Bir süre için перевод на русский
1,517 параллельный перевод
Bir süre için, oldukça çok.
Некоторое время - очень.
Sadece çok kısa bir süre için, belki
Ну, может быть, совсем ненадолго...
Biliyor musun, bir süre için baba olma fikri hoşuma gitmişti.
" наешь, на мгновение, € смог представить себ € отцом.
buraya geçici bir süre için taşındım.
и сама только-только переехала сюда.
Tanrım! - Geçici bir süre için tamam mı?
Это временно... хорошо?
Dikkat dikkat, sayın yolcularımız, kar fırtınası dolayısı ile, trenimiz geçici bir süre için duracaktır.
прослушайте сообщение Из-за снегопада движение на ветке нарушилось Наш поезд делает короткую остановку которые спешат
Kar fırtınası dolayısı ile, trenimiz geçici bir süre için duracaktır. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
Из-за снегопада движения на ветке нарушилось Наш поезд делает короткую остановку которые спешат
Trenimiz kar dolayısı ile kısa bir süre için duracaktır.
Из-за снегопада время остановки поезда на станции будет сокращено
Kısa bir süre için..
Простите
Kısa bir süre için buradayım, Düküm.
- Я приехал ненадолго, ваша милость.
Sence de bir süre için kendimi bir pislikmişim gibi hissetmem normal değil mi?
Тебе не кажется, что я должен дерьмово себя чувствовать хотя бы некоторое время?
En azından kısa bir süre için!
Хотя бы временным.
Bir süre için Kathrine ile vakit geçirmem gerek. Ve bazen geceleri de.
Какое-то время я должен обедать вместе с Катериной, и иногда спать с ней.
Evet, bir süre için sonra eve gitmem lazım.
— Да, на некоторое время. — Как все закончится поеду домой.
Cehennemin kapıları kısa bir süre için açıktı.
Ну так, адские врата не так долго были открыты.
Bu bir süre için aramızda küçük bir sır olarak kalsa?
Что ты хочeшь, чтобы вce покa оcтaлоcь в ceкрeтe?
Evet, kısa bir süre için.
Да, совсем ненадолго.
- Bir süre için Bayan Chadwick yetkili.
Меня временно заменит мисс Чэдвик.
Ruby? Tamam bir süre için temizlikçinin içine girdim.
Да, ладно, ну вселилась я на минуту в горничную.
Aynı yerde kalma geçici bir süre için.
В отеле вы живете временно.
Muhteşem, o zaman şanslısınız çünkü sınırlı bir süre için tüm ürünlerimizde kampanya var.
Превосходно, тогда вам повезло, потому что мы предлагаем временную скидку на все.
İlk iş, Tren yarın sabah 1 saat 45 dakikalık bir mola verecek. Bu süre belki de bize dünyadaki en kutsal yerlerden biri olan Bin Boğa Tapınağı'nı kısa bir ziyaret için yeterli olacaktır.
Поезд останавливается завтра утром на час и 45 минут, что как раз достаточно для быстрого посещения храма тысяч быков, вероятно одного из самых духовных мест во всем мире.
Ama bir süre sonra garip bir şekilde öleceğim için.
Незаметно совсем было.
En azından kısa bir süre için.
По крайней мере на время - так будет безопаснее.
Bunun için kısa bir süre hapiste yatarsın.
Это мелочь, мужик, это небольшой срок.
Lütfen, sadece... uzun bir süre, onu çıkarmak için gelmeyecekler. Yani, ona burada ve hemen yardım etmenin bir yolunu bulmalısın.
Пожалуйста просто... спасатели не появятся здесь сейчас так что вам нужно найти выход, как помочь ему, прямо сейчас
The IRA bombayı bulmaları için polise bir kaç saat süre vermedi.
ИРА не дает полиции несколько часов, чтобы найти бомбу.
Ayağa kalkmak için bir süre beklemesi gerekebilir.
И на ноги он всанет не скоро.
Bu açıklamayı yapabilmek için çok uzun süre düşünmem gerekti. Gerçeği bulduğuma göre, bir insan olarak, başkalarını korumalıyım.
! что должен это сделать.
Aileden bir Nakamura'nın ortaya çıkması için uzun süre bekledim.
Я очень долго ждал расцвета семьи Накамура.
Beklemek için bile oldukça uzun bir süre.
