Sürü перевод на русский
19,070 параллельный перевод
Bir sürü şans kurabiyesi koymuşlar.
Они дали нам столько печений с предсказаниями.
Bir sürü ameliyat oldu. Yüzü bir yol haritası gibiydi. Beraber inanılmaz bir yolculuk yaşadık.
Знаешь, я сделал ей столько операций, что её лицо словно дорожная карта невероятного путешествия, которое мы совершили с ней вместе.
Bir sürü ameliyat olacağım!
Столько операций!
Ne istediğini anlamak için bir sürü vaktin olacak.
Ну, у вас будет много времени, чтобы определиться.
Bak, dışarıda polis olmayan bir sürü iyi insan var.
Посмотри, в мире есть уйма хороших людей, которые не работают копами.
Bak, burada toparlamamam gereken bir sürü şey var. O yüzden belki daha sonra konuşabiliriz.
Ладно, мне тут ещё прибираться немало, так что может, поболтаем попозже?
O Ben Burke'ü ve bir sürü kişiyi daha öldürdü.
А он убил БЭна Бёрка, и скольких ещё?
Wayward Pines'ın sorunlarını çözmekle ilgili. Bir sürü sorunumuz var.
Оно касается проблем УЭйворд Пайнс.
Bir sürü şey yapıyorlar.
Они делают много чего.
Pilcher çitin dışındaki bir sürü farklı yere bir sürü göçebe gönderdi. Her şeyi rapor etmeleri için.
ПИлчер отправил 10 кочевников в 10 направлений за изгородь, чтобы обо всём доложить.
Pilcher çitin dışındaki bir sürü farklı yere bir sürü göçebe gönderdi.
ПИлчер отправил 10 кочевников в 10 направлений за изгородь
Pilcher çitin dışına bir sürü göçebe gönderdi. Onlardan sadece Adam geri döndü.
ПИлчер отправил за изгородь 10 кочевников, и Адам единственный, кто вернулся.
Aslında o da bu gece bir sürü hayat kurtardı.
Сегодня она тоже спасла несколько жизней.
Abby'ler daha yeni bir sürü kişiyi öldürdü.
Абби только что убили десятки человек.
Bir sürü hayat son buldu.
Мы потеряли столько жизней.
Kurtaramadığımız bir sürü insan var.
Мы многих не можем спасти.
Bizi görür görmez öldürecek olan bir sürü tür var. Ya da merhameti olmayanlar.
Другие животные сразу бы нас убили, и не сочувствовали бы своим.
- Onlar bir sürü şey söylüyor.
Нам много чего говорят.
Bir sürü ihbar geliyor efendim.
Сэр, поступают разные сообщения.
Bir sürü otomobil galeriniz falan vardır kesin.
Наверняка вы крупный бизнесмен и занимаетесь машинами.
Sormak istediğim bir sürü şey var ama kendimi zor tutuyorum.
У меня столько вопросов накопилось, но я всё сдерживаюсь.
- Yok canım, bir sürü yemek var.
Нет, нет, нет. Места всем хватит.
Bazılarınız arası onunla iyi bitmiş olamayabilir. Çözümlenmemiş duygular, bir sürü keşkeler falan. Size, ne kadar iyi hissettiğimi açıklamak için bir şarkı yazdım.
Знаете, для тех из вас, кто, может быть, жаждет облегчения, страдает от невысказанных чувств, корит себя всякими "если бы...", я сочинил песню о том, как мне здорово.
Bir sürü kötü seçim yaptım.
Много плохих решений.
Bu adamın sabıkasında bir sürü şiddet suçu var.
У него привод за насилие.
Bir sürü işim var.
У меня много дел.
Böyle bir sürü kitap var.
Таких книг полно!
Çünkü bir sürü görmek istemediğim bebek fotoğrafları, etkinlik etiketleri kedi GIF'leri görüyordum...
Я насмотрелась на фото деток, многочисленные хештеги и гифки с котиками на целую жизнь вперед.
Eğer bizi gözetlemek isterlerse, evimizde onlara hizmet edecek, bir sürü alet var. Mikrofonlar, bilgisayarlar, telefonlar, televizyonlar.
Если они хотят пошпионить, то у нас дома найдется уйма устройств, в которые можно встроить микрофон - компьютеры, телефоны, телевизоры.
