Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ Z ] / Zayıflık

Zayıflık перевод на русский

562 параллельный перевод
Bir zayıflık buldun mu?
Нашла какие-нибудь уязвимые места?
Bunun insani bir zayıflık olduğunun farkındasınız...
Вы понимаете это была человеческая слабость...
Diğer erkekler bunu bir zayıflık olarak görürler ve bundan utanırlar.
Другие мужчины стыдятся этого, считают слабостью.
Önce, zayıflık ve kararsızlık.
Сперва, неуверенность и слабость.
Tüm vaazından anladığım tek şey, "zayıflık".
Из всего сказанного я понял только "сухость".
Eğer bu savaşçı felsefeyi sürdürüyorsa, onlara asla zayıflık göstermemeliyiz.
И если ромуланцы сохранили эту военную философию, тогда мы ни в коем случае не должны показывать слабость.
Zayıflık, korku, hata yok, sadece bir amaca yönelmiş olma duygusu.
Нет слабых мест, железная дисциплина. Ни пороков, ни страха, ни вины.
Ama Dr. McCoy'da insani bir çok zayıflık var - duygusal, yumuşak.
А у доктора Маккоя переизбыток человеческих слабостей. Сентиментальность, мягкость.
Sekiz tüp var ve bir tanesinde zayıflık oluşmuş.
Похоже, проблема в одной из восьми труб.
Bir tek bunda yanıldım zaten. Bu zayıflığı aştım, bu arada seni hâlâ bu zayıflık kontrol ediyor, bilesin Kaptan. Değiştim.
Это был мой единственный просчет.
Acı ya da zayıflık gösterme.
Только не выказывайте боли или слабости.
Kendisini ısrarla asmak istedim ama bir kereliğine zayıflık yaptım.
От меня требовали повесить его, но я тогда дал слабину.
Zayıflık?
Компромат?
Onların, çocuklar gibi çaresiz kalmasına izin ver. Çünkü zayıflık harika bir şeydir. ve güç hiçbir şey değildir.
И станут беспомощными, как дети, потому что слабость велика, а сила ничтожна.
Esneklik ve zayıflık, varoluşun tazeliğinin ifadeleridir.
Гибкость и слабость выражают свежесть бытия.
- Nihayetinde insani zayıflık.
Да слабость человеческая, наконец.
Karakterinde bir zayıflık var.
У тебя в характере одна слабость.
Asla hiçbir zayıflık belirtisi göstermemeliyiz ne de ahlaki yozlaşma! Zira Fransız olana güvenimiz kalmazsa...
и мы ни в коем случае не должны проявлять ни слабости, ни моральной трусости, ибо что станет с Францией,
Zayıflık gösterme.
Не показывай слабости никому.
Asıl düello burada kopuyor, fiziksel güçlülük ya da zayıflık çekme ya da itme ; ve işin ilginç yanı, bu farkındalığı ve bilinci kavradığınızda bu soyut hakikat etrafımızdaki her şeye, bütün hayatımıza can veriyor
Это фундаментальное поведение борьбы мышечной силы или слабости, привлекательности или отвращения, то что интересно в этом, это когда Вы понимаете что сознание, понимание, та неосязаемая сущность, которая оживляет всю материю преврящая в то, что мы видим вокруг нас как жизнь,
O bunu bir zayıflık belirtisi olarak alır ve seni yine incitmeye çalışır.
Он воспримет это как признак слабости... -... и постарается снова причинить тебе боль.
Bunda günahı çağrıştıran bir şeyler,..... bir kadınsılık, bir zayıflık vardı.
Что-то во всём этом показалось мне греховным, чем-то женским, безвольным.
Senin için iyi bir başlangıç ; biraz zayıflık göstermen iyi oldu.
Думаю, это хорошая исходная позиция.
Bir dakikalık zayıflık seni onlardan yapıyor, rahatlıyorlar, sonra kontrolü sen alıyorsun.
Когда ты слаб, становишься на них похож.
Zayıflık hastalığı.
Худее не бывает.
Nasıl böyle merhametli bir davranışı zayıflık olarak nitelendirirsiniz?
Я искренне не понимаю, как такой великодушный жест можно приписать к слабости?
Eski bir zayıflık meditasyonu...
Это древняя тантрическая медитация...