Слишком долго, чтобы просто ждать.
Dr. Delcavoli işten bir süre izin alması için iknaya çalışıyor, ama...
Доктор Делкаволи пытается его уговорить взять небольшой отпуск, но...
Bu Sarkissian'ın Türk'ü ona satması için yeterli bir süre.
Достаточно времени, чтобы Саркасян продал ему Турк.
Bir nedenden dolayı bu süre benim için çok da uzun sayılmaz.
Почему-то кажется, что уже скоро.
En azından bir süre ayrı kalmak, bizim için iyi olur.
Может, это было бы неплохо на какое-то время?
eğer öyleyse bizi etkilemeleri için onlara 5 gün süre veriyorum ek olarak ajanstaki merakı kontrol etmek için bir fiyat.
Если да, я даю им 5 дней, чтобы они смогли сделать вам впечатлительное предложение, с ценой на контрольный пакет акций агентства.
Taylor'ın bir beyzbol oyuncusu olduğunu farketmek için buraya uzun süre gelmek zorunda değilsiniz.
Не надо много времени, чтобы понять что Тейлор был бейсболистом.
Bir süre sonra telefon çaldi, Alex'ti, benimle geçirdigi harika vakitten dolayi tesekkür etmek için aramis ve beni tekrar görmek istiyormus.
Только тогда зазвонил телефон и это был Алекс, он позвонил... чтобы поблагодарить меня, сказал что потрясающе провел время со мной и что хочет снова увидеть меня.
İki yıl, bir çocuk için yuva diyebileceği güvenli bir yerden mahrum olamayacağı kadar uzun bir süre.
Два года - это слишком долго для ребенка, чтобы быть без безопасного места, называемого домом.
Sadece kısa bir süre için.
Ненадолго.
Beş saat böyle bir soğuğa maruz kalmak için yeterince uzun süre.
Пять часов - долгое время Для того, чтобы подвергаться таким температурам.
Onu bir süre tutmak için elinde bir şey var mı?
У вас что-нибудь есть, чтобы задержать её?
Hemen, suçluları ve hain ajanları arayıp bir süre durulmalarını söyleyeyim. Çünkü Chuck'ın kadınsı duygularını düzene sokmak için zamana ihtiyacı var.
Я просто позвоню всем преступникам и предателям-шпионам и дам им знать подождать секунду, потому что Чаку Бартовски нужно немного времени, чтобы разобраться в своих бабских чувствах.
Ve o bir süre siz olduğu için ne olduğunu bildiğinizi sanıyoruz.
И поскольку она раньше была вами, мы подумали, что вы можете знать, что это.
Bir süre için başka biri vardı.
Уже давно.
Bu yüzden eğer senin için sorun yoksa bir süre daha bizimle burada sıkışıp kalacaksın.
Так что похоже, ты застрял с нами еще надолго, если... ты не против.
Bir kızla çıktığın sürenin toplamından daha fazla süre sonrası için planlar yapamazsın.
Ты никогда не должен строить планы с девушкой забегая в будущее на большее количество времени чем то, что вы встречаетесь.
Pimi tetiklemeden ayağını çekmen için elektiriği bir süre kesiyor.
Я отключу электричество, а ты сможешь отойти не активировав баёк.
Rachel ile çok kısa bir süre kaldım ama o hiç evde olmazdı. Dizi için günde neredeyse 16 saat çalışırdı, o yüzden...
Ну, я немножко пожила у Рэйчел, но ее там никогда не было.
Mina ve ben bir galibiyet elde etmek için uzun süre çalıştık. Martha'yı bulana dek, testin nasıl geçtiğini ona söylemeye cesaretim yoktu. Aslında Martha beni buldu.
Мы с Миной столько работали ради этой победы, у меня просто сил не хатило ей рассказать, пока мы ни найдём Марту.
Ve şimdi sizlerden tek istediğim kızımızın acısını yaşayabilmemiz için bize bir süre müsaade etmeniz.
И сейчас, я хочу просто просить вас всех дать нам возможность оплакать нашу дочь.
bir süre sonra 89
bir süre 55
bir süredir 49
bir süre önce 40
bir süreliğine 93
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
bir süre 55
bir süredir 49
bir süre önce 40
bir süreliğine 93
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
içinde ne vardı 18
içine gir 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey oldu 106
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey oldu 106