Eğer daha az modern bir şeyler isterseniz listemde daha bir sürü mekanım var.
У меня огромный каталог на случай, если вы захотите что-то менее современное.
Şebekelerin sürdürebilmesini sağlıyor, bir sürü üssün Stennis Space Center da dahil.
Он обслуживает сети и несколько баз, в том числе Космический центр Стенниса.
İlk fırsatta benden kurtulacağın kesin. Eminim bir sürü kadına bunu yapmışsındır.
Конечно, вы при первой же возможности избавитесь от меня, как поступали со многими женщинами ранее.
Hâlâ bir sürü duruyor.
До сих пор осталось довольно много.
Hizmet sektörü çalışanlarından bir sürü karşılıklı 5 yıldızın var ama ötesi yok.
Ты получила кучу взаимных пятерок от обслуживающего персонала, и тут уже нечего ловить.
Yani, bir sürü havalı arkadaşın var artık.
В смысле, у тебя сейчас такие крутые друзья.
Burada bir sürü otobüs durur, dolayısıyla sıkıntı yaşamazsın.
Тут много автобусов останавливается, так что, думаю, ты будешь в порядке.
Bir sürü dedikodu duyuyorum ve senden gerçekleri duymam gerekiyor.
Я слышал много сплетен, но хочу услышать правду от тебя.
Dedim yani bir sürü olay oldu bir gelip durumuna bakayım nasılsın falan diye.
Ну, знаешь, после всего что случилось, дай думаю заскочу, узнаю, как ты с этим справляешься.
Ama sen bir sürü koruma ve silahlarla burada ortalığı çok fena karıştırabilirsin.
А вы прибудете с охраной и оружием и ситуация может выйти из-под контроля.
Sonra bir sürü adam onun hakkında iğrenç yorumlar yapmaya başladı. Evet, Bo'nun Instagram hesabında Salt Lake etiketiyle iki ay önce paylaşılmış bir fotoğraf var. Altında şöyle yazıyor :
И тогда все эти люди... начал оставлять гадкие комментарии ага там геотег в Солт-лейк в инсте Бо — два месяца назад подпись : отыскал новый талант в Юте
Ona hokey maçından bir sürü hediyelik eşya aldıkları için paraları bitmiş ve o yüzden o bankamatikte durmuşlar.
Единственной причиной, по которой они тогда остановились у банкомата, было то, что они накупили ему сувениров на хоккее и потратили все наличные
Nick zorlanıyordu. Irak'tan tam olarak geri dönemeyen bir sürü insan var.
Нику было тяжело очень многие из нас так и не могут привыкнуть к другой жизни
Bu, parmaktaki iki görünür kısmi izden biri. Bu da diğeri. Kısmi izlerin arasında teşhis için gerekli noktalar içeren bir sürü boşluk var.
Вот одна из имеющихся у нас частей от отпечатка а вот ещё одна но между ними есть пробелы в которых есть какое-то количество ключевых точек для идентификации но... теперь у нас есть программа, и если она работает, как и должна... о, видите?
Adrian paylaşmam için bana Tayland'dan bir sürü şey yolluyor.
Эдриан мне посылает кучу всего из Таиланда
Kurbanın bir sürü sosyal medya hesabı var, hepsine yetişmekte zorlanıyorum.
У нашей жертвы столько соц аккаунтов Я с трудом могу все проверить
Bu aralar biraz düşüşte olabilir ama biz bir sürü ata oynarız. - Aklıma gelmişken, şu adamla konuşalım.
Сейчас он проиграл, но мы делали ставки на многих что напомнило мне, что нам нужно с ним поговорить
- Ama tepede bir sürü kamera olur.
Но у них полно камер под потолком
Üstesinden gelmek için bir sürü votka içtin.
И ты выпил очень много водки, пытаясь всё забыть
Şurada bir sürü öksürük şurubu falan gördüm. - Yani üşütme olayını uydurmamış.
И я заметил повсюду лекарства от кашля, так что его простуда была настоящей
Paul bir sürü kişi çağırdı, onlara çok önemliler demek istemiyorum ama hepsi 4.7 civarı veya yukarısı.
Это Пол пригласил так много.
Hem de bir sürü.
И очень много