Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ B ] / Bakmayın

Bakmayın перевод на русский

6,525 параллельный перевод
At için kusura bakmayın.
Да-да, простите за лошадь!
Dağınıklığın kusuruna bakmayın.
Простите за бардак.
Kusura bakmayın.
Простите.
Onun kusuruna bakmayın.
Не обращайте внимания.
Kusura bakmayın, beyefendi.
Извините, сэр.
- Kusura bakmayın Bay Carson.
- Простите, мистер Карсон.
Kusura bakmayın. Çok iyi hatırlıyorum sizi.
Простите мою рассеянность, я прекрасно вас помню.
- Bu vakitte geldiğim için kusura bakmayın. Fakat sizi de ilgilendiren bir soruşturma var.
Простите за поздний визит, но дело касается вас.
Tören için işleri zorlaştırdıysam kusura bakmayın.
Жаль, что поставила вас в неловкое положение с этим приемом.
Teşekkür ederiz, sağ olun. Kusura bakmayın.
Спасибо, спасибо, простите.
Kusura bakmayın.
- Простите.
Kusuruna bakmayın, herkes için endişelenir o.
Простите его. Он волнуется обо всех.
Kusura bakmayın ama kararımı verdim.
Простите, но я приняла решение.
Hardal lekesinden dolayı kusura bakmayın.
Простите за пятно от горчицы.
Kusura bakmayın, ama bunu görüşmek için biraz zamana ihtiyacımız var.
Прошу прощения, но думаю, нам нужна минутка, чтобы это обсудить. Ага.
İsyan'la olan anlaşmamız suya düştü, kusura bakmayın.
Мне жаль, что сделка с Mutiny не удалась.
Kusura bakmayın, beni tanımıyorsunuz henüz.
Извини, ты меня не знаешь.
- Kusura bakmayın Bay Barrow. Yukarıda sadece kahve içiyorlar.
Осталось только кофе подать, и я решил, что Энди справится.
Kusurumuza bakmayın.
- Чем могу быть полезна? - Я за миссис Бэкстер.
- Kusura bakmayın.
— Простите.
Kusura bakmayın çocuklar.
Мне жаль, ребята.
Kusura bakmayın.
Извините.
- Kusura bakmayın, işaret dili bu.
Извините. Это язык жестов.
Bir de kusura bakmayın, alışverişe çıkmaya vaktim olmadı.
И... Извините, но мне было некогда сходить в магазин.
Kusura bakmayın, işle ilgili önemli bir telefon görüşmem vardı da.
Прошу прощения. Надо было ответить на важный звонок по работе.
Kusura bakmayın efendim, elinizi bu şekilde oynayacağınızı fark etmemiştim.
Простите, сэр, не поняла, что Вы так это хотите разыграть.
Kusura bakmayın.
Прости.
Kusura bakmayın Bn. LeMarchal.
Я... простите, мисс ЛеМаршаль.
Kusura bakmayın. Hiç kız hatırlamıyorum.
Извините, не помню никакой девушки.
Kusura bakmayın uyuyakalmış olmalıyım.
Извините, я, должно быть, уснул.
Kusura bakmayın, insanların buraya gelip yalan söylemeleri çok normal de.
Извините, просто люди обычно лежат здесь и... лгут.
Kusura bakmayın.
Извините...
Kusura bakmayın, sütü ısıtıyordum.
Извините. Я подогревала молоко.
Millet, yorgunum ve uçak yemeklerinden bıktım. Düzgün bir kahvaltı istediğim için kusuruma bakmayın.
Ребят, я устала, и меня тошнит от еды в самолете, так что простите меня за желание поесть нормального завтрака.
Kusura bakmayın, geciktim.
Ты вовремя. Простите, я опоздал.
Böldüğüm için kusura bakmayın Bayan Sutton, ama güvenilirliğinize gelen zarar sizi endişelendiriyor mu?
Извините, что перебиваю вас, мисс Саттон, но вы не переживаете о том, что это нанесёт ущерб вашей репутации.
Bana bakmayın.
Не смотрите на меня.
Kusura bakmayın. Bir saniye...
Простите, ребят, секунду.
Kusura bakmayın, ofisimde konuşalım mı?
Поговорим в моем кабинете?
Kusura bakmayın bunu canlandırmamızın pahalıya patlayacağını söylediler. Bunun yerine eski bir uçağın havalanmaya çalıştığı film görüntüsünü vereceğiz.
Простите, я говорил, что будет очень дорого анимировать и описывать, поэтому вот вам кадры где старый самолёт пытается взлететь.
Kimse ona bakmasın bakmayınca kendiliğinden gider belki.
Никто не смотрит на него, может он просто уйдёт.
- Kusura bakmayın hanımefendi ama oğlunuz 10 kilo falan ve benim zıplama bölgeme daldı.
При всём уважении, мэм, Он весит 9 кило, и лезет в зону моих прыжков.
"Kusura bakmayın, Brian'la planlarımız var."
"Простите, мы с Брайаном заняты".
Kusura bakmayın. Kapılar kapandı.
Простите, посадка закончена.
- Kusura bakmayın, bu sonuncuydu.
Простите, это последний.
- Kusura bakmayın, aptalca bir kural.
Это глупые правила
Her şeyi üzerinize birden yıktığım için kusura bakmayın.
Мы с Сарой переезжаем в Калифорнию. Простите, что всё на вас так вываливаю.
Bu kadar duygusal olduğu için kusura bakmayın.
Прошу прощения, что слишком эмоционален.
Böldüğüm için kusura bakmayın.
Эй. Эм.. Простите, что прерываю.
Jenna kadının kıçına bakmayı bırak.
Дженна, перестань смотреть на её зад.
Kusura bakmayın.
Мне жаль.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]