Nın yardımıyla перевод на португальский
923 параллельный перевод
" Bu nedenle, Tanrının yardımıyla İngiltere, İskoçya, Fransa ve İrlanda Kralı olan en muhteşem ve en şanlı kral 2.
"deste Reino de Inglaterra. " Assim sendo, são acusados de alta traição... " contra o mais ilustre e excelentíssimo...
- Sadece Tanrı'nın yardımıyla.
- Só graças a Deus, nestes recifes.
Tanrı'nın yardımıyla atalarımızı örnek alarak başarısız olamayız ve olmayacağız.
Com a ajuda de Deus e o exemplo deles não podemos e não havemos de desiludir.
Burayı bir bataklıkken verimli bir çiftlik haline getirdim. Bu da bir tek Tanrı'nın yardımıyla oldu, valilerin değil. Çok şükür.
Transformei isto numa pastagem, quando não passava de um pântano e fi-lo com a ajuda de Deus, não de um qualquer Governador.
Ve Tanrı'nın yardımıyla başaracağız.
E com a ajuda de Deus, vamos conseguir.
Biraz yardım, biraz şans ve Tanrı'nın yardımıyla.
Com um ajudinha, algumas oportunidades e Deus. Até podemos chegar lá. Bill, o Sr. Carling está aqui.
Ama ben planımın, tanrının yardımıyla, başarıya ulaşacağına ve dünyanın yaşayacağına eminim.
Mas estou convencido de que, com a ajuda de Deus, o meu plano resultará, e o mundo sobreviverá.
Medenileşmiş tarafın bir gün Tanrı'nın yardımıyla uyanırsa, belki o zaman tam bir erkek olacaksın, Max.
Se a metade civilizada de si alguma vez acordar, Max, e com a ajuda de Deus, podia tornar-se um homem completo.
Tanrı'nın yardımıyla bacağım iyileşecek ve bir an önce buradan gideceğim.
Com a ajuda de Deus, a minha perna fica boa depressa e eu vou-me embora!
Tanrının yardımıyla, hala ilk biz geçeceğiz.
Deus, mesmo assim cruzaremos primeiro.
Askerlikten ayrılıyor ve kayboluyorum. Hizmete adanmış bu yaşlı asker, görevini Tanrının yardımıyla yaptı.
Dou por finda a minha carreira militar e desapareço, um velho soldado que tentou cumprir o seu dever como Deus lhe deu a luz com que ver esse dever.
İman edenlere felah yolunu göster ki inayetinle hayırlı işler yapsınlar ve bu dünyada geçirdikleri hayatın tüm zorluklarından sonra, peygamberimiz Hazreti İsa'nın yardımıyla ebedi saadete ulaşsınlar.
possam, após todas as provações da sua peregrinação e vida na Terra, alcançar as alegrias eternas através de Cristo nosso Senhor. Ámen.
Tanrı'nın yardımıyla yine başaracağım.
Deus me ajude, por o adorar tanto.
Modern cerrahinin takım işi olduğunu biliyorsun. Bazen düzinelerce insanın yardımıyla yapılır.
Como você sabe, a cirurgia moderna é um trabalho de equipe... e exige por vezes os serviços... de 12 ou mais pessoas :
yanılmışım... Ben, insanlığın koşullarını bir prens ya da bir başkasının yardımıyla düzeltebileceğimi düşündüğümde yanılmışım!
Errei, eu, quando acreditei poder reformar, a condição dos homens, com a ajuda, deste, ou daquele príncipe.
bu olayın mümkün olan en acısız şekilde gerçekleşmesi için... eğer bana yardım ederseniz size fazlasıyla minnettar kalacağım.
Fazia-me um enorme favor se me ajudasse... a resolver este incidente, da forma mais indolor possível.
Aşırı neşelilik haline diğer örnekler tuba çaldığı ve şiir yazdığı anlar, insanlara yardım etme amacıyla itfaiye arabalarını kovalaması.
