Yunan перевод на португальский
1,465 параллельный перевод
Şu Yunan'ın deposunda görevliyim.
Sou capataz de armazém dum tipo grego.
Soruyorum çünkü herif, yunan ismi gibi bir şey kullanıyordu ve direk benim evin önünde oldu olay.
Estou a perguntar porque era alguém com um nome grego e foi largado ã frente de uma casa que eu usava.
Nereli, Yunan mı?
Ele é o quê? Grego?
Yunan'a söyle, bir daha nefes alan bir şey gelecekse... bilmem gerekecek.
Na próxima vez que o Grego tiver algo que respire nos contentores, preciso de saber.
S.ktiminin Yunan piçleri.
Cabrões dos gregos!
Buna rağmen ben Yunan bile değilim.
E claro que nem sequer sou grego.
Şu Yunan, depodaki adam peşin ödüyor.
O Grego, o tal do armazém, paga-me em dinheiro.
Belasını s.ktiminin Yunan piçi.
Vai-te foder, puta grega ladra.
Soruyorum çünkü herif, yunan ismi gibi bir şey kullanıyordu ve direk benim evin önünde oldu olay.
Tinha um nome grego e foi largado à frente de uma casa que eu usava.
Hem Yunan olup hem de buna yemek demesi utandırıyor beni.
Devia ter vergonha de ser grego e chamar a isto restaurante.
Yunan demek.
Está bem, pois, isso é grego.
Yunan alfabesini say bana.
O alfabeto grego todo, já!
Bu da aynı Yunan trajedileri gibi, Senatör tüm elementler yere düşecek...
É tipo como numa daquelas tragédias gregas, senador, todos os elementos caiem nos sítios certos...
ONLARCA YIL SÜREN SAVAŞIN ARDINDAN, MİKEN KRALI AGAMEMNON YUNAN KRALLIKLARINI MÜTTEFİK KILDI.
APÓS DÉCADAS DE GUERRA, AGAMENON, REl DE MICENAS... OBRIGOU OS REINOS DA GRÉCIA A UMA ALIANÇA DESARTICULADA.
YÜKSELMEKTE OLAN YUNAN ULUSUNUN EN BÜYÜK RAKİBİ TRUVAYLA BARIŞ YAPMA NİYETİNDEYDİ.
ELE BUSCA A PAZ COM TRÓlA, O MAIS PODEROSO RIVAL... CONTRA O EMERGENTE PODER GREGO.
GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK SAVAŞÇI KABUL EDİLEN ACHİLLES YUNAN ORDUSU İÇİN SAVAŞIYORDU.
AQUILES, CONSIDERADO O MAIOR GUERREIRO JAMAIS CONHECIDO, LUTA PELO EXÉRCITO GREGO.
Tüm Yunan krallıklarını ben birleştirdim.
Fui eu quem reuniu todos os reinos Gregos.
Yunan ordusunu yok etmenin tam sırası.
Agora é a altura para destruir o exército Grego.
Kıyısına kendi memleketinin gezmeyi özlersiniz yapayalnız denizlerin üstünde sümbül saçlarınız ve o Yunan yüzünüz beni Yunan'ın görkemine ve Roma'nın yüceliğine getirdi.
" Em mares desesperados, á muito acostumado a vaguear. Teu cabelo ondulante, tua cara primorosa. Teu aspecto jovem, trouxe-me para casa.
Her zaman olmuş olduğu gibi doğuya gitmek bizim Yunan rüyamızdır.
É, e sempre foi o sonho dos gregos ir para Oriente.
Ve böylece olay, bir rüya gibi Achilles'in Truvalıları bozguna uğrattığında olduğu gibi Yunan halkı tarafından hayatta bir tek şanlı an olurmuşcasına bir efsane haline dönüştürülmüştü.
E assim aconteceu, num sonho tão mítico para todos os gregos, como a derrota dos troianos por Aquiles, que durante um momento glorioso,
Yunan ve barbar birleşmemize! Dünyanın en kudretli adamı siyasi ehemmiyeti olmayan bir kız almıştı, neden?
Pela nossa união, o grego e o bárbaro o homem mais poderoso do mundo, desposou uma rapariga sem relevância política.
Ve son olarak, son olarak! Tanrılar bizden bu kadınlar tarafından çocuklarımıza düzgün bir Yunan eğitimi ve bizim korumamız altında Asya'daki krallığımızın gelecekteki askerleri olarak askeri terbiye alarak yetiştirilmelerini istiyorlar.
