Back here Çeviri Türkçe
26,668 parallel translation
Is like box back here.
Burası da kutu gibiymiş.
- I was just trying to figure out the best way to approach you, you know... to talk to you... to let you know that I'm back here in Lakewood.
Seninle konuşmak adına yaklaşmak için iyi bir yol bulmaya çalışıyordum sadece. Lakewood'a geri döndüğümü haber vermek için.
Just remember, being back here we've all fallen into old patterns.
Hatırla, burada olmak bizi eski halimize sürüklüyor.
- Do not come back here.
- Geri gelme.
So what is she doing back here?
Peki burada ne işi varmış?
And don't ever come back here.
Ve bir daha sakın geri dönme.
Stop it, alright. You and your little friend came to see me and I didn't give you what you wanted so you sent someone back here to break in and find it for you.
Sen ve küçük arkadaşın beni görmeye geldiniz... ve size istediğinizi vermeyince... siz de içeri girip istediğinizi bulması için birini yolladınız.
I can't afford to have your guy come back here again so get a pen.
Adamınızın buraya tekrar gelmesini kaldıramam... o yüzden bir kalem al.
So how are you doing being back here at school?
Peki... yeniden okulda olmak nasıl gidiyor? İyiyim.
I made the right decision coming back here.
Buraya geri dönerek doğru kararı verdim.
We came back here, there was a woman waiting for us.
Geldiğimizde bizi bir kadın bekliyordu.
I'm gonna do whatever I can to bring her back here safe and sound, okay?
Clare'i sağ salim getirmek için elimden geleni yapacağım.
Come back here for a debrief, and I'll get a team on it.
Bilgilendirme için buraya gel, ekip görevlendireyim.
Patrons can't be back here.
Müşteriler buraya dönmeyecek.
Noah, come back here.
Noah, buraya gel.
But what I do know is how brave you are to be back here now.
Tek bildiğim, şimdi buraya döndüğünüz için ne kadar cesur olduğunuz.
I came straight back here.
Doğruca buraya geldim.
Come back here.
Geri gel.
Back here.
Arkaya gel.
Hey, come back here!
Gel buraya!
Besides, all I'll do is just come back here anyway.
Bunun babamla ilgisi yok.
Anna's body was found back here.
Anna'nın cesedi burada bulunmuştu.
I'll keep track and make sure he doesn't drive back here.
Takip etmeye devam edeceğim, buraya gelmediğinden emin olana kadar.
You say that so easily, but this shit determines whether I get to stay home or, uh, you know, come back here.
Bunu basit bir şey gibi söylüyorsun ama bu meret benim evde kalmamı veya buraya dönmemi belirliyor.
I want to see you back here in a couple of days, okay?
Birkaç gün sonra kontrole gelmeni istiyorum tamam mı?
You think I came all the way back here to see your amazing machine?
Sence onca yolu senin inanıImaz makineni görmek için mi döndüm sanıyorsun?
But if I do that, it'll be years before people think it's safe to come back here.
Ama bunu yaparsam, insanların buraya gelmenin güvenli olacağını düşünmesi yıllar alacak.
Get my back here, right?
Destek çıkın bana.
I hate to ruin your weekend, but I need you back here pronto.
- Tatilinizi rezil etmek istemem ama acilen buraya gelmeniz lazım.
I'm at the garage and the doc said you went out and I need you back here now.
Ben garajdayım, Doktor'un dediğine göre çıkmışsın ve hemen buraya dönmen gerek.
Astonishing to be back here again.
Buraya dönmek hayret verici.
And, now, we're here to help each other find a way to get back to normal.
Şimdi, normale dönmek adına birbirimize yardım etmek için buradayız.
Remember when we were only supposed to come back for a couple of days, and we ended up in this fricking nightmare that's kept us trapped here.
Bizim de birkaç günlüğüne geldiğimizi ama sonra bu lanet kabusta........ tıkılı kaldığımızı hatırlıyor musun?
- She wasn't here when I got back.
- Geldiğimde yoktu.
I told you never to come back here.
Buraya bir daha gelmemenizi söylemiştim.
If word gets out that Hector and I were here, we'll be on the next plane back to headquarters before Clare's in the ground.
Hector'la buraya geldiğimiz duyulursa, Clare daha gömülmeden ilk uçakla merkeze çekiliriz.
Walk out of here with your hero hair intact, and never come back.
Havalı saçlarınla birlikte çık git, ve asla geri gelme.
He's welcome to go back to his musty old mansion far away from here.
O, burdan çok uzaklarda olan eski, küflü malikanesine dönmek konusunda son derece özgür.
And, Beau, since your back is fine and you don't need to go to the doctor, here's your beer.
Beau, madem belin iyi ve doktora gitmene gerek yok... al sana bira.
You drive all the way back out here to tell me that I ruined our honeymoon, too?
Buraya balayımızı da... mahvettiğimi söylemek için mi geldin?
Well, as long as we're all here, shall we go back inside?
Hepimiz buradayken içeri geri dönelim mi?
And you, when I came back, and saw the way you handled things while I was away, I swear, I had this feeling right here.
Sen, geri döndüğümde yokluğumda işleri hallediş biçimin yemin ederim ki buramda bir şeyler hissettirmişti.
Get back in here right now.
Derhal geri dön.
You know why I came here, so if you don't want to give me that, I'll just go back home.
Buraya neden geldim biliyorsun, eğer istediğim şeyi bana vermeyeceksen, hemen eve dönebilirim.
I'm sorry to drag you back in here.
Seni tekrar buraya getirdiğimiz için üzgünüm.
Get back out here! Axl!
Çık dışarıya Axl!
We're just gonna get out of here and head back to the house.
Buradan çıkıp eve gideceğiz.
But... and here's an idea... um, if you felt like you were ready to come back to class, then maybe Sue could catch you up to speed.
Ama senin için bir fikrim var derse geri dönmeye hazır hissediyorsan belki Sue yetişmen için sana yardım edebilir.
- I'm not looking to get you back in here.
Seni buraya almaya çalışmıyorum.
You might want to get back down here.
Buraya gelmek isteyebilirsin.
It's something that's been forged in fire, sometimes literally, so maybe you should just step back and observe, see what we do here, how we operate.
Ateşle dövülmüş bir mesele hatta bazen gerçek anlamda, yani belki de geri çekilip ne yaptığımızı ve nasıl çalıştığımızı izlemelisin. Anlatabildim mi?
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20