Yor перевод на русский
295,409 параллельный перевод
- Doğru yapıyor muyum?
Правильно?
Arnie kıskanıyor.
Арни завидует.
Bir hayali yaşıyor gibiyiz.
Словно в сказке оказались.
Hayır, tuhaf bir hâl alıyor.
Не, это уже странновато.
Kaptan'ın haberi : Gemi batıyor lan.
Капитан докладывает, что корабль нахер тонет.
- Soğuk davranıyor.
Она морозится.
Arkadaşım DJ'lik yapıyor.
Диджей — мой кореш, Арнольд.
Bunların hiçbiri çalışmıyor.
Это всё показуха.
Benden hoşlanıyor musun?
Ты ко мне неравнодушен?
Senden hoşlanıyor sanmıştım.
А я-то думал, она неровно к тебе дышит.
Modena'ya, hayatımıza geri dönme fikri ödümü koparıyor.
И мысль вернуться к жизни в Модене до смерти пугает меня.
- Bak, nasıl sulanıyor.
Видишь, какая сочная?
Belki şu anda Tanya diye bir kadınla yatıyor.
Может, прямо сейчас спит с какой-нибудь Таней.
Eskiden ben de küçük kardeştim, hatırlıyor musun?
А я и сам когда-то был младшим братом, забыл?
Tanıyor musun?
Знаешь его?
Çapkın bir adam, elini kolunu tutamıyor.
"Он флиртует и распускает руки"
İnsanlar manyak hikâyeler anlatıyor.
Каких только ужасов не рассказывают!
Her şeyi birlikte yapıyor sayılmayız.
Не знаю, уж точно не всё.
Çekim bittikten sonra o kendi işine bakıyor, ben kendi işime.
В смысле, ну как... отсняли программу, у него своя жизнь, у меня своя.
Evet Jeff, ekibindeki kadınlara ve programının konuklarına cinsel açıdan uygunsuz tutumda bulunduğunu belirten yazılar yayınlanıyor.
Вот именно, Джеф. В интернете в подробностях описаны случаи вашего неуместного сексуального поведения с коллегами по работе и гостями вашей программы.
- Afişte öyle yazmıyor.
А плакат утверждает обратное.
Her şeyi birlikte yaptığınız yazıyor.
Там также указано, что вы делаете вместе всё.
- Hatırlamıyor musun yoksa?
Ты не помнишь?
Burada kalıyor Helga.
Она остается, Хельга
Bu yüzden kendine acıyor musun?
Значит, ты жалеешь себя?
Bu bizi derinden yaralıyor.
Это глубоко печалит нас.
Bana her şeyi anlatmıyor.
Она не все мне рассказывает.
Büyük savaşçılar olarak namları kuzeylilerin işine yarıyor.
В интересах северян поддерживать образ великих воинов.
Sanırım Rapunzel bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor.
Думаю, Рапунцель пытается сказать нам что-то.
Hiç değilse şu şeyi kontrol altına almaya çalışıyor gibi davranıyorsun, böcek.
Хотя бы веди себя так, будто ты стараешься держать под контролем своего паразита, Жук.
Cidden babasını, kafasındaki mücevherin içinde mi taşıyor?
Что ее отец заключен в этот камень на ее лбу?
Bağımlılık yapıyor, diyebiliriz.
Можно сказать, это вызывает зависимость.
Bana evde olduğumu hatırlatıyor.
Это просто напоминает мне о моем доме.
- Bir şey üzerinde çalışıyor.
Он работает над чем-то.
Evet, bunu makine yapıyor.
Да, тебя сдерживает машина.
Bu yer bana ailemin kilisesini hatırlatıyor.
Напоминает церковь моих родителей.
Herkes bu kısımda kalıyor.
Каждый должен лицезреть это.
Walmart'ta da yaşamıyor ama yine de Paskalya'dan sonra marshmallow görünce sinir krizi geçiriyor.
Ну, он не живет в супермаркете Wal-Mart, но он все-таки бросил истерить, когда он увидел, Зефир Пипс после Пасхи.
Evrimi 1859'dan beri biliyoruz o ise hala Nuh ve inanılmaz hayvan gemisine inanıyor.
Не согласен. Мы знаем об эволюции с 1859 года. Она до сих пор верит в Ноев ковчег и его удивительный зоопарк.
Evet evet, morarıyor, soyuluyorsun.
ага, ага ты поймал ты и вытащил.
Kardeşim kendini koruyamıyor.
Она не может защитить себя.
O günden beri Westchester'daki bakımevinde kalıyor.
С тех пор он живёт в доме престарелых в Вестчестере.
Sean, beni hatırlıyor musunuz?
Шон, вы меня помните?
Yani ANFO bombası yapıyor?
То есть он делает АСДТ бомбы?
- Şuan bu herif nerede? - Aracı aranıyor ve kredi kartı hareketlerini takip ediyoruz
– Мы разослали ориентировку на его машину и отслеживаем его кредитки.
Bu insanlar böyle bir saldırı planlıyor olmazdı fikri vermemiş olsaydın.
Эти люди не стали бы планировать атаку, если бы ты не подал им эту идею.
Tanıyor musun onu?
Ты её помнишь?
Tüm bunların nereye çıktığını anlamak için zamanımız daralıyor.
Время на исходе, а мы всё ещё не понимаем, что к чему.
Mekânın polis kaynıyor.
На твой ферме толпа копов.
Biz bir şey yapıyor olmayacağız.
Мы ничего не будем делать.
İyi de artık burada yaşamıyor.
Да, но он то тут больше не живет.
york 90
yorkshire 22
yorgunum 408
yoruldum 235
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorum 46
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorkshire 22
yorgunum 408
yoruldum 235
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorum 46
yorgunluk 18
yorgundum 29