A fight Çeviri Türkçe
18,006 parallel translation
You never stayed out of a fight, Waves.
Hiçbir zaman kavgadan kaçmadın Waves.
This, when the bloody Arabs are just itching for a fight!
Bu Araplar savaş için istekli olduklarına göre!
This, when the bloody Arabs are just itching for a fight.
İşte Araplar bu yüzden savaş için can atıyor.
But you did more than put up a fight, Carol - - you won.
Ama sen mucadele etmekten fazlasini yaptin Carol ; kazandin.
She just had a fight with her dad and I'm getting the cake ready.
Babasıyla kavga etti ve ona bir pasta hazırlıyorum.
Like I said before, I got separated with my group and, you know, we got in a fight with some of them mother suckers.
Daha önce dediğim gibi, grubumdan ayrı düştüm ve o sikiklerden bir kaçıyla savaşa girdik.
But if they're looking for a fight... I'm gonna give'em one.
Ama eğer savaş istiyorlarsa istediklerini vereceğim onlara.
That's a fight for another day.
O mücadele bugünün mücadelesi değil.
Before I arrived on your Earth, I was in a fight with a man named Zoom.
Senin Dünya'na gelmeden önce Zoom isminde biriyle kavga ediyordum.
If it's a fight you want, then a fight you shall have.
Madem dövüş istiyorsun dövüşelim o zaman.
You get to be a guy who works at a gas station, who gets in a fight with his daughter about jellybeans.
Benzinlikte çalışan ve jöleli şeker yüzünden kızıyla kavga eden bir adam olacaksın.
At Hooli, I once saw two engineers get into a fight so vicious,
Bir kere Hooli'de iki tane mühendisi feci şekilde kavga ederken gördüm.
Well, not to pick a fight here, but if you really care about precision, wouldn't you use spaces?
Kavga çıkarmak için demiyorum ama cidden hassasiyete önem veriyorsan boşluk kullanman gerekmez mi?
Sam here has never lost a fight.
Sam hiçbir dövüşü kaybetmedi.
A-About a month ago they got in a fight.
Yaklaşık bir ay önce kavga ettiler.
Like a, like a fight fight.
Bildiğin kavgalardan.
We had a fight, okay?
Kavga ettik, tamam mı?
Now, look, I ain't one to back down from losing a fight or making a bad decision, but there's asking for trouble, and there's bloody beggin'for it.
Ya bak, ben kavga kaybetmekten veya kötü bir karar vermekten çekinecek adam değilim ama belânı aramak vardır bir de belânı bulmak için yalvarmak vardır.
Sorry I got in a fight, Dad.
Kavgaya karıştığım için özür dilerim, baba.
Prepare to put up a fight.
Savaşa hazırlanın.
Bet even the Empire thinks twice about a fight with them.
Fakat İmparatorluk bile onlarla savaşmadan önce iki kere düşünür.
My people don't need a reason to pick a fight.
İnsanlarımın savaş çıkarmak için bir sebebe ihtiyacı yok.
Well, I'm not looking for a fight.
Ben kavga aramıyorum.
So, are you a fight promoter or a chef?
Eğer öyleyse, bir kavga promotör veya şef?
This isn't a fight.
Bu bir mücadele değildir.
They told me there was gonna be a fight.
Onlar olacak bir kavga olması olduğunu söyledi.
You have a fight with her?
Tartışınız mı?
Yeah, it was a hockey fight.
Evet, o bir hokey kavgasıydı.
The fight was about a couple things.
Kavga birkaç şey yüzündendi.
This is just a pre-fight meeting.
Şimdi sadece dövüş öncesi buluşma yapıyoruz.
The Saviors recognized Ezekiel's capabilities, and Ezekiel didn't want to fight, so they cut a deal.
Kurtarıcılar, Ezekiel'in yapabileceklerini gördü. Ezekiel savaşmak istemedi, onlarla bir anlaşma yaptı.
Could be where we stage a counter-attack and finally take the fight to these bastards.
Karşı saldırıya geçip bu puştlarla savaşabileceğimiz bir yer olabilir.
To the outside world, I'm an ordinary forensic scientist, but secretly, with the help of my friends at S.T.A.R. Labs, I fight crime and find other meta-humans like me.
Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum.
To the outside world, I'm an ordinary forensic scientist. But secretly, with the help of my friends at S.T.A.R. Labs, I fight crime and find other meta-humans like me.
Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum.
What you are is a young woman with a genius-level IQ that we could use in our fight against this new wave of meta-humans.
Sen meta insan savaşında kullanabileceğimiz, yüksek derecede zeka seviyesi olan genç bir kızsın.
Can we not fight while I'm at a gig?
Sahne öncesi kavga etmesek olmaz mı?
You afraid to fight me like a man?
Benimle erkek gibi dövüşmekten korktun mu?
Always bring a gun to a puppet fight.
Kukla dövüşüne her zaman silah getirin.
Getting a Scandinavian country to fight trolls by building a giant machine that actually shows everyone on Earth is kind of a troll, too?
Bir İskandinavya ülkesini trollerle dünyadaki herkesi gösteren devasa bir makine yardımıyla savaştırmak ta trollemek değil mi?
Two surgeons united in a new fight with a plan that will change lives and the wherewithal to see it through.
İki cerrah yeni bir savaş için güçlerini birleştirdiler. Hayat değiştirecek bir planları ve bunu gerçekleştirecek kaynakları var.
You don't... start a snowball fight with a genius unless you can win a snowball fight with a genius!
Bir dâhiyle kartopu savaşı başlatmayı hiç istemezsin bir dâhiyle kartopu savaşını kazanamadıkça.
Then it should be a good fight.
O zaman güzel bir dövüş olacak.
Except it isn't because you can't really fight back and the guests can't really lose, which means all of this is a lie.
Gerçekten mücadele edemediğiniz, konukların gerçekten kaybedemedikleri dışında bunların hepsi yalandan ibaret.
But now, he had a reason to fight.
Ama artık savaşmak için bir nedeni vardı.
She likes Chuck Palahniuk, and I think it's pretty obvious after "Fight Club", he's a one-trick pony.
Chuck Palahniuk'u seviyor. Bana göre Fight Club'dan sonra yıldızı söndü.
You know, we were just talking about trying to watch this fight, but it's, uh, pay-per-view, so it's a little expensive.
Biz de şu maçı izlemeyi düşünüyorduk ama ücretli yayın olduğu için biraz pahalı.
- You got into a fight.
- Evet.
Didn't think you could fight me solo, so you brought a date?
Teke tek dövüşemediğin için sevgilini mi getirdin?
I come from a family of fight promoters.
I kavga rehberleri bir aileden geliyorum.
A one-off fight in Myanmar.
Myanmar'da bir kerelik mücadele.
Fight turned out to be a hunt.
Kavga bir av olarak çıkıyor.
a fighter 27
fight 1035
fighter 43
fighting 337
fighters 50
fights 47
fight club 20
fight the power 30
fight or flight 26
fight me 78
fight 1035
fighter 43
fighting 337
fighters 50
fights 47
fight club 20
fight the power 30
fight or flight 26
fight me 78