Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yerini biliyorum

Yerini biliyorum перевод на португальский

468 параллельный перевод
Kenichi'nin yerini biliyorum.
Sei onde está o Kenichi.
"Ellen Andrews'un yerini biliyorum." Gerçekten biliyor musunuz?
"Sei onde está a Ellen Andrews." Não, sabe mesmo?
Hala o madenin yerini biliyorum.
Eu ainda sei onde é.
Asıl sorunun yerini biliyorum. Formasyonda değil.
Eu digo-te onde está o problema e não é na formação.
Yerini biliyorum : "Charlie's" de, 12. sokak ile Maine köşesi.
Eu sei onde ele está no "Charlie's". Um bar entre a 12a rua e Maine.
Anahtarın yerini biliyorum ama onların haberi yok.
Sei onde guardam a chave mestra. Não sabem que o sei.
Evet, elbette. Yerini biliyorum.
Sim, claro, sei onde fica.
Pek iyi değil, ilacının yerini biliyorum, hadi.
Bem, há uma cura para isso lá em cima, vamos.
Ben yerini biliyorum.
Eu sei onde estão.
Aradığınız adam. Yerini biliyorum.
O homem que procura, sei onde ele está.
Kitapçının yerini biliyorum.
Sei onde fica a loja.
Onun yerini biliyorum ve onu yakalayacağım.
Sei onde ele vai e vou caçá-lo.
Yerini biliyorum.
Eu sei onde fica.
- Yerini biliyorum.
- Eu sei onde está!
Bir o tarafa, bir bu tarafa gittim ve şey paranın yerini biliyorum.
Fui por aqui e por ali, e... bem... Sei onde está.
Oranın yerini biliyorum.
Sei onde fica.
Bezanika'nın yerini biliyorum.
" Sei onde fica Bezanika.
Her yerini biliyorum.
Conheço o corpo dele.
Yerini biliyorum.
Sei onde está.
Ama Şeytan'ın Yelesi'nin yerini biliyorum.
Mas sei para onde vou, näo te rales.
Yemin ederim, Snake, yerini biliyorum.
Juro, sei onde está.
Hayır ama yerini biliyorum.
Não. mas sei onde está.
- Sandığın yerini biliyorum.
- Sei onde está a Arca, Marion.
Piskoposun bürosunun yerini biliyorum.
Eu conheço o gabinete do Bispo por dentro e por fora.
Ben tam yerini biliyorum.
E sei aonde devemos ir.
- Galiba yerini biliyorum.
- Acho que sei onde ela está.
Ben de geleyim, yerini biliyorum.
Leve-me. Sei onde ela está.
Artık yerini biliyorum.
Sei onde vai imprimir.
Kovanın yerini biliyorum Söylemene gerek yok.
Eu sei onde está o balde. Não precisas de me dizer.
Yerini biliyorum.
Eu sei onde ele está.
Dört, beş, altı... Yerini biliyorum.
Quatro, cinco, seis, sei onde estás!
- Yerini biliyorum.
Mas eu sei onde ele está.
Nino'nun yerini biliyorum.
Eu sei onde o Nino vive.
- Yerini biliyorum.
- Eu pus-te onde estás
Aradığınız bazı insanların yerini biliyorum.
Olhe... Sei onde estão umas pessoas de que vocês andam à procura.
Biliyorum. Yerini doldurmak kolay olmayacak. Onlar için harika işler çıkarmıştın.
Eu tive que substituir alguém que estava fazendo um excelente trabalho.
Ben yerini tam olarak biliyorum.
Sei onde fica.
Belki şifresini biliyorum ama kasanın yerini bilmiyorum.
Sei a combinação do cofre, mas não sei onde ele está.
Şapkamın yerini biliyorum.
Vou buscar o chapéu.
Galiba ben yerini ve kimde olduğunu biliyorum.
Acho que sei onde está e quem a tem.
Evet, evet, bunu biliyorum ama bana yerini söyle.
- Sim, eu sei, mas onde está ele?
Çünkü yerini bir tek ben biliyorum.
Porque sou o único que sabe onde está.
Jody'nin yerini alamayacağımı biliyorum ama emin ol deneyeceğim.
Eu sei que nunca poderei assumir o lugar do jody mas de certeza que vou tentar como o diabo.
Biliyorum. Sanırım senin onun yerini aldığını düşünüyor.
Ele deve pensar que estás a ocupar o espaço dele.
Oğlumun kuzey Laos'ta tutulduğunu biliyorum ama yerini öğrenmeliyim..
Sei que o meu filho está no norte do Laos, mas preciso de saber onde.
Buraya sadece 3 saat uzaklıkta ve tam yerini de biliyorum.
Só precisamos de uma hora. Conheço o sítio exacto.
Yerini yaklaşık olarak biliyorum.
Sei muito bem onde está. Penso que a podemos encontrar.
- Yerini bilmiyor musun? - Biliyorum ama oraya gitmem.
- Não sabes onde é que fica?
Audrey'nin yerini biliyorum.
Sei onde está a Audrey.
Daha çok altın var ve yerini ben biliyorum
- Há mais ouro ali atrás.
Yerini bilseydim jandarmayı gönderirdim. Biliyorum.
Já sei.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]