Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / Oldürülmüş

Oldürülmüş перевод на португальский

2,655 параллельный перевод
Üç rahip öldürülmüş mü?
Mataram os três Padres?
Babaları önlerinde öldürülmüş.
Viram o pai a ser morto.
Öldürülmüş, duyduğuma göre.
Matar, eu estou dizendo.
İnandığınız rapora göre hapiste ölmüş öldürülmüş veya intihar etmiş olabilirdi.
Morreu na prisão. Foi morto ou matou-se, dependendo da fonte em que se acredite.
Bazı ailelerin evleri yanmış, bazı ailelerse öldürülmüş.
As suas casas foram queimadas, famílias mortas.
Ortağımla, Dr. Fontaine'i bulduk, bunu söylediğim için üzgünüm ama ölü bulundu. Öldürülmüş.
Eu e o meu parceiro localizàmos o Dr. Fontaine e lamento informá-la de que ele foi encontrado morto.
Bir genç kız ve annesinin öldürülmüş olarak bulunduğu geceden önce kız bacada, anne ise neredeyse başı keskin bir bıçakla vücudundan ayrılmış şekilde bulundu.
Na noite de anteontem, uma rapariga e a mãe dela foram assassinadas. O corpo da filha foi colocado numa chaminé, a cabeça da mãe foi quase decepada com uma navalha.
Sonra bir baktım ki öldürülmüş.
E de repente, está morto.
Seninki gibi eski külüstür bir araba ile birisinin öldürülmüş olabileceğinden haberin var mı?
E tem consciência de que poderiam matar alguém com um carro velho como o seu e fugirem?
Kız kardeşi Rebecca Conlon ve 8 aylık kızı Hertfordshire'daki çiftliğinde vahşice öldürülmüş bulundu.
A sua irmã, Rebecca Conlon e a filha de 8 meses de idade foram encontradas brutalmente assassinadas na sua fazenda em Hertfordshire.
Hepsi tecavüze uğrayıp ardından öldürülmüş.
Todas foram vítimas de abuso sexual depois de terem sido assassinadas.
Oğlu Cuernavaca'da evden okula doğru yürüdüğü sırada öldürülmüş. ( Meksika ) - 12 yaşındaymış?
Mataram o filho dela em Cuernavaca quando voltava da escola.
Biri öldürülmüş.
Alguém foi assassinado.
Dün gece uyandırdığımız ruh tarafından öldürülmüş.
Ele foi morto pelo espirito, que ele despertou, na noite passada.
1998'de St. Louis'te bir aile bıçaklanarak öldürülmüş.
1998, St. Louis. Uma família foi esfaqueada.
1979'da garajlarındaki arabalarının içindeyken yakılarak öldürülmüş bir aile cinayeti.
Em 1979 uma família foi queimada viva, dentro do próprio carro na garagem deles.
Canice öldürülmüş hâlde.
Ela foi brutalmente assassinada.
15 dakika sonra karı-koca öldürülmüş.
Quinze minutos depois, os pais estão mortos e saem dali.
Adam vurulmamış. Başının arkasından, kör uçlu bir silahla, tek bir darbeyle öldürülmüş. Silah da, katili gibi bir anda ortadan kaybolmuş.
Ele não foi alvejado, foi morto por um único golpe, na nuca, com um objeto contundente, que depois desapareceu magicamente, assim como o assassino.
Nasıl öldürülmüş?
Como é que o mataram?
- Pekâlâ, nasıl öldürülmüş peki?
- Então, como foi assassinado?
Margaret Whittaker boğularak öldürülmüş.
A Margaret Whittaker foi sufocada até à morte.
- O, öldürülmüş, Sarah.
- Ela foi assassinada, Sarah.
Babası, Alexi küçükken öldürülmüş. Annesi de o ara çocuğu bırakmaya karar vermiş.
O pai foi assassinado quando o Alexi era pequeno, por volta da mesma altura em que a mãe abdicou dele.
Fakat ; Aizu Savaşı sırasında, duyduğuma göre bu aileden olan bütün doktorlar öldürülmüş.
Mas ouvi dizer que durante a Batalha de Aizu... toda a família se alistou no exército, não tendo havido sobreviventes.
Tercüman, üç sivil ve Tom'un grubundan bir kişi öldürülmüş.
O tradutora foi morta, 3 civis e um membro da sua comitiva.
Jerry dün gece öldürülmüş.
Jerry foi morto ontem à noite.
Sonra eve dönmüş ve orada silahla öldürülmüş şekilde bulunmuş.
Mas voltou á casa, onde foi encontrado morto a tiro.
Onun için endişeleniyorum, Smiley tarafından öldürülmüş olabilir.
Estou realmente preocupada com ela, que o Smiley a tenha matado.
Kocamız Clyde Amerikan hapishanesinde öldürülmüş.
O nosso marido Clyde foi morto na prisão americana.
- Kocası hapiste öldürülmüş.
O marido assassinado na prisão.
- Kim öldürülmüş?
Quem foi assassinado?
Görünüşe göre öldürülmüş.
Parece que foi assassinado. Eu sinto muito.
Burada öldürülmüş.
Foi aqui que ela foi morta.
Efendim, Star-Herald muhabiri David Alcott bu işle ilgili bir haberin peşinden koşarken öldürülmüş olabilir.
É possível que o David Alcott, um repórter do The Star-Herald, tenha sido assassinado por investigar esta história.
Öldürülmüş.
Ela foi assassinada.
Köy karantinaya alınmış ve şirketi korumak adına belki yüzlerce kişi ölmüş ya da öldürülmüş...
A aldeia ficou em quarentena e muitas pessoas, talvez centenas, morreram ou foram executadas para proteger uma empresa.
Bir kadın tarafından öldürülmüş.
- Assassinado por uma mulher.
Ron Ferguson boğularak öldürülmüş.
- O Ron Ferguson foi sufocado.
Bir taksi şoförü öldürülmüş.
Um taxista acabou de ser assassinado.
Rita, menajerim... Dün gece evinde öldürülmüş.
Rita, a minha agente, foi assassinada no seu apartamento ontem à noite.
Öldürülmüş mü?
Assassinada?
Yaşlı kral öldürülmüş mü?
O velho rei foi assassinado?
Kralın ölümü ve öldürülmüş söylentileriyle aynı zamana denk geldi.
Com a morte recente do rei e dizem que foi assassinado?
O öldürülmüş!
Foi assassinado!
Benim elimde öldürülmüş uşağın Frank Stevens'in bahsi geçen kişiyi bir binadan aşağı atarkenki görüntüsü var. Sizin kaltağınızla arasında geçen suçlayıcı konuşmadan bahsetmeye gerek bile yok. David Clarke'a komplo kurmadaki payınız hakkında.
O que eu tenho é um vídeo do seu capanga assassino, o Frank Stevens, a atirar aquela mulher de um edifício, para não mencionar a discussão incriminatória entre si e a sua cabra, sobre a cumplicidade em tramar o David Clarke.
Çocukların kaybolduğu... bölgede yaşayan bir adam öldürülmüş.
Um homem que vivia na área onde as crianças desapareceram foi assassinado.
Başka bir yerde öldürülmüş ve alışveriş arabasıyla buraya taşınmış.
Ela não morreu aqui, trouxeram-na no carrinho.
- Ne? Stone kendi mermisiyle öldürülmüş.
O Stone foi morto com a sua própria bala.
Göğsünden tek kurşunla öldürülmüş.
Um único ferimento à bala no esterno.
Bu yüzden öldürülmüş.
Foi por isso que ele foi morto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]