Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Ü ] / Üzgünüm dedim

Üzgünüm dedim перевод на португальский

36 параллельный перевод
Dinle, üzgünüm dedim ya.
Ouçam, eu já pedi desculpa.
- Geç kaIdığım için üzgünüm dedim.
- Já pedi desculpa.
- Sana üzgünüm dedim, kahretsin!
- Eu pedi desculpa, raios!
Tamam biliyorum ahşap eşya dükkanında problemlerimiz vardı... Yüzlerce kez üzgünüm dedim, baharatlıkların için.
Ok, eu sei que tivemos os nossos problemas nas aulas de carpintaria, mas pela centésima vez, desculpa eu ter-me sentado na tua caixa de temperos.
- Evet, üzgünüm dedim.
- Sim, sim, já pedi desculpa.
Ve ben üzgünüm dedim.
Já disse que sinto muito.
Jesse, üzgünüm dedim ya.
Jesse, eu disse que sentia muito.
Phil, sana üzgünüm dedim.
Phil, eu pedi desculpa.
# Sevgilinin boktan gitarını kırdığım için üzgünüm dedim #
Desculpa-me por partir a guitarra de merda do teu namorado.
... kırdığım için üzgünüm dedim # Boktan sevgilinin gitarını #
Desculpa-me por ter...
Merhaba, üzgünüm dedim!
Eu disse "desculpa"!
Bu yüzden şimdiden üzgünüm dedim.
- Por isso pedi desculpa por adiantado.
- Em, üzgünüm dedim ya.
- Em, já me mostrei arrependida.
Cat Grant'a çalışmak zorunda kaldığın için üzgünüm dedim.
Eu disse que lamentava o facto de ter que trabalhar para a Cat Grant.
- Sana üzgünüm dedim.
Já te disse.
Zaten üzgünüm dedim.
Já pedi desculpa.
Sonunda şöyle dedim, "Striker, hayatta çok aptalca şeyler yaptın." "Ama son zamanlarda yapmadın ve geciktin." Geç kaldığım için üzgünüm.
Por fim, disse para comigo que já tinha feito muito disparate na vida, mas que há muito não fazia nenhum e estava na hora de fazê-lo.
Oyununuzu böldüğüm için üzgünüm General ama haritanızdan birkaç iğne eksildiğini bilmek istersiniz dedim.
Lamento interromper-lhe o jogo, general, mas achei que gostaria de saber que perdeu uns pontinhos no mapa.
Ben de ona, bak üzgünüm, olur böyle şeyler, unutalım gitsin dedim.
Pedi desculpa, disse-lhe que essas coisas acontecem, que passássemos para outra.
Disneyland dediğimi duyduysan üzgünüm ama ben belirgin bir şekilde askeri okul dedim.
Lamento teres ouvido Disneylândia, mas eu disse colégio militar.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama sadece geçiyordum ve iki dakikalığına gireyim dedim.
Lamento imenso incomodar, mas passei aqui justamente para... E pensei se deveria entrar.
Dedim ki : "O haIde üzgünüm ama size yardım edemem."
E eu digo : "Então, desculpe, mas não posso ajudá-lo."
- Sana ve hayatına işe yaramaz dedim, gerçekten üzgünüm.
Eu disse que você e sua vida não valiam nada. Estou arrependido.
Ben de ona, üzgünüm sizi tanımıyorum dedim ve o da bize beni tanımak istemezsin dedi.
Então, disse-lhe : "Olhe, desculpe, mas..." Que eu não o conhecia. E ele disse :
Aramadığım için üzgünüm ama hazır bu mahalledeyken sana vesikalık fotoğrafımı ve demo filmimi getireyim dedim.
- Desculpa não ter ligado. Passei por aqui. Trouxe a minha foto e o meu filme.
Ne dedim ki, ironik bir söz sarf ettim! İroniden anlayamıyorsanız, üzgünüm.
O que acabei de dizer foi com ironia, e se é incapaz de perceber a ironia,
Sanırım iki kere üzgünüm dedim.
Eu já pedi desculpas duas vezes, quantas vezes tenho que pedir?
Steve, rahatsız ettiğim için üzgünüm. Düşündüm de sana şu vergi indirim formlarını bırakayım dedim.
Steve, desculpa chatear-te, mas achei que te podia explicar estes formulários de desconto dos impostos municipais.
Richard tatlım, aramadığım için çok üzgünüm. Queens'teydim zaten, ben de babamda kalıp düğün için konuşayım dedim.
Richard querido, sinto muito não ter-te ligado, mas estive ocupada com o meu pai e coisas para a festa.
- Yanlış anlama dedim.. anlasan da üzgünüm
Eu disse sem ofender, Mas se estás ofendida, desculpa, Kell porque...
Bi anda çıktı ağzımdan CNN dedim Aptalım ben üzgünüm
Estava a tentar impressionar-te. Sou um idiota, lamento muito. Espero que me perdoes.
Dedim ya. Her şey için üzgünüm.
Já lhe disse... por tudo.
Armando hemen özür dilemeye başladı, taşı ısıtmak istedi ama o saatten sonra dedim ki'üzgünüm, yönetmem gereken bir OAB toplantım var.'
O Armando fartou-se de pedir desculpa. Queria reaquecer as pedras. Mas por essa altura, eu estava, tipo,
Bilginiz olsun diye dedim. Biraz çakırkeyifim de, üzgünüm.
Quero que saibam que estou um pouco tocado.
"Çok üzgünüm, yapabileceğimiz bir şey var mı?" dedim. "Hayır" dedi.
Respondi : "Lamento ouvir isso. Podemos fazer alguma coisa?" Disse que não.
Dedim ki, şimdi de üzgünüm.
Eu disse que já me arrependo agora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]