Bu doğalarında olan bir zayıflık.
Врожденная слабость. - Нет, в этом наша сила.
Bir zayıflık anıydı!
Ёто был момент слабости!
Bir anlık zayıflık, değil mi?
ћомент слабости, так ведь это называетс €?
Yine de her zamanki aptallık ve zayıflıklarıyla hareket ederler.
Однако они демонстрируют свою обычную глупость и слабость.
Bana göre insanlar her an ahlaki zayıflık gösterirler, yapabildikleri her an.
Мистер Кэмпион, думаю, люди постоянно разлагаются. При любых обстоятельствах.
Umarım bu bir zayıflık belirtisi değildir.
Я надеюсь, что это не проявление слабости.
Zayıflık göstermeyi sevmiyorum.
Я не люблю показывать слабость.
Zayıflık, dayanıksızlık.
Мы создали...
Anneni bir FCA denetiminden kaçırmak ve grevdeki çalışanlarınla gizlice anlaşmak iğrenç, sinsi bir zayıflık belirtisinden başka bir şey değil. Senden nefret etmemi sağlayan o zayıflık.
Защищать свою мать от проверки ТСФ и в тайне договариваться со своими бастующими работниками - это всё не более, чем симптомы отвратительного и скрытого дефекта... дефекта, из-за которого меня от тебя тошнит - не от того, что ты сделал,
Belki de... size seslenmemizin zayıflık görülmesinden korktuk.
Возможно, мы боялись, что призвать вас значило бы расписаться в собственной слабости.
Seni zayıf olarak hatırlamak istemiyorum. Hayata önem vermek zayıflık değildir.
я не хочу вспоминать твою слабость ценность жизни - это не слабость
Ve o benim için'Doğru Erkek'! Zayıflık için vaktim yok.
Он Мистер Совершенство Так что нет времени болеть.
Fiziksel zayıflık iyi bir uyku ile tedavi edilebilir.
Физическая слабость - ничто, по сравнению с этой!
Bunun zayıflık olduğunu biliyorum. Ve para konusunu daha az düşünüp, onunla satın alınabilecek şeyler üzerinde..... yoğunlaşmaya çalışıyorum. Ama yine de...
Я стараюсь меньше думать о богатстве а вместо этого фокусируюсь на том, что можно было бы купить.
Ben ayrıca bunun zayıflık göstergesi olduğunu düşünüyorum. Bu eleştiri değil.
А просто рекомендация.
Hapishanede, zayıflık işaretleri iyi değildir.
Признаки слабости в тюрьме - это плохо.
Bence bu zayıflık.
По-моему, это признак слабости.
Sert kasların dokuları zayıflıyor pulluktaki kırlaşmış öküz gibi ve artık gece düştüğünde arkamda iki kanat ışıldamıyor.
Жестких мышц ослабели узлы, Как на пашне седые валы, И не светится больше ночами
Birleşik Devletlerin, yani büyük şeytanın, bir kağıttan kaplan olduğunu, halkının zayıflığını ve yıkıma elverişliliğini görsün.
Нация слабаков, полумерков... народ, созревший для полного уничтожения!
Kıç kalkanları zayıflıyor.
Мы теряем кормовой щит.
merhabalar, benim ismim Marge Simpson ve bu tabloyu ben boyadım belki neden böylesine çılgın bir şey yaptığımı merak etmişsinizdir size, bay Burns'ün korkunç kafasının içindekileri göstermek istedim acımasız dudaklarını, kinci dilini ve şeytanı beynini ancak, soluk vücudunun zayıflığı ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu gösteriyor belkide, tıpkı tanrının şaheseri gibi.
Здравствуйте, меня зовут Мардж Симпсон, я - автор портрета. Возможно, вам интересно будет узнать, что мной владело. Я хотела показать, что под ужасной головой мистера Бернса с жесткими губами, острым языком и злым мозгом есть хилое, тщедушное тело, возможно, недолго ему осталось такое же ранимое и красивое, как у всех Божьих тварей.
O buna zayıflık derdi.
Он считал это слабостью
Gençliğin verdiği bir zayıflık.
- Неприятностью? - Это слабость молодежи.
Ne yazık ki, bileğin gücü... bilekle birlikte zayıflıyor.
К сожалению, сила кисти исчезает вместе с кистью.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]