Exemplos da fase maníaca são tocar tuba, compor poemas, saltar para carros de bombeiros na tentativa de ajudar os outros.
Buna çok içerleyen John, Richard'ın başına bir felaket gelmesini böylece Norman aristokratların yardımıyla tahtı ele geçirmeyi umut ediyordu.
Ressentido, João esperou que Ricardo sofresse um acidente para que, com a ajuda dos barões normandos pudesse usurpar o trono.
Ve şimdi, bu caniler çetesinin yardımıyla her zavallı Saksondan fidye parası toplayacaksınız.
E, com a ajuda deste bando de criminosos tentais arrancar um resgate a todos os saxões indefesos.
Onların da yardımıyla, düşmanı bahara kadar kesin yenilgiye uğratırız.
Até à primavera, o inimigo será derrotado.
Haksızlığın üstesinden haksızlıkla değil, adaletle ve... -... Tanrı yardımıyla gelinir.
Porque não podem vencer a injustiça com mais injustiça, somente com a justiça e com a ajuda de Deus.
Prens Kazım, bana çok iyi hizmet ettin. Allah'ın yardımıyla Bağdat'ta tekrar buluşacağız.
Cassim, serviste-me bem e com a ajuda de Alá ver-nos-emos em Bagdad.
Tek başına hazineyi çalman imkansız, fakat benim çakallar loncamın yardımıyla...
- Silêncio. Não poderá roubar a tesouraria só. - Mas com a ajuda das minhas chacales...
Ve Tanrı'nın da yardımıyla bir tek sizler... onlardan tamamen kurtulma gücüne sahipsiniz.
E só vocês, com a ajuda de Deus, têm o poder de se livrarem deles para sempre.
Geçmiş yıllarda, fena bunaldığımız zaman bir kralın, saman arabasıyla çıkıp geleceği bize yardım edeceği ve hükümdarımız olacağı söylenmişti.
Há muitos anos, quando fomos dominados... dizia-se que um rei chegaria numa carroça... nos ajudaria e nos governaria.
"ve O'nun yardımıyla hayatlarının sonuna dek birlikte yaşasınlar. " Amin. "
" e continuem na Vossa graça até ao fim das suas vidas.
Sissi yaşıyor ve Tanrının yardımıyla iyileşecektir.
Sissi está viva e com ajuda de Deus vai curar-se.
" Tanrı'nın da yardımıyla...
"... quando, com a ajuda de Deus...
Bizler, Tanrı'nın ve sunak taşının da yardımıyla onun gittiği yoldan gittik, ve döndük.
Seguimos o seu caminho e voltamos, graças a Deus. E a uma pedra de altar.
Annenin de yardımıyla hayvansı kolu ve kafasını eski dökümhanedeki preslerden birinde ezdirdi.
Com a ajuda da tua mãe, esmagou a sua cabeça e o seu braço monstruosos numa das prensas ali fora na velha fundição.
Birleşmiş Milletler resmi yayınıyla "bir yardım aranıyor" ilanı.
Um anúncio no jornal oficial da ONU.
Ama tanrının da yardımıyla bu beladan kurtulacağız.
Vai levar tempo, mas com a ajuda de Deus conseguiremos.
Meksikanın'da yardımıyla, her nehir boyuna, yerleşmeye müsait her yere Birleşik Devletlere doğru gelen her güzergaha devriye planladık.
Com a ajuda do México, poderemos procurar todos os rios e acampamentos cada possível estrada de entrada para os Estados Unidos.
Onların da yardımıyla başaracağız.
Vigiando atentamente.
Tanrının da yardımıyla.
Com a permissão de Deus.
Ama oyuncağımın da yardımıyla eğlenceli de olacak.
Mas com a ajuda do meu brinquedo vai ser também muito divertido.
Herbert'in seni bir kenara atmaya çalışmasını... Joachim'in seni hor görmesini... ve Konstantin'in o kollayıcı havalarıyla sürekli sana yardım etmeye... destek olmaya çalışmasını.
