Again Çeviri Türkçe
227,871 parallel translation
We should do dinner again soon.
Bir ara yine yemeğe çıkalım.
♪ you're standing on charisma again ♪ ♪ God knows it cannot last ♪ ♪ "what's the difference?" ♪
Tanrı'nın şefkati, tüm gücüyle kurtuluş yolu sunuyor.
- Thanks again.
Tekrar sağ olun.
Wouldn't want you getting lost again.
- Yine kaybolmanı istemeyiz.
Henry asked about St. Edwards again.
Henry yine St. Edwards'ı sordu.
If he gets in, he'll be there for a couple of months, back home, then gone for another couple of months, and back home again...
Kabul edilirse birkaç ay orada kalacak sonra eve dönecek, ardından birkaç ay daha gidecek peşine tekrar eve dönecek.
Have you seen him again?
Onunla görüştün mü?
- You did this over and over again, we know- -
- Bunu defalarca yaptın, biliyoruz.
The minute we actually stop Flynn, they're never letting me near that machine again.
Flynn'i durdurur durdurmaz, bir daha makinenin yanına yaklaşmama izin vermezler.
What if Flynn takes out the Mothership again while you're gone?
Peki ya Flynn siz yokken ana gemiyle hareket ederse?
- The 9 : 00 A.M. tomorrow, she's got a flight to Milwaukee, never sees him again.
- Yarın sabah 9'da, Milwaukee'ye uçağı var sonra da adamı hiç görmeyecek.
What if Flynn grabs her again, jumps into the Mothership?
Ya Flynn Lucy'i yakalayıp tekrar ana gemiye bindirirse?
Okay, let's try this one again.
Tamam bir daha deneyelim.
And I am never gonna go again.
Sonra bir daha gitmeyeceğim. "
Thanks again, Coach Gary.
Tekrar sağ olun Koç Gary.
I want to be pretty again.
Güzelliğimi geri istiyorum.
So you can show me up again?
Yine beni ez diye mi?
He was gone. Nothing like this can ever happen again, Des.
- Böyle bir şey bir daha olamaz, Des.
Mom, Diego's again?
Anne, yine mi Diego's?
What's this guy's name again?
İsmi ne demiştin?
Nice to see you again.
Sizi tekrar görmek güzel.
I'm never gonna do it again.
Bir daha yapmayacağım.
So if you just, uh, sign there by the Post-It note, and I will take it and leave, and you will never see me again.
Şimdi, istersen eğer, post-it'in olduğu alanı imzala ben de alıp gideyim ve beni bir daha görme.
You'll never feel exposed again.
Artık güneşte kalmak yok.
Together again.
- Aynen öyle. Yine birlikteyiz.
It's all broken... again.
Her şey kırılmış, yine.
Maybe I'll give him a day to cool off, try him again tomorrow or something.
Belki birkaç gün geçtikten sonra yeniden arayıp konuşabiliriz.
I don't wanna talk about him... or think about him... I-I... ever again.
Bunun hakkında konuşmak istemiyorum, düşünmek de istemiyorum, bir daha asla.
Then I get up again, it's vidchat.
Uyanıyorum, uygulama.
Now that this worked, they like me again.
İşe yaradığına göre, beni yine sevecekler.
Be Honest Abe again.
Yeniden dürüst Lincoln olalım.
Jared, this won't happen again.
Jared, bu bir daha olmayacak.
Gilfoyle, did you fry the fucking router again?
- Gilfoyle, yine routerı mı yaktın?
You lied to our faces again.
Yine suratımıza karşı yalan söyledin.
Come again?
- Bir daha söyle?
I'd like to do it again.
Yine olmak isterim.
What are we looking for again?
Yine ne arıyoruz?
We'll start drilling again in the morning.
Sabah tekrardan delmeye başlıyoruz.
Don't make the same mistake again.
Aynı hatayı tekrar yapma.
We start drilling again tomorrow.
Yarın delmeye yeniden başlıyoruz.
- It's happening again... - No, no, no...
- Yeniden oluyor...
I need to start my work again.
Sanırım yeniden işe koyulmalıyım.
Maybe we need to stop poking at what we already have before it breaks again.
Belki de zaten elimizde olanlara bir şey olmadan tehlikeye atmaktan vazgeçmeliyiz.
I'm gonna ask again.
Yeniden soracağım.
Again...
Tekrar...
Sweep it again.
Tekrar süpür.
Don't bite me again...!
Beni bir daha ısırma...!
Not again, trouble's never stopped.
Tekrar edemezsin, sorun hiç durmazdı.
You guys again...
Siz tekrar çocuklar...
Sweep again afterwards.
Ardından süpür.
Not again please...
Bir daha lütfen