Bıra перевод на русский
141 параллельный перевод
Bırak ya, o süslü hatunlar varken bana sıra mı gelir?
Как и все они. Помнишь ту ночь на крыше?
İki atı serbest bırak ve katıra dinamit yükle.
Уведите двух лошадей и мула с динамитом.
Zıplayan bir Arap gibi ortalıkta dolaşabilirsin içerideki her şeye kılıç sallayan, dünyanın yarısında yara izi bırakan... -... ama aynı şeyi başkasının yapmasına sıra gelince?
Ты можешь скакать, как пьяный араб хлестать плетью все, что под руку подвернется но, чтобы кто-то другой такое устроил - этого ни-ни!
Onu ahıra bırak.
Оставь ее в коровнике.
Ara sıra onu eve bırakırsın.
Ну, будешь иногда отвозить ей продукты домой.
Sana kuleyi hatıra olarak bırakıyorum.
Я покидаю вас, оставляю башню как сувенир.
Beni manastıra bırakmışlar.
Меня нашли около монастыря.
Kapıyı açık bırakıp, kıra doğru gitti.
Распахнул ворота и куда-то побрёл. Боже.
Manastıra varınca, küçük rahibeleri bana bırakın.
Когда доедем до сестер в монастыре, я возьмусь за дело.
Beni sınıra bırak yeter.
Вьсадите меня у границь.
Bu kızın nasıl biri olduğunu görmek istedim- - Ayrılman için bir sebebin yokmuş gibi görünüyosun- - ara sıra olan ön-orgazm önerilerine rağmen- - bunun bırakılamaz birşey olduğunu sanıyorsun.
Я хотела увидеть девушку, которую ты не бросаешь, хотя обещаешь перед оргазмом.
Sıra bende dedim, bırak topu!
Отстань от меня! Отдай шар!
Size ufak bir hatıra bırakmak için.
- Это в качестве сувенира.
Bende ara sıra nezaman bırakalıcağını bilen bir kadınım.
Я так же женщина, которая иногда знает, когда остановиться.
Bıra... Fred değil o!
Это не Фред.
Yüzeye geri gönderelim ve diğer gemileri uyaracak bir şamandıra bırakalım.
Вернуть его на поверхность и установить маяк, предупреждающий корабли.
Bıraın çıkayım be
! Иди сюда! - Давай, орёл комнатный!
Bırakalım kimse yokken hıçkıra hıçkıra ağlasın.
Чтобы у него была возможность порыдать без свидетелей.
Ama o gitti ve geride bıraktıkları sadece bir kaç hatıra ve yamak tarifleri.
Но она бросила тебя, оставив с великолепными воспоминаниями.
Ders bırakmak için olan sıra bu mu?
Это очередь для тех, кто хочет отказаться от курса?
Atı ahıra bırak ve gelip biraz ye.
Ставь коня в конюшню и присоединяйся.
Bırak, tek sıra.
Отпусти, один шланг.
Bu arada, beni hatırlaman için sana küçük bir hatıra bıraktım.
А пока, я оставила тебе сувенирчик, на память обо мне.
Ama bilmediği bir şey vardı. John ardında bir hatıra bırakmıştı.
Но она не догадывалась, что Джон оставил сувенир.
- Bıra...
- Отпусти...
Ne diyorsun? Bir hatıra daha bırakalım mı?
А что ты скажешь... может, нам оставить еще одно воспоминание?
Bu gezegenlerden birisi, ki o Ares'in sahasına giriyor, Tok'ra'nın Harry Maybourne'u bıraktığı gezegen.
На одной из этих планет, которая когда-то была во владении Системного Владыки Ареса, два года назад ТокРа оставили Гарри Мэйборна.
Tok'ra beni bıraktıktan sonra, onlardan haber almadım.
Я не получал известий от Токра с тех пор, как они высадили меня здесь.
Beni serbest bıraktıktan sonra eğer istersem sınıra yakın bir yerde iş bulabileceğimi söylediler.
Когда я вышел из тюрьмы, мне сказали, чтобы я выбрал себе работу, какую захочу, но с тем условием, чтобы это было в приграничной области.
Yeterli zaman verilse, Joe'nun planı işe yarayabilirdi. Ama Brawndo stokları sıfıra inip... ülkenin yarısını işsiz bırakınca... aptal, kızgın çeteler sokaklarda ayaklanma çıkarıp...
