Saygısızlık etmek istemem перевод на русский
497 параллельный перевод
Saygısızlık etmek istemem ama neler yaşadığımı bilmiyorsun.
Со всем уважением, вы не знаете, через что я прохожу.
Ben bir ölünün arkasından saygısızlık etmek istemem ama... Nanny çok içten pazarlıklı bir kızdı.
Я, конечно, не хочу говорить неуважительно о мертвых... но Ненни была очень даже целеустремленной девушкой.
Saygısızlık etmek istemem ama düşümü gerçekleştirmek uğruna hayatımı vermeye razıyım.
Мне неприятно возражать вам, но я готов отдать жизнь за то, чтобы мои мечты сбылись.
Fransa bayrağına saygısızlık etmek istemem.
Это не значит, что я его не уважаю.
Mösyö, saygısızlık etmek istemem, ama zaman insanları geliştirir mi?
Надеюсь, мой вопрос не обидит вас. Люди с возрастом исправляются?
Kaptan, saygısızlık etmek istemem ama mürettebata söyleyemezsiniz.
Капитан, не хочу проявить неуважение, но вы должны понимать, что не можете рассказать экипажу всю правду.
Saygısızlık etmek istemem ama rahmetli artık yumuşamaya başlamıştı.
Давай подумаем... Дон, живя в мире, спал.
Saygısızlık etmek istemem ama, efendim... destek almak bu kurumun tek şansı.
При всем уважении, сэр, нам только и осталось, что надеяться на вашу поддержку.
Komutan, saygısızlık etmek istemem ama Mavi Filo, tankerler patladığında yakınında bile değildi!
диоийгта, ле око том себасло, г лпке лоияа дем гтам йомта отам та тамйея аматимавтгйам!
Saygısızlık etmek istemem ama Konsey sorgulamanın bitirilmesini emretti.
ле око то себасло, то сулбоукио диетане ма сталатгсете тгм амайяисг.
Baştan çıkarmak gibi sıradan bir şeyle... senin zekana saygısızlık etmek istemem.
Ни в коем случае я не оскорбил бы ваш ум тривиальным соблазнением.
- Saygısızlık etmek istemem ama burada salaklıkla suçlanan ben miyim, anlayamadım.
Тогда, при всем уважении, Джулия, сомневаюсь, что это я веду себя глупо.
7.000 dolar, az para değil. Saygısızlık etmek istemem ama...
Ceмь штук, это вeдь нeмaлыe дeньги. я нe xочу тeбe грубить -
Saygısızlık etmek istemem, ama bu böyle.
я нe xочу грубить, но это тaк и ecть. я знaю, что ты eго друг.
İnançlarına saygısızlık etmek istemem.
Я cтapaюcь нe ocкopблять иx yбeждeния.
Saygısızlık etmek istemem ama oğlunuz dünyanın en büyük şehrinde kayıp..
Что? При всем уважении, мадам... ваш сын потерялся в одном из самых больших городов мира.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama, bu işi 22 yıldır yapıyorum ve kimseyi kaybetmedim.
При всем уважении, сэр, я занимаюсь этим вот уже 22 года, и до сих пор еще никого не потерял.
Sana saygısızlık etmek istemem.
Я не хотела грубить.
Saygısızlık etmek istemem ama bence abartıyorsun, Poirot.
Несмотря на уважение к Вам, Пуаро, я думаю, Вы придаете этому слишком большое значение.
General, saygısızlık etmek istemem ama bir Minbari gemisiyle son temas kurduğumda onu cehennemin dibine göndermiştim.
Генерал, со всем уважением при последнем моем контакте с минбарским военным кораблем я отправил его прямиком в Ад.
Anne, saygısızlık etmek istemem ama sen neden bahsediyorsun?
Мама, не хочу показаться грубым, но что за чушь ты несешь?
- Saygısızlık etmek istemem ama, Romulanlar gibi konuşmaya başladın.
Со всем уважением, майор, вы начинаете рассуждать точно как ромуланцы. Ромуланцы?
Saygısızlık etmek istemem ama, sayın Kardinal,... tarafsız biri olduğunuzu söylemek zor.
Со всем уважением, Ваше Преосвященство, вы - едва ли беспристрастный наблюдатель.
Saygısızlık etmek istemem ama bunun için oturup düşünmesini... bekleyecek kadar zamanımız olduğunu sanmıyorum.
Сэр, при всем к вам уважении... у нас нет времени.
Saygısızlık etmek istemem, efendim, ama bilmek hakkım.
Сэр, при всем к вам уважении, я требую объяснений.
Özür dilerim, General, saygısızlık etmek istemem ama neler oluyor?
Генерал, простите, но что происходит?
Mezardakilere saygısızlık etmek istemem ama Bayan Emily'nin ölümü incelenmeli.
Мистер Пуаро, мы не можем выкапывать трупы. Но я хотел бы знать побольше о смерти мисс Эмили.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama Başbakan olduğunuz için halk fark etmeden yatağa bile sessiz sedasız girip sessiz sedasız çıkamazsınız.
