Şa перевод на русский
20,707 параллельный перевод
Ya karlı satışa ne demeli?
И еще тысяча сверху?
Gerçekten, mavi mürekkebin üzerine makyaj yapmışa benziyorsun.
Точно, как будто у него грим поверх синей краски.
Şu an dışarıda, ama kısa süre içinde gelecek.
Она вышла, но должна скоро вернуться.
Ben gidip kalkışa hazırlanayım.
Пойду готовить корабль к взлету.
Uluslarımız arasında barışa.
За мир между нашими народами.
Eğer çıkışa ulaşamazsan...
Если не придёшь к назначенному месту...
Fazla kısa ömründe, Oliver Queen büyük zorluklar yaşadı ama öbür tarafa hizmet etme tutkusuyla geçti, Star şehrini daha güvenli bir hale getirerek hepimizin ev olarak görmesine kendini adamıştı.
В своей слишком короткой жизни Оливер Квин пережил много горя, но это лишь вызвало стремление помогать людям, сделать Стар Сити безопасным, чтобы мы все могли назвать его домом.
Her erkeğin düğünden önce o bakışa sahip olduğuna eminim.
Я уверена, что практически все женихи так ведут себя перед свадьбой.
İnanışa göre " Süleyman'ın Mührü Mistik güçler ile doluydu, Lambaların içine cin hapsetme yeteneği de bunlardan biriydi.
" Есть легенда, что печать царя Соломона обладает волшебной силой, включая способность запечатывать джиннов в лампы.
Yakın zamanda satışa çıkmışlar.
Они все недавно были выставлены на рынок.
En kısa zaman ne kadar kısa?
И когда это?
Hızlı ve kısa bir P.I işi olacaktı, Fakat teknik olarak aslında birkaç kanunu çiğnedim.
Это должна была быть мелкая сыщицкая работенка, но, фактически, я нарушила несколько законов.
B-Ben kısa bir süreliğine ofise girip çıktım, Sadece yarım kalan bir iş için.
Я заскочил в офис ненадолго, немного поработать.
Ben de en kısa sürede geleceğim.
Я буду дома, как только смогу.
Hey kısa elbiseli, bize katılmaya ne dersin?
Эй, короткая юбчонка, не желаешь присоединиться?
- Yok. Birinin en kısa zamanda anne-babasıyla konuşmasını istiyorum.
Мне нужно, чтобы кто-то связался с её родителями.
Ya bana istediğimi ver ya da yarın sabah, kısa dönem rektörlüğüne canlılık katacak davaya uyan.
Либо вы даете мне то, что я хочу, либо завтра получите иск, которым ознаменуется ваше краткое пребывание на посту ректора.
OfGeN - Hayatımdaki en kısa süreli takılmaydı.
Это был мой самый быстрый перепихон.
Hayatını değiştirmek ister misin, yoksa hala Annalise Keating'in kaltağı olmaya devam mı edeceksin? Eğer mahkemeye bu kadar kısa süre kala buluştularsa, gerekçe bu kadın.
Ты хочешь изменить свою жизнь, или так и будешь на побегушках у Эннализ Китинг? Если они встретились перед самым слушанием, значит, она и есть их алиби.
Kısa menzilli tarayıcılara göre, dünya ile eş zamanlı küçük bir uzay istasyonuna bağlı.
Судя по сканерам ближнего действия, на космическую станцию на геостационарной орбите.
Kısa süre önce, görev için bize katılmana, izin verilmesinden hemen önce seni öldürmek üzereydi.
Не так давно я скорее убил бы тебя, чем позволил пойти с нами на задание.
Kısa süreliğine büyük hayaller kurdum hatta.
Я даже возлагал на тебя большие надежды.
Sanırım asıl bilmek istediğim ben ver Oren için hiç denememişken nasıl başkasına kısa süreliğine de olsa babalık yapabildi.
Так что мне просто интересно, как он мог быть отцом для другого человека, пусть ненадолго, но не мог быть отцом для нас с Ореном.
Eğer avukatlarla konuşmam nasıl gitti diye merak ediyorsan kısa bir konuşma olacak.
Если тебе интересно узнать, как прошла моя беседа с адвокатом, то рассказ будет недолгим.
Bu kadar kısa zamanda buluşmak istemeni beklemiyordum.
Я не ожидала столь скорой встречи.
Ne kadar kısa?
На сколько?
Ryo... kısa bir süre oldu.
Рё. Давно не виделись.
Birazcık kısa bir zaman değil mi?
Маловато времени, не находишь?
Kısa ama içten.
Коротким, но глубоко личным.
Daha kısa zamanda yapacak.
Он скосит срок.
Kısa bir şey.
Так, один момент.
Hayat kısa.
Жизнь коротка.
Karımı ve çocuklarımı en kısa sürede görmek istemez miyim sanıyorsunuz?
Вы думаете, я не хотел увидеть свою жену и детей как можно скорее?
Bir Katoliğin Indiana'dan çıkması bile bu bebeğin çıkmasından kısa sürer herhâlde.
Этому ребенку нужно больше времени, чтобы выйти, чем католику из Индианы.
Öyle kötü bir fikir ki kısa kadınların tulum giymesinden bile beter.
Очень плохая идея, как комбинезоны для низких женщин.
Bir şey diyeceğim. Sanırım masturbasyon külodum kısa devre yapıyor. Ama... ama çok güzel oldu ya.
Слушай, кажется мое белье для мастурбации замкнуло, но это даже приятно.
- Kısa çöpü ben çektim galiba.
Ясно, я вытянула коротенькую соломинку.
- Kalkışa geçiyorlar.
- Они уходят.
- Karışık bir durum ama ilk adımı Bay Darkh'ın New York'ta kısa süreliğine tanıştığı biriyle atacağız.
Ну, это сложно, но первый шаг - это человек, которого Мистер Дарк мельком встречал в Нью Йорке.
Bu arada ben de senin hakkında aynı şeyi hissediyorum. Pekala, zor olacak ama kısa bir süreliğine dost olduğumuzu varsay.
Ладно, тебе будет сложно, но на секунду представь, что мы с тобой друзья.
Güzel, çünkü mümkün olan en kısa sürede bir kez daha denemek istiyorum.
Хорошо, я думаю, что я хочу попробовать снова, как можно скорее, но из-за всего, что происходит вокруг :
Bu kadar kısa sürede elimizden bu gelir.
Как наиболее оптимально помочь за столь короткое время.
Star City'ye yardımımı istemeye geliyorsun kısa süre sonra, kaçınılmaz bir şekilde ölümle burun buruna geliyoruz!
Прибегаешь в Стар Сити, просишь помощи, а потом, нежданно-негаданно, мы по уши в дерьме!
Kısa cevap, yapma!
Короткий ответ – ни с кем не встречаться.
Kısa çubuğu ben çektim.
Я вытянула короткую спичку.
Kısa zamanda sizlerle iletişime geçerim.
Позже увидимся.
Kısa çöpü çekmişim.
Жребий такой.
En kısa sürede doktoru görmek.
И как можно скорее добраться к мозгоправу.
Şu anda bir Norveç gezisinde kendisi ama kısa süre önce ona ulaşmak pek zor olmadı.
Он сейчас в круизе в Норвегии, но... У меня не было проблем связаться с ним несколько часов назад.
Evet, tüm zamanların kısa sürede en çok satan oyununu tasarladım.
Я создал одну из самых продаваемых игр для мобильника.
Kısa bir süre önce satılık bir evde tanışmışlar.
Недавно они виделись на осмотре дома.