
Bence gayet makul.
Eu diria que é completamente lógico.
Uzay gemisinin mürettebatının görevi, Kırmızı Fener tehdidi hakkında, istihbarat toplamak. Ve onların ilerleyişlerini durdurmak için, makul hareketlerde bulunmak.
A tripulação do Interceptor tem a tarefa... de juntar informações sobre a ameaça vermelha... e tomar medidas razoáveis, para deter o seu avanço.
Avukat bey, kusura bakmayın ama parmak izi kanıtını makul buluyorum.
Doutor, lamento, vou declarar a impressão digital admissível.
Tabii makul olması demek her zaman, ikna edici olduğu anlamına gelmez.
Claro que "admissível" não tem sempre de significar "persuasivo".
Üstelik gayet makul fiyatlarla.
E por um custo razoável.
Baskent'ten kaçtiysa Kistepesi en makul istikamettir.
Se ela fugiu da capital ‎. ‎. ‎. Winterfell parece ser o destino mais lógico ‎.
Makul bir anlaşma yapalım.
Façamos um acordo razoável.
Akıllı ve etkili bir mücahit düşmanına makul birisi gibi gözükür.
Um mujahid sábio e eficaz apresenta-se ao inimigo como um homem negociável.
Bay Pewterschmidt, kızınızın midesini temizledik ve votka, rohypnol, kendisine ait olmayan makul miktarda DNA... -... ve bir sınıf yüzüğü bulduk.
Senhor Pewterschmidt, fizemos uma lavagem ao estômago da sua filha e encontrámos vodka, Rohypnol, uma boa quantidade de ADN que não é dela e um anel universitário.
Daha makul biri yok muydu?
Não poderia ser alguem mais perto?
Her şey mümkündür Bay Bray,... Kolombiya'da makul bir ev bulmak dışında her şey.
Tudo é possível, Sr. Bray, excepto encontrar habitações acessíveis no distrito de Columbia.
Çay içtim ve yeterince makul düzeydeydi.
- Onde a encontraram? - No cais.
- Hayır, bana tamamen makul geldi.
Não, parece-me estar tudo bem. - Ótimo.
Jürinin tek ihtiyacı olan makul bir şüpheydi, böylece o canavar kurtulacaktı.
Tudo o que o júri precisava era de uma dúvida razoável, e aquele monstro iria sair em liberdade.
Tuzlanmış domuz arabasıyla düğüne girmek tek makul şansımız.
Esta era a nossa oportunidade de entrar no casamento ao usar a carroça de porco salteado.
Şirketinizin yakınındaki çiçek dükkânı bir düzine gülü çok makul bir fiyata satıyor 127,68 dolara.
Não. A florista mais próxima do seu escritório vende a dúzia de rosas por um valor razoável de 127,68 dólares.
Sen bana kalmam için makul bir sebep vermezsen tabii.
A não ser que me dês uma razão para ficar.
Tyler, bunu makul iki kişi gibi konuşalım.
Tyler, falemos disto como pessoas civilizadas.
Tyler, makul davran.
Tyler, sê razoável.
Alınma Ziva. Bu makul bir teori ama bu adam bana ateş etti.
É uma teoria plausível, mas o homem estava a atirar em mim.
Balayında bunu tartışıp daha makul bir şekilde karar verebilirler.
Eles podem discutir aquilo na lua de mel e decidir mais sensatamente.
Makul sadece.
Não é "bem pensado".
Makul bir saatte geri dönmezsem karın ölür.
Se não regressar dentro do expectável ela morre.
- Evet, makul ve uygun.
- Sim. Don e Don.
Makul olsun yeter.
Procure uma explicação racional.
Makul bir anlaşma. Pekâlâ.
Parece justo.
Makul ölçülerde.
Dentro dos limites.
Gayet makul.
- A seguir ela retirou-se.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]