English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / A dream

A dream Çeviri Türkçe

14,909 parallel translation
It was a dream.
- Cinsel içerikli bir rüya.
That was always a dream of mine.
Bu benim hayalimdi.
A dream.
Rüya.
Sounds like a dream.
Rüyalarımdaki koltuğa benziyor.
The night they tried to burn you at the stake, you came to me in what I thought was a dream.
Seni kazıkta yakmaya çalıştıkları gece....... rüya olduğunu düşündüğümde bana geldin.
Mother, I will not hide here waiting for a dream of my death.
Anne burada saklanıp kendi ölümümle ilgili bir rüyayı beklemeyeceğim.
This is a dream, man, a nightmare maybe, but... but this is not real.
Bu bir rüya, dostum. Ya da, bir kâbus ama, bu... bu gerçek olamaz.
Does that feel like a dream, huh?
Bu sana rüya gibi mi hissettirdi, ne dersin, ha?
We're not sharing a dream.
Bir rüyayı falan, paylaşmıyoruz.
♪ Yes, Josh is a dream ♪ But I'm right here ♪
Evet Josh bir hayâl ama ben buradayım
Do you ever have one of those days where you've done something so horrible, it feels like you did it in a dream, and you... you just want to wake up, and... you want it to be all okay, but there's no waking up
O kadar kötü bir şey yapmışsın ki rüyanda yapmış gibi hissettiğin günlerden yaşadın mı hiç? Uyanmayı ve her şeyin düzelmesini istersin ama uyanmak diye bir şey yoktur çünkü gerçekten yapmışsındır.
♪ I dreamed a dream ♪
Bir hayalim vardı...
See, I-I had tickets to the Star Wars premiere that night, but Professor Proton came to me in a dream dressed as Obi-Wan Kenobi and convinced me I should be with you.
O akşam için Star Wars galasına bilet almıştım ama Profesör Proton, Obi-Wan Kenobi gibi giyinerek rüyama girdi ve seninle birlikte olmam konusunda beni ikna etti.
A dream?
Rüya mıydı?
Even if it is all a dream, I've gotta play just one game.
Bütün bunlar bir rüyada olsa, bir oyun oynamak istiyorum.
It's kind of a dream.
Rüya gibi.
Finding this bull is our "I have a dream."
Bu boğayı bulmak "rüyamız" olacak.
This could be a dream come true or the worst idea ever.
Bu bir rüyanın gerçekleşmesi de olabilir, en kötü karar da.
Watching a tiger hunt is a dream, it's just spectacular.
Kaplanın avlanmasını izlemek rüya gibi, olağanüstü bir şey.
He had a dream that, um, when he goes up on the stand and everything and he says just as it was ending, somebody came out with a black robe on and they flipped the top out and it was Teresa and she was alive.
Bir rüya görmüş. Rüyasında, kürsüye çıktığı sırada tam her şey bitmek üzereyken üzerinde siyah bir örtüyle biri belirmiş. Örtüyü üzerinden çektiklerinde altından Teresa çıkmış ve hayattaymış.
I was having a dream about not being part of this family.
Bu ailenin bir parçası olmadığımla ilgili bir rüya görüyordum.
- Like Dr. King, we too have a dream!
- Aynı Dr. King gibi, bir hayalimiz var!
Are you trying to tell me you never had a dream when you were a kid, Dad?
Çocukken hiçbir hayalin yok muydu baba?
I had a dream last night and you were in it.
Dün gece bir rüya gördüm ve içinde sen vardın.
Like this, this whole world is a dream and... that house on the beach, that's reality.
Sanki tüm dünya hayalmiş gibi. Ve sahildeki 0 ev gerçekti.
And I'm fine with that. I have a lot to offer the world, and this is just the beginning, and if you want to take a job with some shady start-up company that has nothing to offer you but stock options and a dream, then you should do that!
Bu konuyu sorun etmiyorum, daha karşıma birçok fırsat çıkabilir hem daha işin başındayız..... sırf iş sahibi olmak için kabul edeceğim ama istediğim hiçbir şey sunmayan bir iş hayali kuruyorsan sana iyi şanslar!
I had a dream, too, Max.
Ben de rüya gördüm, Max.
Well, it's no longer a dream.
Hayali gerçek oldu.
Instead, I had a dream.
Bunun yerine... Bir rüya gördüm
I mean, I mean, I mean, literally... I, I had a dream.
Yani gerçek olabilecek bir rüya gördüm
Every last one of us... who calls the great state of Nevada home... arrived here with a dream.
Büyük Nevada Eyaletini Ev olarak anan herkes Buraya bir Hayal ile geldi
A sex dream. So, who do you think he was, this dream man?
Rüyandaki adam kimdi sence?
I always had this dream of having a son to be my successor.
Hep yerimi alacak bir oğlumun olması hayalini kurmuştum.
I think the same thing that appeals to people everywhere, the dream of a cold, rational world entirely without human emotion.
Herkesin hosuna gidenle ayni sey sanirim. Insansi duygulardan yoksun soguk ve akilci bir dünya hayali.
I have a reoccurring dream, that I'm dating Kate Middleton.
Benim de tekrar eden bir rüyam var, Kate Middleton ile sevgiliyim.
My dream is to become a teacher.
Hayalim bir öğretmen olmak.
Now I'm living a new dream.
Şimdi yeni bir rüyanın içindeyim.
- You have a nice house, two kids. That is the dream.
- Güzel bir eve, iki de çocuğa sahipsin.
That was the only dream he had ever had but not a single person came forward to help him fulfill that dream.
Bu onun tek hayaliydi ama bir kişi bile bunu gerçekleştirmesinde yardımcı olmuyordu ona.
Tell me this is just a bad dream, right?
Bunun, kötü bir rüya olduğunu söyle bana, olur mu? .
I-I just... hope this isn't a-a sex dream.
Sadece sevişmeli bir rüya olmamasını umuyordum.
My dream right now is get out... buy me a lot of land and live up in the woods.
Tek hayalim, dışarı çıkınca ormanda büyük bir arsa alıp orada yaşamak.
In Paris, you see a lady would never dream of spraying scent directly onto herself.
Paris te bir bayan kendine direkt parfum sıkmayı asla düşlemez.
My dream's turned into a nightmare.
Hayallerim kabusa dönüştü.
He's a PR dream.
Rüya gibi bir reklam fırsatı.
You dream to be in a forest.
Bir ormanda olmak rüya görüyorsun.
It makes no sense. Let me hit the Tier One units and I'll build you... a team of pipe hitters who'll do anything you can dream up.
Tier One biriminden ne hayal etsen yapacak ekip kurabilirim.
It's just a bad dream.
Yalnızca kötü bir rüya.
I had a bad dream.
Kötü bir rüya gördüm.
Horace was just having a bad dream.
Horace sadece kötü bir rüya görmüş.
It was just a dream.
Sakin ol bakalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]