A while back Çeviri Türkçe
2,298 parallel translation
Well, he told me about you a while back.
Bana eski halinden bahsetti.
He had a stroke a while back which left him crippled and legally blind.
Sırtından bir felç geçirdi..... bu da onu kötürüm ve tamamen kör bıraktı.
I took some classes a while back.
Bir süre önce birkaç ders almıştım.
I did some business a while back with a guy who ran Miami's biggest auto-theft ring.
Miami'nin en büyük oto hırsızlığı ekibinin başındaki adamla iş yapmışlığım var.
Yeah, we picked him up a while back.
- Bir süre önce tutukladık.
He came into my store a while back.
Bir süre önce dükkanıma geldi.
I got him off a couple of stalking charges a while back.
Bir süre önce onu birkaç taciz davasından kurtarmıştım.
We noticed him following us a while back.
Uzun süre önce bizi takip ettiğini fark ettik.
Oh, hey, uh... didn't we give you a spare key that time we went out of town a while back?
Şehir dışına çıktığımızda, yedek anahtar bırakmamış mıydık?
Yeah, an old friend told me to invest a while back,
Evet, bir süre önce bir arkadaşım yatırım yapmamı söylemişti...
There was a mass blood donation here a while back.
Burada bir süre önce toplu kan alımı olmuş.
When I met you around here a while back...
Geçenlerde seninle karşılaştığım zaman...
My dad told me a while back that I gotta go to a public school.
Ailem ne olursa olsun bir devlet okuluna gitmemi istiyor.
I had the same conversation a while back. To myself, in the mirror.
Uzun zaman önce aynada kendi kendime aynı konuşmayı yapıyordum.
I told you a while back that I'm more messed up th if you really knew me...
Yakın zamanda daha berbat olduğum gerçeğini söyledim. Eğer beni gerçekten tanısaydın...
I saw the agents checking their weapons a while back.
Biraz önce ajanları silahlarını kontrol ederken gördüm.
I borrowed it from Orson a while back.
Orson'dan ödünç almıştım.
Jimmy and I hooked up a while back.
Jimmy ve ben bir süre önce takılmıştık.
That motorway was dropped a while back.
O otoyol bir süre önce reddedilmişti.
- I, um... I took one of your seminars at the Beach Club a while back.
- Ben bir süre önce sahildeki seminerlerinizden birine katılmıştım.
He took a few seminars a while back, and then started showing up at our office asking for Mr Chase.
Zamanında birkaç seminere katılmış. Ofisimize gelip Bay Chase'i sormaya başlamıştı.
Guess I just haven't been back in a while.
Uzun zamandır gelmiyordum.
- After a while I'll go back.
- biraz sonra geri donecegim.
Oh, it would be sweet for a while, But in the back of our minds, we'd know That I'm a man, and you're janitorial equipment.
Bir süreliğine güzelmiş gibi görünebilir ama herkes bedenine döndüğü zaman benim insan, senin de temizlik kovası olduğunu bileceğiz.
He only took the job because nobody else would and it needed doing properly. A little while back, something happened.
Yaptığı işi başka kimse kabul etmediği ve düzgün yapılması gerektiğine inandığı için kabul etmişti.
They'll be back in a little while.
Birazdan gelirler.
I didn't think I was gonna have to see her again for a while, and I just found out she's coming back to New York city and...
Bir süre onu görmeyeceğimi düşünmüştüm, ama şu anda öğrendim ki New York'a geliyormuş.
I worked in a hotel for a while and sent everything back home.
Bir süre bir otelde çalıştım ve kazandığım her şeyi aileme yolladım.
I'll call you a car to take you back to Hudson and wait while you pack.
Seni Hudson'a geri götürmesi için bir taksi çağıracağım ve eşyalarını toplarken de bekleyeceğim.
Kana, been a while since you've been back
Kana, uzun zamandır gelmiyordun.
They split up for a while and then they got back together after college and now they're married.
Bir süre ayrı kalmışlar üniversiteden sonra tekrar bir araya gelmişler ve şimdi de evlenmişler.
I know it's gonna take me a while to earn back your trust.
Güvenini tekrar kazanmamın zaman alacağını biliyorum.
The young man asked me to watch her for a little while but he never came back.
- Delikanlı kısa bir süre bakmamı istedi ama hiç geri gelmedi. - Sorun yok, dışarı çıkın.
Well, I won't be sleeping on my back for a while,
Sanırım bir süre sırtüstü yatamayacağım,
I've rolled better joints on the back of a motorcycle while digging a bullet out of my boyfriend's shoulder.
Bir motorsikletin arkasında sevgilimin omzuna girmiş bir kurşunu temizlerken bile daha iyi sararım.
I have to go back to work for a while.
Bir süreliğine işe geri dönmeliyim.
A while after we got back here, um, my father showed me this hiding place in the house that we were staying in.
Buraya geldikten bir süre sonra babam bana kaldığımız evdeki gizli bir yeri gösterdi.
We'll be back in a while.
- Çok sürmez, döneriz.
♪ and it takes me back for a while... ♪ wow.
Vay canına.
She was like a family back then. She was about to get lost while chasing after that good-for-nothing boy. I said why not.
O zaman aile dertli bir hayırsızın peşinde, kızın hayatı kaydı kayıyor, niye olmasın dedim.
If he travels for a year, he'll come back and find out that while he has aged 12 months, earth is 10 years older.
Eğer 1 yıl boyunca seyahat ederse, geri döndüğünde kendisi 1 yıl yaşlanmış olurken dünya 10 yıl yaşlanmış olurdu.
I'm just saying hit the gym once in a while, every little thing won't throw your back out.
Sana hep söylüyorum, arada bir spor salonuna gitsen tüm küçük sıkıntılarından kurtulursun.
Can't he just come back with us to the house, - just for a little while?
Kısa bir süreliğine bizimle birlikte eve gelemez mi acaba?
Now that you're back in class, we have decided to steer clear of math for a while.
Şimdi sınıfta olduğumuza göre bu kötü havayı dağıtmak için, matematik falan işleyebiliriz bir süre.
I've been keeping that one in my back pocket for a while.
- McGyver? - Epeydir uygun anı bekliyordum.
I think we should pull back. Stay away from Grace for a while.
Bence biraz geri çekilmeli ve Grace'den bir süre uzak durmalıyız.
Carmen wants to drag Grace all over Guadala-somewhere while Hector figures out a way to sneak back into the country.
Carmen Grace'i Hector ülkeye girmek için bir yol bulana kadar Guadala mıdır nedir oraya peşinden sürükleyecek.
Can't you just back off for a little while?
Kısa bir süre yok olsan...
Tilt your head back for a while.
Şimdilik başını biraz arkaya yaslasın.
I'll be back in a little while.
Birazdan dönerim.
Maybe we wait just a little while, though. I mean, give her a chance to grieve William. You know, let her get her feet back under her?
Belki biraz daha beklemeliyiz yani, william'ın yasını tutması için zaman vermeliyiz biliyorsun, bunu atlatana kadar
a while ago 136
a while 147
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
a while 147
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back in 260
back me up on this 16
back in the day 245
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back in 260
back me up on this 16
back in the day 245