A bit of both Çeviri Türkçe
225 parallel translation
I think it's a bit of both.
Sanırım her ikisini de hissediyorum.
Perhaps it was a bit of both.
Sanırım her ikisinden de.
A bit of both, I suppose, really.
İkisinden de biraz sanıyorum.
A bit of both.
İkisinden de biraz vardı.
- I suppose it was a bit of both.
- Galiba ikimizde de biraz vardı.
Probably a bit of both, sir.
Muhtemelen ikisinden de biraz.
Actually I think a bit of both.
Aslında her ikisi de.
A bit of both.
Her ikisinden de biraz!
A bit of both I guess.
Sanırım, ikisinin de biraz payı var.
- A bit of both. - She's good!
Biraz birlikte.
- Could be a bit of both.
- İkisi de olabilir.
In my case, a bit of both.
Benim durumumda, ikisinden de biraz.
A bit of both, maybe
Belki de her ikisinden.
It's a bit of both, I think.
İkisinden de biraz sanırım.
He was a bit of both, you know, kind of mousey.
Her ikisinden de biraz.
They're both a bit out of position, according to this.
Haritaya göre yerlerinden biraz oynamışlar sanki.
I've seen quite a bit of it both here in London and elsewhere on the continent.
Hem burada hem de Avrupa'da başka yerlerde yeterince gördüm.
- A bit of both.
- İkisinden de.
Say, I guess that makes us a little bit of both, huh? Ha ha ha - -
Biraz mahkum, biraz da konuğuz, öyle mi?
It will be easier for both of us if you would be a little bit more civilized about it.
Seni bırakıyorum. Sana iyilikler diliyorum.
A little bit of salvation will do you both some good.
Biraz kurtarılma ikinize de iyi gelecek.
Couldnt I have a little bit of both?
İkisinden de biraz olmaz mı?
Well, a little bit of both shall we say.
Aslında ikisinden de biraz.
We were both a bit hurt and lonely, so I suggested making a go of it.
İkimiz de kendimizi yalnız ve bozguna uğramış hissediyorduk. Ben Johan'a bir deneme yapmamızı önerdim.
- We're both in a bit of a hurry
- Biraz acelemiz var da
We were both in a bit of a rush.
İkimizin de biraz acelemiz vardı,
Especially by me. But you are a bit of a tyrant when we were both growing up in this monstrous old house.
Evet ben dedim değil mi
My apologies for that little bit of a disturbance last night, but I want you both to know, that Mrs. Guttman is going to be fine.
Dün akşamki küçük rahatsızlık için özürlerimi kabul edin. İkinizin de bilmesini isterim, Bayan Guttman'ın durumu iyiye gidiyor.
It could be a bit about both of us
Hepimizin bir parçası olabilir.
Isn't that a bit drastic? Sir, the helms amendment and nsc order 725 both specifically prohibit the use of omega force against Caucasians.
Efendim, uluslararası kanunlar, Birleşmiş Milletler emri 725 kesin bir şekilde Omega gücünün beyazlara karşı kullanıImasını yasaklamaktadır.
- A little bit of both.
- İkisi de sayılır.
I'd say you're a little bit of both.
Her ikisi de olduğunu söyleyebilirim.
It looks like... I think it's a little bit of both.
Sanırım İkisinden de var.
I think a little bit of both.
Sanırım ikisinden de biraz.
a little bit of both.
İkisinden de biraz.
Now, in this case, I think we got a little bit of both.
Bu durumda, ikisinden de biraz var.
So now you're a little bit of both?
Şimdi ikisinden de biraz kapmışsın.
A little bit of both, I think.
İkisinden de biraz, sanırım.
It's obvious that we're both a little bit ashamed of how we began.
Belli ki, yaptığımız başlangıçtan, ikimiz de biraz utanıyoruz.
Well, I need to know a little bit more about the Slayer, and about the both of you, your relationship, whatever you can tell me.
Avcı hakkında bilgiye ihtiyacım var. İkiniz hakkında da. İlişkiniz hakkında Neler anlatabilirsiniz?
A little bit of both.
İkisindende biraz.
Why can't it be a little bit of both?
Neden her ikisinden de biraz olamasın?
Probably a little bit of both. John Rimbauer bought him out at distress sale prices.
Rimbauer onun payını düşük fiyattan satın aldı.
Maybe a little bit of both.
Belki ikisinden de biraz.
I think both my movies and my life reflect my deep and abiding commitment to getting two good-looking people together and having a bit of fun.
Bence hem filmlerim, hem de yaşam tarzım, iki güzel insanın birlikle ara sıra eğlenmesine saygı duyduğumu gösteriyor.
Butters, don't you think it's a little bit of a coincidence that both your future self and my future self got caught in a matrixanxnal time plane?
Butters, sence de müstakbel sen ve müstakbel benin aynı zaman dizeyine kapılmış olması büyük bir rastlantı değil mi?
Peter, we've a bit of a problem. You see, if Mr Blaney and I are caught outside instead of in there teaching, we'll both be for it, won't we?
Bay Blaney ve ben sınıfta ders vermek yerine burada yakalanırsak bu bizim için sorun olur, hak veriyorsun değil mi?
I think it's a little bit of both, actually.
Aslında her ikisinden de biraz var.
But. the bouffant wig and Cuban heels... give him a bit of help in both directions.
Ama kabarık peruk ve Küba topukları... ona her iki yönden de birazcık yardımcı oluyor.
- A little bit of both.
- İkisinden de biraz.
I'm sure you do feel a little bit of both.
İkisinden de bir parça hissettiğine eminim.