E para terminar, os Deuses não podem pedir-nos menos, que aos filhos que tiverdes delas, seja dada uma educação grega e treino militar, sob protecção nossa, para que se tornem nos novos soldados do nosso Reino,
Makedonya Kralı Philip ve Yunan liderler!
Filipe, Rei da Macedónia e líder dos gregos!
Hep klasiklere bayılırdı,.. Roma ve Yunan edebiyatı, tarihi, ayrıca okyanusu da çok severdi,.. ve ilgilendiği her şeyi bir arada sunan bir gezi buldu.
Ela sempre se interessou muito pelos clássicos, literatura grega e romana, história, e sempre gostou do oceano, então encontrou um programa que combinava todos os seus interesses.
Truvalı kurbanların seslerini Yunan şair Euripides'in ağzından duyduk.
Nós ouvimos a voz da vítima troiana... pela boca do grego Eurípedes.
- Yunan deyimi. Üçe geç, Phil.
- Que sentimento optimo.
Mitolojik Yunan bulmacalarına benziyor.
É como uma espécie de puzzle mítico grego.
Teşekkürler ama hayır. Ben kıçında... yunan harflerinden dövme olan erkeklerle çıkmıyorum.
Tenho alguma cena contra rapazes... que têm letras gregas tatuadas no rabo.
Geri zeka biri ve baba tarafı da Yunan sanırım.
É atrasado mental e grego do lado do pai, acho eu.
Bir süre kalır, sonra tekneyle Yunan adalarını gezeriz.
Ficamos lá uns tempos, e depois fazemos um cruzeiro às llhas Gregas.
Yunan adaları ancak öyle gezilir : Yavaş yavaş, tekneyle.
É a única forma de ver as llhas Gregas : devagar, de barco.
Ya da Yunan Adalarına.
Ou nas llhas Gregas.
Her neyse, oradayken, mermerden yapılmış Yunan tanrıçasının heykeline rastladım.
Quando lá cheguei, vi uma estátua de mármore de uma deusa grega.
En sonunda, öğretmen herkesi çağırdı ve yürüyerek önünde geçtim... ve yolda giderken, Yunan tanrıçası tarafındaki... tüm o çatlaklar, yarıklar ve kusurlar dikkatimi çekti.
Por fim, o Professor chamou-nos e, quando a contornei, reparei que de lado a deusa grega tinha umas rachazinhas, umas imperfeições.
"Yunan mitolojisine göre..." "... zeytin ağacı, barış ve refahın sembolüdür "
Segundo a mitologia grega... a oliveira é o símbolo da paz e prosperidade.
Ünlü Yunan filozoflarının ne düşündüğünü biliyor muydun? Bunu düşündün mü?
Você sabe o que os famosos filósofos Gregos pensam sobre isso?
Sfenks, Yunan mitolojisinin kadın kafalı canavarıdır.
A esfinge era um monstro da mitologia grega com cabeça de mulher.
Antik yunan zamanından beri matematikçiler tarafından, söylenegelmiş olan çözülemeyecek soru yoktur düşüncesini bildirmiştir.
"Não existem problemas insolúveis", declarou, uma ideia que é defendida pelos matemáticos desde o tempo dos Antigos Gregos.
"The Producers" filmini çektiğimiz zaman Carmen Ghia'yı bu seviyede canlandırabilen olağanüstü yetenekli Yunan bir aktör vardı.
Quando fizemos o filme de The Producers, o tipo que fez o papel de Carmen Giya era um actor grego muito talentoso.
Eski Yunan'ın Marcus Welby'si.
- O Marcus Welby da Grécia Antiga.
- Hangi Yunan şehri,... -... esas olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yaptı?
- Que cidade Grega acolheu os primeiros jogos olímpicos?
Yunan sesli harfi, dört harf, "I" ile başlıyor.
Vogal grega, quatro letras, começa com um "i".
Bir Yunan. Mihalis.
É um grego, Mihalis.
Yunan yemeği.
Comida grega.
- Benim Büyük Yunan Salatam?
- A minha Grande Salada Grega?
- Şu Yunan olan.
- O grego.
Latin ve Yunan Edebiyatı'ndan Delia'ya da aynı şeyi yapmış.
Fez o mesmo com a Delia do Departamento das Clássicas.
1989'da, bir Yunan tiyatrosu.
1989, The Greek Theatre.
Ne zamandır bir Yunan, bu şekilde onurlandırılıyor?
Desde quando é que foi dado a um grego tamanha honra?
Ben Yunan'ım.
Sou grega.