A genius Çeviri Türkçe
5,542 parallel translation
You're a genius.
Sen bir dahisin.
Heard he's a genius at picking the stock market.
Borsada malzeme çekme konusunda bir dahi olduğunu duymuştum.
She has a genius for deducing motives and intentions.
Hevesleri ve maksatları ortaya çıkarmakta tam bir dahi.
He may have been a genius programmer but not so much in human anatomy.
Dahi bir programcı olabilir ama insan anatomisinde işe yaramaz.
Oh, you're a genius, since you were lying right beside me.
Sen bir dâhisin, dün gece yanımda yatan kişi sendin.
She's a genius, but just don't hand her an odd number of grapes.
Çok zeki biridir ama sakın ona tuhaf sayıda üzüm verme.
You're a genius.
Sen bir dâhisin.
Like, maybe even a genius at it.
Hatta, belkide dahiyim bunda.
I'm a genius.
Ben dahiyim.
Kid's a genius, all right - - a criminal genius.
Dahi bir çocuk, suçlu bir dahi.
Well, we know he's a genius.
Yani, onun bir dahi olduğunu biliyoruz.
You're a genius!
Sen bir dahisin!
Darren's a genius.
Darren bir dahidir.
You're a genius, Rosen.
Sen bir dahisin, Rosen.
He said I was a genius.
Bana da bir dahi olduğumu söyledi.
Will, you're a genius.
Will, sen bir dahisin.
By the way, he was a millionaire and a genius.
Bu arada bir milyoner ve dahiydi.
Dude, he's a genius.
Dostum, çok akıllı.
- Mariana, you're a genius.
- Mariana sen bir dahisin.
He's also a genius who aced every counter-surveillance test we threw at him.
Keza bunu ona yaptırdığımızda çok başarılı olan bir dahi.
- You're a genius.
- Çok zekisin.
We were told you are a genius. Excellent.
Yetenekli olduğunuz söylenmişti.
I'm told you are a genius.
Çok yetenekli olduğunuz söylenmişti.
Bonjour, petit Wayne. I am a genius.
Bonjour, petit Wayne ben dahiyim
The answer's "yes, you just have to be a genius".
Cevap evet olacaktı. Sadece bir dahi olman yeter.
You're a genius at that.
- Sen de benim babam olmakta bir dahisin.
But... You're a genius at being my dad, dad.
- Babam olmakta dahisin demiştim, baba.
Okay, look, everybody makes fun of me for getting these, but you're a genius scientist.
Herkes bunları aldığım için alay ediyor benimle ama sen dahi bir bilim adamısın.
He's a genius.
Tam bir zekâ küpü.
- What can I say, man? He's one of our "once-in-a-century geniuses" we gift the world. Only this lime, it's a genius in killing.
- Ne bilerim abi, herif öyle Türkiye'nin dünyaya verdiği 100 senelik dâhilerden biri bu sefer öldürmekte verdi kendini.
No, she wasn't. She was a genius.
Hayır, değildi.O bir dehaydı.
I'm Brittany S. Pierce, and Fondue for Two has been on hiatus because, as it turns out, I'm a genius.
Ben, Brittany S. Pierce, ve artık bir dahi olduğumdan 2 kişilik fondü sezon arasındaydı.
I once read about a case about a 3-year-old who became a musical genius after having meningitis.
Bir keresinde üç yaşındaki bir çocuğun menenjit geçirdikten sonra müzik dehası olmasıyla ilgili bir vaka okumuştum.
Papa was a prodigy in the field of meat, but his real genius was for human nature.
Babam et alanında bir dâhiydi, fakat gerçek dehası insan doğası konusundaydı.
I guess I'm a freakin'genius.
Al işte. Galiba tam bir dahiyim.
Why would a computer-engineer genius like Natalie live in a place without cell service?
Neden Natalie gibi bilgisayar mühendisi bir teknoloji dehası cep telefonu çekmeyen bir yerde otursun ki?
Flores is a fucking genius!
Flores siktiğimin dahisi!
Genius held up a convenience store across the street from a precinct.
Bu zeki bir polis merkezinin karşı sokağındaki bakkal dükkânını soymuş.
Tim is certainly a very prominent early Internet genius, who doesn't in any sense cash out.
Tim internetin ilk yıllarındaki en seçkin dehalarından biriydi, ve asla satıp gitmedi.
To work so closely with a surgeon of his genius,
Dâhi bir cerrah ile bu kadar yakın çalışmak...
A military genius who only used his talents to prevent violence, he was legendary for traveling among the kingdoms of the warring states, employing ingenious strategies to talk kings out of going to war.
Yeteneklerini yalnızca şiddeti önlemek için kullanan bir askeri deha savaş halindeki krallıklar arasında seyahat eden efsanevi bir gezgin ve ustaca stratejilerle kralları savaştan vazgeçirmeye çalışan biriydi.
Do you pee with excitement every time you marvel at your genius with a scalpel?
Cerrah bıçağıyla olan dahiliğini düşününce zevkle işiyor musun?
My god, the man's a genius.
- "Postaladın", Plüton oluyor. - Aman tanrım.
As you know, Morty, I've got a lot of enemies in the universe that consider my genius a threat - - galactic terrorists, a few sub-galactic dictators, most of the entire intergalactic government.
Biliyorsun ki Morty, evrende benim dehamı bir tehdit olarak gören birçok düşmanım var : Galaktik teröristler, birkaç alt galaktik diktatör galaksiler arası hükümetin çoğu...
Ricks have a very distinctive and traceable brain wave due to our genius.
- Dehamızdan dolayı Rick'lerin, kendine özgü ve takip edilebilir beyin dalgaları var.
See, when a Rick is with a Morty, the genius waves get canceled out by the, uh Morty waves. Um...
Bir Rick, bir Morty'nin yanında oldu mu, deha dalgaları sıfırlanıyor Morty dalgalarından dolayı.
If they have a private security cam at the lot, I bet you we get at least a plate off the Escalade. - Genius.
O kadar çok güvenlik kameraları var ki yürüyen merdivende bile bulabiliriz.
Leonardo said you're a master lock-pick. Genius.
- Leonardo maymuncuk ustası olduğunu söylemişti.
You're a goddamn genius. You know that?
Cin gibisin be, biliyor musun?
Konstantin Ruskov's a military genius.
Konstantin Ruskov askeri bir dehadır.
I just wish that I could have my old life back, where I wasn't a mathematical genius and all I wanted to do was to scissor you and to talk to my cat.
Sacede matematik dahisi olmadığım Eski hayatımı geri almak Seninle takılmak,