A secretary Çeviri Türkçe
1,979 parallel translation
I'm gonna go smack a secretary on the ass.
Ben gidip bir sekreterin poposuna şaplak atayım.
I was hoping to engage a secretary to assist me.
Bana yardımcı olması için bir asistan götürmeyi düşünüyordum.
Congress will of course assign a secretary to assist you.
Kongre kesinlikle sana yardımcı olması için bir sekreter görevlendirecektir.
'Cause I feel like I could be an asset to you as a secretary, and- -
Çünkü eğer kabul ederseniz sekreteriniz olabilirim ve- -
I'm as much a secretary as you are a french maid.
Sen ne kadar hizmetçiysen, bende o kadar sekreterim.
If you're not a secretary, who are you?
Eğer sekreter değilsen, kimsin?
That's a lot of questions for a secretary.
Bir sekretere göre fazla soru soruyorsun.
If the principal wasn't in, I gave my resume to a secretary... or and asked them to drop it off when the principal returned
Müdürü bulamadığımda özgeçmişimi sekretere ya da hizmetlilere bıraktım. Müdür döndüğünde ona vermelerini istedim.
You've got a lot of spunk for a secretary.
Bir sekretere göre fazla cesaretin var.
You are a secretary.
Sen bir sekretersin.
- I'm not a secretary, Anita!
- Ben sekreter değilim, Anita!
What probably very few people realize is that the taping system in the White House was set up by my predecessor, President Johnson partly to avoid the necessity of having a secretary in every meeting and partly to ensure there was a record kept of every verbal agreement no matter how off the cuff or casual.
Pek az kişinin farkına varabildiği üzere, Beyaz Saray'daki kayıt sistemimiz, her toplantıda sekreter bulundurma zorunluluğunu kısmen önlemek ve yine kısmen sözlü anlaşmaların güvenilirliği için bir kayıt bulunsun diye, ne kadar irticalen veya sıradan olduğuna bakılmaksızın, benden önceki Başkan Johnson tarafından kuruldu.
Highly placed in the Abwehr and a secretary to Gilbert.
- Holstein'dan gelme. Yazar. Abwehr'de üst rütbeli ve Gilbert'in sekreteri.
- Like a secretary, I guess.
- Sekreter gibi, sanırım.
And if you can't get behind what we're doing, I'll find a secretary of state who can.
Eğer bunu anlayamıyorsan, anlayabilen bir dışişleri bakanı bulacağım!
I'm just a secretary.
Sadece sekreterim.
As a secretary for Gottfried Vanger.
Gottfried Vanger'in sekreteri olarak.
I thought you were giving it to Secretary Yoon!
Onu Sekreter Yoon'a vereceğini sanıyordum.
In the States, the US Secretary of Defense Donald Rumsfeld has denied reports that negotiations are taking place for a cease fire.
Amerika'da, Birleşik Devletler Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ateşkes görüşmeleri yapıldığı haberini yalanladı.
No doubt you are a fine soldier and were an able secretary to me, sir, but you have bankrupted yourself in the pursuit of easy riches.
Şüphesiz ki iyi bir askersiniz ve benim için de iyi bir yardımcıydınız, efendim, fakat kolay yoldan zenginliklerin peşinde iflas bayrağınızı çektiniz.
The mother Simone was a legal secretary, worked until 2 : 00 a. m.
Anne Simone, hukuk sekreteri.
she was institutionalized 3 years ago after she assaulted a fellow secretary at a law firm.
3 yıl önce bir hukuk firmasında sekretere saldırdığından hastaneye kapatılmış.
Owner of the getaway car was a 64-year-old secretary by the name of Patsy Kipp.
Kaçış arabasının sahibi Patsy Kipp adında 64 yaşında bir sekreter.
Surely this is a matter on which the Secretary of State and the Secretary of the Treasury should offer counsel.
Bu kesinlikle Dışişleri Bakanı ve Maliye Bakanı'nın hakkında öneride bulunmaları gereken bir konudur.
The Secretary of State suffers from a womanish attachment to France.
Dışişleri Bakanı Fransa'ya olan kadınsı bir bağlılıktan muzdarip.
I'm a night time legal secretary.
Ben gece vardiyasında çalışan hukuk sekreteriyim.
Why couldn't he just get a girlfriend or shag his secretary?
Anlamadığım, neden bir kız arkadaş edinmedi ya da sekreteriyle oynaşmadı?
You know, angell mentioned that, uh, kevin mcbride's secretary, rita mannetti, got a manicure just before she went to the work site.
