Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ S ] / Sen miydin

Sen miydin перевод на португальский

2,519 параллельный перевод
Bu pisliği saçıma süren sen miydin?
Foste tu que puseste aquela porcaria no meu cabelo?
Yani saça süren sen miydin?
Então fizeste isso ao cabelo?
O sen miydin?
Isso foste tu?
Üç gece önceki intihar olayında tutuklama yapan görevli sen miydin?
Arrasta-te o tipo para o suicidio a 3 noites atras?
O sen miydin?
- Foste tu?
Tahtaya o mesajı bırakan sen miydin?
Foste tu que deixaste a mensagem no quadro?
Sen miydin?
Oh, és tu.
Sen miydin?
Oh, este tipo...
Her şeyin ardındaki sen miydin?
Estavas atrás de tudo isto?
Olayı ilk gören sen miydin?
o carro explodiu. Foste a primeira a chegar?
O sesi çıkaran sen miydin, tatlım?
Foste tu que fizeste barulho?
Randevuyu isteyen sen miydin?
Fizeste a marcação?
Onu harap eden sen miydin?
Foste tu que destruíste o memorial?
O anda durdu ve bana döndü. "Demin senfoniyi mırıldanan sen miydin?" diye sordu.
Mas parou, virou-se, e disse "Era você que estava a cantar"?
O sen miydin?
Isto foste tu?
- Fatma, sen miydin?
Fátima, és tu?
- Affedersin Charlie, sen miydin o?
- O quê? Charlie, foste tu?
Seamus O'Neil sen miydin diyorsun yani?
Estas a dizer-me que eras o Seamus O'Neill?
Sen evlenmeyecek miydin?
Você não se vai casar?
Sen olsan eve gider miydin?
No lugar dele ia para casa?
Sen şu nefret suçuna maruz kalan elaman değil miydin?
Não foste aquele gajo do crime de ódio?
Aile her şeyden önce gelir diyen sen değil miydin?
Não és tu quem diz "Tudo em Família"?
Aman Tanrım, üniversiteye gitmiş miydin sen?
Céus, homem. Andaste na universidade?
- Sen teper miydin?
- Tu perdias?
- Kötü adamlar her zaman kendi silahlarını getirir diyen sen değil miydin?
Não disseste que os maus levam sempre as suas armas?
Sen istemez miydin?
Você não?
Peki sen içmiş miydin?
Tens estado a bebê-la?
Hem sen Blake ile birlikte değil miydin?
Francamente! Tu não andavas com o Blake?
Andre'ye suçluyu ifşa eden sen miydin?
Contaste ao André quem foi?
- Bunu sen de istemez miydin?
- Não gostavas? - Não sei.
Onların üzerinden para kazanan sen değil miydin?
Quem falou em roubá-los?
Sen de soyulan otobüste miydin?
Estavas... naquele autocarro que foi assaltado?
Ayrıca para kazanmayı ve onu, bunu patlatmayı sevdiğimi söyleyen sen değil miydin?
Além disso, não eras tu que dizias que gostavas de dinheiro e explosões?
Sabah kapıdan her çıktığımda, bir daha girmeyecekmişim gibi hissettiğin sürece çocuk sahibi olmanın uygun olmayacağını söyleyen sen değil miydin?
Não foste tu que disseste que não seria justo ter um filho enquanto todas as manhãs saísse de casa e tu sentisses que eu poderia nunca mais voltar?
Sen miydin?
Foste tu? !
Çok meşgul değil miydin sen?
Não está ocupada?
Sen zehir yüzünden zayıf düşmemiş miydin?
Não ficaste enfraquecido com o veneno?
Evet, ama sen hep bana mücadeleci demez miydin?
Nem sempre se é um vencedor. Sim, mas está sempre a dizer-me que sou um lutador.
Bizi parça pinçik edeceklerini söyleyen sen değil miydin?
Não nos disseste que nos iam massacrar?
Bree ile bir daha görüşmeyeceğimiz konusunda ciddi miydin sen?
Espera, estavas a falar a sério sobre nunca mais falarmos com a Bree?
Biz meleğiz, hayvanız, o yüzden de ortadan kaybolmalıyız diyen sen değil miydin?
São coisas agradáveis. Mas recordo-me que foste tu a dizer : "Não somos nós, somos anjos, animais..."
Sen olsan üzülmez miydin?
Tu não estarias?
Sen de gösterir miydin?
Tu arrasavas?
Sen Rock yıldızı değil miydin?
Tu não és, tipo, uma estrela de rock?
- Ne? Çalalım diyen sen değil miydin?
Tu é que quiseste roubá-lo.
Afedersin, sen bir şey diyecek miydin?
Desculpa, mas também deves ter uma palavra a dizer.
Anne baba olmanın sorumluluk almak olduğunu sen söylememiş miydin?
Não foi você que falou que ter filhos requer responsabilidade? Certo?
Polisin garajından eski bir televizyonu araklayıp, iki ay hapiste yatan sen değil miydin?
Já te esqueceste que passaste dois meses na cadeia? Por roubares uma televisão da garagem de um polícia?
Lise birde miydin sen?
- Andavas no 11º ano?
Yani yanımızda çocuklar varken orayı geçmek istemiyorum. Sen ister miydin?
Não quero fazer o cruzamento com as crianças todas.
Sen miydin?
Você?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]