Tün перевод на португальский
59 параллельный перевод
O kaleden içeri adimini attigin anda... tuzaga düºtün demektir.
Assim que entrares naquele forte, armam-te uma cilada.
Kizilderili olsaydim, ºimdi ölmüºtün Luke.
Se fosse um índio, serias um soldado morto, Luke.
Tü-tün dük-kâ-nı.
Tabacaria.
G.tün teki olduğumu düşünüyorsun, değil mi?
- Achas que sou idiota, não? - Acho.
Evet, Pino g... tün teki.
Ë, o Pino é um imbecil.
Kargo hangarı 4'tün yanındaki EPS ana hattından aktarabiliriz. Tamam.
Canalizaremos pela rede elétrica do deck 4.
- Tanışırsınız. Tün söyleyeceğim bu.
Conhece-a primeiro, é tudo o que peço.
Tün dünyayı etkilemişti
Em todo o mundo a reacção é igual
Sana evlenme teklif ettiğimde 23'tün.
Quando te pedi em casamento, tinhas 23 anos.
- Etkafalı g.tün neyi yanlış?
Que é que há de mal com o cú de Meatloaf?
Tün söylediğim ben bi insanım.
Só digo que sou uma pessoa.
- Patron g * tün teki ve... - Ve ne?
- Ele trabalha muito e...
Ama o g * tün teki! Bu işi ben kurdum.
Mas ele é um estupido de primeira!
Robert g.tün nasıl?
Como vai o rabo?
- G. Tün teki. İçkisi de g. T gibi.
- Sim, é um idiota, mas dá-me do seu licor.
G.tün teki.
É um idiota completo.
G.tün yemiyor desene.
Eu digo que é porque não tens coragem.
Senle işim bitince, g.tün ibneye benzeyecek. İbne'ye.
Quando eu acabar contigo, vou fazer com que o teu cú pareça uma rosa desabrochada.
Hayır, hayır! Seni bırakıyorum Brian, çünkü g.tün yemiyor.
Eu acabei contigo, Brian, porque tu não tens tomates.
Sonraki gün işedim ve metroda kaybolup tün gün boyunca çıkışı bulamadım.
No dia seguinte deitei ácido e perdi-me no metro. não encontrei a saída durante todo dia.
G.tün bir parçası gibi?
Um objecto sexual?
Öğreniyorum, .. benden nefret edenler beni sinir ediyor, .. ve rektör g.tün teki.
Aprendo... tenho que levar com os professores, e o director da escola é um anormal.
Tün doktorların aletleriyle böyle özel bir bağları var mıdır?
Todos os médicos têm uma relação tão intensa com as suas "ferramentas"?
Söylesene tün bu büyük başarı sonrası Maranello'dan neden ayrılmadın?
Diga-me uma coisa... com todos os seus sucessos, porque nunca deixou Maranello?
Bu g * tün üstünde tepinme dansı yapacağım... Fred Astaire gurur duyardı.
Vou-lhe dar tantas que não vai sobrar nada.
- Dinleyin... - Kraliyet g * tün iyi mi?
Ouçam, ingleses.
Hayatlarından memnun değiller ve ameliyatın tün bu problemleri çözeceğini sanırlar.
Eles não estão contentes com as próprias vidas e pensam que a cirurgia vai acabar com os seus problemas emocionais.
"Düşündüğümü söylerim" ise "ben g.tün tekiyim" demenin başka bir yolu.
Dizer o que penso é outra forma de dizer que sou idiota.
Şu bizim Kıllı g. Tün çevirdiği işlere bak hele!
Olhem para isto!
Çünkü Jeff şişko g.tün teki.
- É o que ele é.
Tün birimlerin dikkatine, Cincinnati arabalara ilerliyor.
Atenção, todos os postos, Cincinnati dirige-se para os carros. Câmbio.
G.tün teki.
Idiota.
- Waow. G * tün biri düdükleyecek bu akşam.
Alguém vai ter peso hoje à noite.
Çok güzel bir g.tün var!
É um belo rabo que tens!
Tün gün boyunca oyun oynayacağız ve yastıklardan kale yapacağız, ve ben asla senin için meşgul olmayacağım.
Tu não me irias deixar adoptar um coelho. Nunca me deixar ver o The Hills. Não me deixas ter o cartaz do Gael García Bernal.
Senin cömertliğin sayesinde, tün hayatımı huzur içinde geçirebilirim.
Posso viver a minha vida em paz, graças à tua generosidade.
Danita, tün dünyayı çaresizliğe sokmak istedi.
A Danita, queria o mundo desesperado.
- Hani 14'tün?
- Disseste que tinhas catorze!
Tün beklentiniz bu meşhur iğrençlik içindi.
Por esta abominação popular porque todos esperavam.
- G * tün yere vuracak.
- Vou deixar-te cair.
G.tün başın ortada çırılçıplaksın yahu.
Mostras-te nu à frente de toda a gente!
- Tün nesle fırçayı çektin baba.
Bela forma de mandar abaixo uma geração inteira, pai.
- Narkotik Şube, Ulusal Güvenlik ve birkaç diğer üst düzey palavracı ile birlikte tün Başkent ofisi de burada.
E todo o Gabinete de D.C., acompanhado pela DEA, NSA e alguns outros fanfarrões de alta patente.
Ama g.tün teki olmana gerek yok.
Mas não precisa de ser tão sacana.
Çünkü sihirli bir dostluğun tün anlamı bu.
Porque uma amizade mágica é isso.
Tün yollar aynı görünüyordu.
Todas as direcções pareciam as mesmas.
Tün tekisin!
Disse que é um monte de merda
G * tün tekisin.
Que parvoíce...
G.tün tekiyim.
- Eu sou uma idiota.
Ve sonra da benden bü tün bu olanları onun adına düzeltmemi isteme cüretini gösteriyor
E depois teve a lata de esperar que eu o compreendesse.
Sevgilim, tün bu yastıkları yatağa koyar.
Sim, fora com eles! Assim a minha namorada pôs aquelas almofadas todas na cama.