Sempre que o Herbert tentou pôr-te de lado, que o Joachim te olhou de cima... e o Konstantin, com o seu ar protector, sempre a tentar ajudar-te, a dar-te a mão.
Tanrı'nın yardımıyla.
Eu irei lutar contra ele com todas as minhas forças.
Dim'in temel kablolarını kesmemiştim. Öylece, temiz bir taşhokun yardımıyla kızıl, kızıl kruvi akmayı kesti.
Não tinha cortado nenhuma veia importante ao Dim e com a ajuda dum lenço o sangue não tardou a estancar.
Onların yardımıyla, eskisi gibi soframıza et çıkarır geceleri rahat uyur, bıçakları şölenlerimizden uzak tutarız.
Para, com a ajuda deles, podermos ter carne de novo na mesa dormir á noite, e livrar banquetes de facas ensanguentadas.
Shirley, Komiser sanırım Walter'ın yardımıyla Eric'i öldürdüğümü düşünüyor.
Shirley, o tenente pensa, julgo que instigado pelo Walter, que talvez eu tenha morto o Eric.
Tanrı'nın da yardımıyla, sizi öldürene kadar döverim!
Mato-vos a todos!
Latin Amerika'da Kalkınma Birliği ( AFP ) ile çalıştık. Başkaca işler de yaptık. Tüm ülkelerde serbestçe onların rica ettikleri yardımı, ekonomi ve ABD tekniğini Kuzey Amerika'dan gelen teknisyenler aracılığıyla ulaştırdınız.
Na América Latina, cooperamos com a Aliança para o Progresso, porém trabalhamos também em todos os países livres que solicitam a assistência econômica e técnica dos EE.UU.
Almanlar, yoğun bombardımanların yardımıyla, önemli büyüklükteki İngiliz güçlerini yenerek ilerlemişlerdi.
Com o apoio de grandes bombardeamentos, ganhavam terreno a uma força mais numerosa da Commonwealth.
Churchill, planının Norveç'te Hitler'in misillemesi ; Finlandiya'ya yardımın da Rusya'yla bir savaş riski taşıdığının farkındaydı.
Churchill sabia que o plano implicava uma retaliação de Hitler na Noruega. E ajudar a Finlândia podia acarretar uma guerra com a Rússia.
Daha önce de söylediğim gibi, evlatlarımızı, hayatlarımızı feda etmeye devam edeceğiz. Fakat Tanrının inayeti ve yardımıyla ülkemizi ve özgürlüğümüzü koruyup kurtaracağız.
Como disse, daremos os nossos filhos, daremos as nossas vidas mas, com a ajuda e a graça de Deus, não abdicaremos de uma América livre nem da nossa vida democrática.
- Tanrının yardımıyla.
Com a ajuda de Deus...
Belki oradaki savcıyla konuşup, yargıca amcama yardımcı olmak için nasıl deliler gibi çabaladığımı söylemesini sağlarsın diye düşünüyordum.
Talvez... poderias falar com o procurador para que ele dê uma palavra ao juiz... em como eu tenho ajudado o meu tio como um louco
Beyler, Tanrı'nın da yardımıyla birkaç saat içinde lidrimizi geri getirmiş olacağız.
Senhores, com a ajuda de Deus, em algumas horas... teremos de volta o nosso Líder.
Spock ve Uhura foton torpidolarını yönlendireceğimiz noktayı belirlemek için... sensörlerimiz yardımıyla ayrıntılı grafikler hazırlıyor.
Spock e Uhura usam os sensores para criar um mapeamento detalhado... e determinar os alvos dos torpedos fotônicos.
Münferit hedefleri, istikrarlı bir şekilde küçük hedefleri başarıyla vurmak bize karanlıkta ya da bulutların içindeyken hedefleri gösteren elektronik navigasyon yardımı temin edilene kadar mümkün değildi.
Não havia possibilidade de se atingir de forma continuada alvos pequenos, até termos ajuda electrónica de navegação, que nos mostraria esses alvos, na escuridão ou através das nuvens.