Patlamış mısır перевод на португальский
781 параллельный перевод
Çıkıp patlamış mısır ve gazoz alacağım.
Vou sair para comprar pipocas e limonada cor-de-rosa.
Bir avuç dolusu patlamış mısırı adamın gözüne soktu. Sonra seyirciye dönüp :
Deitou um punhado de pão-ralado nos olhos dele... e disse para a plateia :
"Patlamış mısır mide dokunuza böyle yapar." dedi.
"É isto que faz o pão ralado no vosso estômago."
Patlamış mısır alsanıza.
Coma pipocas.
Patlamış mısır.
Pipocas.
Patlamış mısırın işi orada başlar.
Aí é que entram as pipocas.
Patlamış mısır!
Pipocas!
Taze patlamış mısır!
Sim, senhor, palomitas.
Patlamış mısır kutuları ve çöplerle dolu bir meydanda Bu sefer ayrı bir savaş başlar Gerçek bir savaş manzarası ve zaman.
Quando as luzes se apagam neste reino brilhante de serradura e pipocas, o circo despoja-se das suas lantejoulas e prepara-se para a batalha para o combate nocturno contra o tempo e a distância.
Taze fıstık patlamış mısır.
Pipocas com manteiga.
Yaygara, fıstık, patlamış mısır ve limonata
Apregoando amendoins, pipocas e limonada
Onu çok patlamış mısır verme.
Não lhe dês muitas pipocas se não estoura.
Patlamış mısır var, şeker var!
Pipocas... Caramelos...
Patlamış mısır, şekerli mısır, çilekli krep. Afedersiniz.
Pipocas, pipocas doces e waffles de morango.
Fıstık, karamelli mısır, patlamış mısır, elmalı şeker.
Amendoim, torrão, pipocas e maças em caramelo.
- Evet, patlamış mısır kutusu gibi.
. - foi sim, como pipocas.
2 gün boyunca patlamış mısır yedim.
Comi cereais por dois dias.
Umarım patlamış mısır istemezsin, çünkü kalmadı.
Espero que não queiras pipocas, porque não hà.
Burada, patlamış mısır, sakız filan satıyorlar mı?
É uma ópera incrível.
Tek istediğim birkaç avuç patlamış mısır.
Só peço pipocas em troca.
- Patlamış mısır yapabilir miyiz?
Podemos fazer pipocas?
Patlamış mısır yapıp Doctor Demensia'yı seyretmeyi planlıyorum.
Vou fazer pipocas e ver o "Dr. Demência".
- Selam, Annie. Ne yapıyorsun? Patlamış mısır yapıyorum...
- Olá, que estás a fazer?
- Daha fazla patlamış mısır yapalım.
Vamos fazer mais pipocas.
Bir kutu on sentlik, lezzetli, besleyici krem karamel kaplı patlamış mısır.
Uma caixa de 10 centavos de deliciosas bolachas nutritivas cobertas de caramelo.
Taze, organik patlamış mısır. Sadece bir dolar.
Olhem a pipoca orgânica fresca, é só um dólar.
Selam. Patlamış mısır almak istiyordum.
Quero umas pipocas.
Babamın bizi maçlara ve sinemaya götürdüğü... ve patlamış mısır savaşları yaptığımız zamanları hatırlıyor musun?
Lembras-te de quando ele nos levava aos jogos, ao cinema e fazíamos lutas de pipocas?
Alan, patlamış mısırından alabilir miyim?
Alan... - Posso comer as tuas pipocas?
Işıkları söndürüp beni hatırlamaları için... -... onlara patlamış mısır veremem.
Não posso apagar as luzes e dar-lhes um pacote de pipocas para se lembrarem de mim.
Çizburgerler, patates kızartması, elmalı turta ve patlamış mısır.
- Cheeseburgers, batatas fritas, tarte de maça, espetadas de milho.
Ponyboy, benimle birkaç Kola'yla biraz patlamış mısır almaya gelir misin?
Vem comigo buscar colas e pipocas.
Biliyormusun, yıllardır patlamış mısır yemiyordum.
Sabe, não como pipoca há muito tempo.
Patlamış mısır ister misin?
Quer doce... pipoca...
Bir paket patlamış mısırım var.
Tenho pipocas. Pode comer.
Oh, Tanrım, demek patlamış mısır böyle bir şey.
Nossa! Então, este é o gosto de pipoca.
- Patlamış mısır, patlamış mısır!
- Pipocas! Pipocas!
Patlamış mısırımdan uzak dur...
Larga as minhas pipocas!
- Ah, arada, patlamış mısır kalmamış.
A propósito, acabou-se as pipocas.
Neden gidip vişneleri ve patlamış mısırı getirmiyorsun Brian?
Brian porque não vais buscar os biscoitos e as pipocas?
Sana patlamış mısır aldım.
Comprei-te pipocas.
Patlamış mısır?
Queres pipocas?
Nasıl böyle patlamış mısır yiyebiliyorsun?
Estás a comer pipocas numa altura destas?
Bu da 50 dolar, fakat yanında patlamış mısır veya bedava piyango bileti veriyoruz.
São 50 dólares, mas tens pipocas e um bilhete de Iotaria.
Bir patlamış mısır satıcısısın.
Exacto.
Patlamış mısır sevmez misin?
O que se passa?
- Patlamış mısır alalım mı?
Ainda temos muito para ver. - Pipocas, Sr. Mike?
İki patlamış mısır.
- Tens a certeza?
- Ateşte patlamış mısır oldular.
Até estalaram!
Evet, sanırım ampul patlamış.
Sim, a lâmpada queimou-se.
Patlamış mısırın mı?
Pipocas?