Zimmermann перевод на португальский
32 параллельный перевод
Zimmerman oku.
Leia Zimmermann.
- Zimmerman, puro.
- Zimmermann! Um cigarro.
Zimmerman konyak stoğumuz ne durumda? Konyak olmadan bunlara katlanamam.
Zimmermann, assegure-se que não falte conhaque... vai ser uma verdadeira carnificina.
Zimmerman!
Zimmermann!
Zimmerman!
Zimmermann! O que passa com você agora?
- 352'den Zimmermann da.
E também o Zimmermann da 352a.
- Zimmermann'ı arayabilirim.
- Podia ligar ao Price Zimmermann.
- Bu Zimmermann ve Klimt.
- Zimmermann e Klimt.
Sophie'nin, üçümüz hakkındaki kehanet üçlemesini tamamlamak üzere... Jetta Zimmermann'ın evinde kalmaya devam ettim.
Permaneci na casa de YettaZimmerman's... e ajudei a concretizar a profecia de Sofiia sobre nos tres.
Arthur Zimmermann, Alman kabinesinde aristokrat olmayan tek kişi olarak Dışişlerinde hızlı bir şekilde yükselmişti.
Arthur Zimmermann ascendeu rápido no órgão para se tornar o único não aristocrata do ministério alemão.
Zimmermann'ın kalemi yazıp çizmeyi hiç bırakmadı.
A caneta de Zimmermann nunca parava de rabiscar.
Arthur Zimmermann, bunun mükemmele yakın bir örneğiydi.
E Arthur Zimmermann era um exemplo quase perfeito do tipo.
Zimmermann dünyayı değiştirmeyi hayal ediyordu.
Zimmermann sonhava em mudar o mundo.
Aslında, Arthur Zimmermann'ı 20. yüzyılın en yıkıcı adamlarından biri yapan bir olay vardı.
É preciso dizer que Arthur Zimmermann foi um dos homens mais destrutivos do século XX.
Zimmermann'ın dünyayı değiştirme fırsatı, Alman ordusu liderleri Ocak 1917'de zafer için yeni bir planı açıkladıklarında eline geçti.
A chance de Zimmermann mudar o mundo viria em janeiro de 1917, quando a elite militar alemã anunciou novo plano de vitória.
Arthur Zimmermann Amerika'nın dikkatini dağıtacak bir yol aramaya başladı.
Arthur Zimmermann buscou um meio de distrair os EUA.
Zimmermann'ın planı Meksika'yı, Almanya'nın yardımıyla Texas, New Mexico ve Arizona'yı tekrar ele geçirmek üzere Amerika'yı işgal etmeye ikna etmekti.
O plano de Zimmermann era convencer o México a invadir os EUA com ajuda alemã, retomando o Texas, Novo México e Arizona.
Zimmermann, Meksika'daki Almanya büyükelçisine planının ana hatlarını anlatan bir telgraf çekti.
Zimmermann elaborou um telegrama descrevendo seu plano ao embaixador alemão no México.
Ama bu hat Zimmermann'ın sandığı kadar güvenli değildi.
Mas a linha não era tão segura como Zimmermann pensava.
Londra'daki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın 40 numaralı odasında İngiliz Deniz İstihbaratı, Zimmermann'ın telgrafını yakaladı ve çözdü.
Na Sala 40, no Almirantado em Londres, a Inteligência Naval Britânica interceptou e decodificou o telegrama de Zimmermann.
Arthur Zimmermann tekrar müdahil oldu.
Ressurge Arthur Zimmermann.
Zimmermann bu telgrafla ilgili şeyleri inkar etmesi için davet edildi.
Zimmermann foi convidado a negar a história sobre o telegrama.
Aferin sana, Zimmermann
Excelente, Zimmermann!
Ama Zimmermann çizimleri bırakmadı.
Mas Zimmermann não parou de tramar.
Zimmermann fırsatı, Şubat 1917'de Rusya'nın umutsuz ve mazlum halkı sonunda Çar'a karşı ayaklandığında ele geçirdi.
A chance de Zimmermann surgiu em fevereiro de 1917, quando o desesperado e oprimido povo russo revoltou-se contra o czar.
Zimmermann yangına körükle gitmek istedi.
Zimmermann queria jogar lenha na fogueira.
Zimmermann'ın ajanlarının bir adamdan haberleri vardı.
Os agentes de Zimmermann conheciam tal homem.
Zimmermann'ın kendi deyişiyle, devrim yapmak adındaki planı bu adamı kullanarak Rusya'nın savaşma isteğini baltalamaya yönelikti.
O plano de Zimmermann, que ele chamou de revolucionário, era usar esse homem para acabar com a vontade russa de lutar.
Zimmermann, Lenin'i ve diğer Bolşevikleri Almanya'dan alarak Rusya'daki Petrograd'a götürmek üzere mühürlü bir tren hazırladı.
Assim Zimmermann organizou um trem para levar Lênin e os demais bolcheviques, passando pela Alemanha, a Petrogrado, na Rússia.
Bu sefer, Zimmermann istediğini tam olarak elde etmişti.
Desta vez, Zimmermann conseguiu o que queria.
Arthur Zimmermann.
Arthur Zimmermann.
Bayan Jessica Zimmermann.
Jessica Zimmermann.