при наличии времени, план Джо мог сработать но когда акции Брандо упали до нуля половина населения осталась без работы.
Geride bırakılmış İkimiz karşılaşana dek Kaybolan bir şey
okizuri ni shiteta futari deau made nakushiteta nanika saigo no kake ra wo torimodoshite
Yumurtaları bıraktıktan sonra sıra, tüylerini temizlemeye geliyor.
После откладывания яиц, буревестники берут перерыв для очистки оперения.
Bu adamları panayıra bırakacağım.
Я высажу этих парней на ярмарке.
¶ Beni şu şeyle rahat bırak ¶ ¶ Bıra... elma sosuyla ¶
Отломи мне кусочек... яблочного пюре...
Seni sınıra bırakırım. Dönerken de uğrayıp alırım.
Подброшу тебя к границе, а потом подберу.
- Sıra sende. Beni eve bırakırsan araba sende kalabilir.
Ты бы просто мог меня подкинуть и забрать машину.
İzin verirsen sana son bir hatıra daha bırakmak isterim.
Если Вы позволите, я... я бы хотел оставить Вам последнее воспоминание.
Eğer manastıra gitmeyi kabul etmezsen, seni buna mecbur bırakmak zorunda kalacağım.
Если же нет, то я должен буду заставить тебя.
- Sıra bende. - Sen bırakıp gittin.
Moй чepeд.
Böylece aile işinizi bırakmanızın yanı sıra aile evini de terk etmeyi seçtiniz.
Вы решили покинуть свой дом, также как оставили семейное дело.
İçinde yaşadığımız sistem tarafından kullanmaya mecbur bırakıldığımız alternatif enerji çözümleri, hidrojen, biyoyakıtlar ve hatta nükleer gibi enerji formları, yetersiz ve tehlikeli olmalarının yanı sıra, sermayenin oluşturduğu kar amaçlı düzeni devam ettirme amaçlıdır.
Проталкиваемые влиятельными людьми, такие альтернативные источники энергии, как водород, биомасса и даже ядерная энергия крайне недостаточны, опасны и существуют только для сохранения системы, основанной на прибыли.
Gil Ra Im, dublör olmayı bırakacak mısın?
- Небось, бросишь каскадёрство?
Bir akşam üstü, gizlice ahıra girdim. ... ve kan gelene kadar bıçakla kestim.
Однажды я тайно пробрался в сарай... и втыкал нож, пока не брызнула кровь.
Yaralar sıra dışı,... kavisli, doğuya özgü bir bıçak olmalı.
Рана довольно своеобразная. Соответствует нанесенным неким искривленным восточного типа ножом.
Fiziğe ve bızıra inanıyor.
Он ставит все на физику и пизду.
Sıra benim. Bana bıçağı ver.
Моя очередь, дай нож!
Aldığımız tek hatıra bıçaktaki pislikti.
И единственный сувенир – это кровь на лезвии.
İlk sıra, "B." Taksi.
Третья строка? Краб?
Tüm Echoların yanı sıra Foxtrotlar, Gammalar ve Hilolar olmak üzere birbirini izleyen her nesilde aynı zihinsel kalıbı gördük.
Наблюдаем схожие графики мозговой деятельности у всей серии Экко а также у представителей следующих поколений : Фокстрот, Гамма и Хило.
Pekala, B planına sıra geldi
Ладно, пришло время для плана "Б".
Bu sana garip gelecek ama iyileşmekte olan bir alkolik olmamın yanı sıra S.B.'nin de bir üyesiyim.
Возможно, это прозвучит странно, но я не только пытаюсь лечиться от алкоголизма, я еще и состою в организации
bira 266
bırak 1242
bırak beni 1950
biraz 988
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırak 1242
bırak beni 1950
biraz 988
birazcık 224
bırakma 58
birazdan 150
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
biraz yorgunum 69
bıraktım 124
birazdan geliyorum 76
bırakmayacağım 38
biraz uyu 104
biraz ister misin 172
bırakın beni 769
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz yorgunum 69
bıraktım 124
birazdan geliyorum 76
bırakmayacağım 38
biraz uyu 104
biraz ister misin 172
bırakın beni 769
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
bırakacağım 37
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
bırak onu 1012
biraz sakin ol 53
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
bırakacağım 37
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
bırak onu 1012
biraz sakin ol 53