Поймите меня правильно, теперь вы - Первый министр, вы не можете тихонько лечь или встать с постели, чтобы об этом никто не узнал.
Saygısızlık etmek istemem Komutan ama içinde bulunduğum ruh halimi değerlendirebilecek kadar beni yakından tanımıyorsun.
Со всем уважением, коммандер, вы не достаточно хорошо меня знаете, чтобы судить о ходе моих мыслей.
- Öyle mi? - Saygısızlık etmek istemem ama,... sandalyede oturup duvara gözlerini dikmenin Shakaar'ın katilini yakalamaya nasıl yardım edeceğini anlamıyorum.
Со всем уважением, я не понимаю, как сидя в кресле и пялясь в стену, вы задержите потенциального убийцу Шакаара.
Saygısızlık etmek istemem ama efendim, bu doğru değil.
Со всем уважением, сэр, это не так, сэр.
saygısızlık etmek istemem ama, neden?
со всем уважением, почему?
Yine de ilginiz için teşekkürler. Saygısızlık etmek istemem Bay Tappan ama bu yönde hareket edecekseniz... Buraya kadar hiç zahmet etmezdim.
Не хотелось бы выказывать неуважения, мистер Таппан, но, если бы все обстояло так, как Вы говорите, я бы не стал затруднять себя путешествием в Нью-Хейвен.
Saygısızlık etmek istemem ama... bildiğim tek şey sen kaptansın bense bir hiç.
Я не хочу обижать тебя. Ты вор в законе, а я никто.
Ona itici polimer diyoruz. Saygısızlık etmek istemem Wilson, fakat gitmem gerek.
Это, продвигающийся полимер и - я не хочут быть невежливым, Вилсон, но я - я должен идти.
Saygısızlık etmek istemem, ama işimizi güçleştiriyorsunuz.
Прошу прощения, мисс, но вы осложняете мою работу.
Saygısızlık etmek istemem ama sizler beklerken masum siviller ölüyordu.
Со всем уважением, мэм пока вы ждали, невинные граждане погибали.
- Saygısızlık etmek istemem ama- -
- Со всем уважением к вам...
Saygısızlık etmek istemem ama sadece bana ayak bağı olacak.
Не сочтите за неуважение сэр, но он мне не нужен.
Saygısızlık etmek istemem,..... ama Hadante'de kadın olmanın ne demek olduğunu biliyorum.
Я не имела в виду ничего неуважительного, но я знаю, что такое быть женщиной в Хаданте.
Saygısızlık etmek istemem ama sanırım unuttuğumuz bir şey var.
Я не хочу вас обидеть, но я думаю, мы кое-что забыли
Saygısızlık etmek istemem ama.
Я не хотел выказать неуважение.
Saygısızlık etmek istemem ama, adli kurallar açıktır, efendim.
Но при всём уважении, сэр, юрисдикционные правила в этом случае просты.
Saygısızlık etmek istemem ama gerçekten bir bayan avukatla çalışmak istiyorum.
Я не пытаюсь проявить неуважение, но я действительно хочу женщину-адвоката.
Zeppelin'e saygısızlık etmek istemem ama The Who'yu iki hafta önce Indianapolis'te izledim.
Ничего не имею против "Зепелин", но две недели назад я смотрел концерт "WHO" в Индианаполисе.
Saygısızlık etmek istemem... ama Delta Flyer'ı Borg ile karşılaşmak üzere son defa aldığınızda, zavallının sonu binlerce parçaya ayrılmak olmuştu.
Со всем уважением... последний раз, когда вы брали флаер в стычку с боргами, он превратился в несколько тысяч осколков.
Efendim, saygısızlık etmek istemem ama,..... doğruyu yapıp yapmadığımız konusunda şüphelerim var.
Сэр, не поймите меня неправильно,... но я сомневаюсь, что мы поступаем правильно.
Efendim, saygısızlık etmek istemem ama bence burada, W. Boyle'da çalışan personelin...
Сэр, при всем моем уважении.. Но я все-таки думаю что здесь, на аукционе оригинал..
Saygısızlık etmek istemem efendim ama imkansızı istiyorsunuz.
Господин президент, при всём уважении, сэр,.. ... то, что вы просите, невозможно.
Saygısızlık etmek istemem ama onlar yalnızca çocuk. Beyaz kasırga haricinde.
При всем уважении к вам, но они же просто мальчишки!
Sana saygısızlık etmek istemem.
Я не подразумеваю никакого неуважения.
saygısızlık etmek istemem ama 16
istemem 270
saygılarımla 186
saygı 58
saygılar 76
saygısız 19
saygıdeğer 16
saygı mı 17
saygıdeğer efendim 18
istemem 270
saygılarımla 186
saygı 58
saygılar 76
saygısız 19
saygıdeğer 16
saygı mı 17
saygıdeğer efendim 18