Baksana, Angell, Kevin McBride'ın sekreteri Rita Mannetti'nin işe gitmeden önce manikür yaptırdığını söylemişti.
But the reason we do that... is because... a local newspaper... found it suitable to print an article which claims I have a secret relationship with party secretary Ingvild Steen.
Fakat bunu yapmamızın nedeni yerel bir gazete parti sekreteri Ingvild Steen ile gizli bir ilişki yaşadığımı iddia eden uygun bir makale basmayı uygun bulmuş.
This morning I asked my Secretary of Defense, Ellery Shipley, to formulate a schedule for the gradual withdrawal of our troops from Afghanistan and Iraq.
Bu sabah Savunma Bakanım Ellery Shipley'den Afganistan ve Irak'taki askerlerimiz için aşamalı bir çekilme programı hazırlamasını istedim.
For a second there, I thought my secretary followed me home.
Bir an için sekreterim eve kadar geldi sandım.
In November 1917, as British troops were fighting their way up to Jerusalem, seizing Palestine from the Turks, the Foreign Secretary in London wrote a letter that became known as the Balfour Declaration.
Kasim 1917'de, Ingiliz birlikleri Kudüs önlerinde savasiyordu Filistini Türklerden almak için, Londra'da bulunan Disisleri Bakani Balfour Deklarasyonu olarak da bilinen mektubu yazdi,
Uh, I heard a servant at Secretary Cong's house said so.
Ah, Sekreter Cong'un evinde ki bir hizmetçiden duydum.
Some third fucking secretary in the Paris embassy with a bullet in his abdomen.
Paris elçiliğindeki lanet bir üçüncü sekreter, karnına kurşun yemiş.
You get an apartment, a computer, a copier, a fax, a scanner, a buxom secretary.
Sana bir daire tuttum, bilgisayar alacağım, bir faks makinesi 36 DD sütyen bedenli kendi sekreterin.
I did the whole bodyguard thing for years, but my guy was in State, the Secretary in fact, so I a lot traveled
Yıllarca her çeşit yakın koruma işini yaptım. Adamım hükümetteydi. Aslında sekreterdi.
A customer of mine saw you With your boss ´ s secretary!
Müşterilerimden biri seni patronunun sekreteriyle görmüş!
I'm just a lowly secretary, with respect to your wife and daughter, I assure you Mr. Justo
Ben sadece bir sekreterim. Ama karınız ve kızınızla mutlaka ilgileneceğim.
I don't even know what a social secretary does.
Sosyal danışmanın ne yaptığını bile bilmem.
A social secretary such as yourself?
Senin gibi bir sosyal danışman?
A tramp masquerading as some sort of social secretary, my God.
Bir çeşit sosyal danışman kılığına girmiş berduş. Tanrım!
I expect you've heard that I am not a social secretary at all.
Benim aslında sosyal sekreter olmadığımı duyduğunuzu umuyorum.
Might you be looking for a social secretary?
Bir sosyal sekreter arar mıydınız?
No, I was a legal secretary in a law firm.
Hayır, bir hukuk firmasında sekreterdim.
Can you remember exactly when it was the secretary to Monsieur Restarick denounced his daughter as a murderess?
Bay Restarick'in sekreteri, Norma'nın katil olduğunu tam olarak ne zaman söyledi, hatırlıyor musunuz?
Is it a message of the Secretary of Defense :
Senden savunma bakanına iletmeni istediğim bir mesajım var.
I need a new secretary.
Sekreterimi değiştirmem gerek.
She told me that Chandler's secretary was shredding, like, a ton of paperwork.
Chandler sekreterinden bir ton kağıdı yok etmesini istediğini söyledi.
You'll get a green light as soon as I've gone over Secretary Stevens'post-invasion report... which I'm still waiting for.
Bakan Stevens'ın saldırı sonrası raporunu gözden geçirir geçirmez, yeşil ışığı alacaksınız. Hâlâ gelmesini bekliyorum.
I told her, she could be my secretary once I got a few more assignments.
Bi kaç göreve gideriz falan.. ama o işle aşkı karıştırmam dedi
Is this a fantasy with this secretary or with all your secretaries?
Sadece bu sekreter mi fantazi kuruyorsun yoksa tüm sekreterlerle mi?
secretary 332
secretary of state 33
secretary mccord 22
a second chance 34
a second 98
a secret 101
a second ago 20
secretary of state 33
secretary mccord 22
a second chance 34
a second 98
a secret 101
a second ago 20