Yoksa değil mi перевод на русский
376 параллельный перевод
İkiniz aynı fikirde misiniz yoksa değil mi?
Ты дважды согласен или нет?
Bugün "Zeki Hat" ta, santral grevi- - canlı tartışma mı yoksa değil mi?
Тема сегодняшней программы "Прямой разговор" - "Забастовка на АЭС - сенсация или чепуха".
İşlevsel mi, yoksa değil mi? Adım Gregor.
Меня зовут Грегор.
Yoksa değil mi?
Не так ли?
Kraliçe Weilew bana karşı mı, yoksa değil mi?
Это владычица Вилью навестила меня, верно?
- Gösteri zamanı değil mi, yoksa kör müyüm?
- Нам пора, не так ли?
Ona asik olmadin, degil mi Helen Yoksa oldun mu
Ты что, в него влюбилась? Отвечай, Хелен!
Yoksa senin korkak olduğunu düşüneceğiz, değil mi Howard?
Если не полезешь, то ты - трус, верно, Говард?
Yoksa yetişkinler için bir öykü değil mi? Duydun.
Или эта история не для взрослых?
Şimdi kaba davranıyorum, değil mi? Yoksa, "gaba" mı deseydim?
Я немного груба, вы ведь так думаете?
Howard'ın karısı bir azize mi yoksa pek zeki değil mi, karar veremiyorum.
Никогда не могла решить - жена Говарда святая или просто слишком невзрачная.
Konu bir bebek sahibi mi yoksa bir elektrik süpürgesi sahibi mi olmak değil - En azından öyle olmaması gerek.
Нельзя выбирать между,... тем чтобы иметь ребенка и покупкои пылесоса, например....
Yoksa bu hatırlamama yardımcı olan bir şey değil de hatırlayamamam için bir şey mi?
Или то, над чем Вы работаете, не помогает мне вспомнить а наоборот, делает воспоминание невозможным?
Çünkü eğer bir sebep yoksa, dava nerede, değil mi?
Ведь если нет мотива, нет и дела.
Siz polissiniz, değil mi? Yoksa FBI'dan mısınız?
Вы ведь из полиции, или ФБР.
Kertenkeleydi değil mi? Yoksa...
Это была ящерица, не так ли, или...
- Değil mi yoksa?
- Скажи мне ее.
Kadınlar neden bu kadar mantıksız olmak zorunda, yoksa böyle davranmak ellerinde değil mi?
Женщины не логичны, потому что считают это женственным или потому что по-другому не могут?
Yoksa 2 Numara soruşturmalara tabi değil mi?
Отказ от сотрудничества превращает человека в изгоя. Никаких такси, никакого кредита.
Şansın olduğuna inanmıyorsun değil mi, yoksa gerçekten inanıyor musun?
Вы ведь не думаете, что вам повезет, так?
Bulduğumuz tüm bulgular Karın Deşen Jack'i gösteriyor, bu ise imkansız, değil mi? Yoksa mümkün mü?
Но все, что мы нашли, указывает на Джека-потрошителя, а это просто исключено, не так ли?
Saldırmaya mı yoksa iletişim mi kurmaya çalışıyor belli değil.
Пока не ясно, собирается ли оно атаковать или связаться с нами.
Eleştiri mi yoksa iltifat mıydı? İkisi de değil.
- Это комплимент или критика?
Yoksa beni yeniden içeri attırırsın, öyle değil mi?
Или ты снова упрячешь меня в тюрягу, да?
Bana gir dedi. Gireyim, değil mi? Yoksa girmesem mi?
Я поверну, она сказала повернуть - я поверну.
Bir saattir mi, bir gündür mü yoksa bir haftadır mı buradasın, hatırlamıyorsun, değil mi?
- Нет. И не помнишь, сколько ты здесь находишься - час, день или неделю?
- Öyle değil mi yoksa?
- Это так?
Kendi yakmış ve kazaen ölmüş mü yoksa böyle görünmesi mi istenmiş belli değil.
Не знаем, кому это было выгодно. представить в таком виде.
Bir sonraki gün ne olacağını bilmiyorsun öldürülecek misin, eve mi gideceksin, yoksa yakalanacak mısın belli değil.
- Изо дня в день ты не знаешь... убьют ли тебя, вернешься ли ты домой или тебя повяжут.
yoksa hepsini değil mi?
Не так ли?
Bu sizce de dengesiz bir hareket değil mi, yoksa sadece bana mı öyle geliyor?
Только я считаю это безумием? Или еще кто-нибудь?
Sadece bir rüya... yoksa değil mi?
Или нет?
Mahsuru yoksa şey sana gelsem, sorun olmaz değil mi?
А как насчет твоей квартиры? Это возможно?
Bu aptalca paleontoloji terimlerinden biri mi yoksa? Sadece bir garson olduğum için bilemem değil mi?
Какой-нибудь дурацкий термин палеонтологии который я не понимаю, потому что всего лишь официантка?
spermler. sen bizimkileri kullanmadin degil mi, yoksa?
- рНВМН? щРН ЛНИ ПЕАЕМНЙ... еЯКХ БПЕЬЭ, РН РШ РПСО. йНМЕВМН!
Ayık değil mi yoksa?
Что? Он что, трезвый?
Yanlış mı görüyorum yoksa bizim getirdiğimiz bok değil mi?
Heyжeли этo дepьмo пpивeзли мы?
Kesinlikle bana öyle gelmiyor. Hepiniz buraya dersimi dinlemeye geldiniz değil mi? Yoksa gizemli matematik sihirbazını görmeye mi?
Но я понимаю, что вы пришли сюда не ради моей лекции а ради неизвестного математического волшебника.
Yoksa o ormanın koruyucusu değil mi? Söyler misin?
Или он больше не хранитель леса?
Olamaz değil mi? Yoksa olabilir mi?
Такого просто не может быть, правда, Тед?
Yoksa o dar bluzu neden giyesin değil mi?
Иначе бы ты не надела такую обтягивающую майку?
Tek söylediğim şu, istediğimiz kadar hızlı yürüyebiliriz ama nereye gittiğimiz hakkında zerre kadar fikrimiz yoksa pek de önemli olmaz, değil mi?
Хотя, это не важно, правда?
Bu araba çalıntı değil, yoksa öyle mi?
Она в угоне не так ли?
Yoksa "sorun değil" mi?
Или "Все в порядке, я не против"?
Hayal ettiğiniz bu mu, yoksa değil mi?
Или нет?
Yoksa neden satranç kulübüne ya da tiyatro kulübüne katılayım değil mi?
Зачем бы ещё я вступил в шахматный клуб, театральный кружок и частный клуб?
Yoksa beni sikip sabah da saygı göstermezdin,.. ... değil mi Larry?
Если б я их не получил, ты бы первым выебал меня в жопу, а наутро перестал уважать
Yoksa arkadaşlar ne içindir değil mi?
Для чего же еще нужны друзья?
Bu bir deyim, değil mi? Yani "S.çsam mı yoksa kör mü olsam?" Şaka gibi.
- Но это же просто выражение такое, шутка : "ослепнуть или обосраться".
Seni öldürmez, değil mi? Yoksa öldürür mü?
Это ведь не убьёт тебя, не так ли?
- Yoksa gelecekti ama, değil mi? - Evet.
- Но он хотел приехать?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23