Against me Çeviri Türkçe
6,331 parallel translation
They're-they're using the same OSHA complaints against me
Benim onlara karşı kullandığım MGSY şikayetlerini...
Total cost to repair is $ 1.6 million. If you drop the OSHA charges against me, we won't push these against you.
Eğer MGSY suçlamalarını düşürürseniz, biz de bunları aleyhinize kullanmayız.
You're running against me.
- Bana rakip olmuşsun.
The woman filed a restraining order against me.
Kadın bana karşı uzaklaştırma emri çıkarttı.
He knew I'd do whatever it takes to be with you, and he used it against me.
Seninle olabilmek için ne gerekirse yapacağımı biliyor ve bunu bana karşı kullandı.
You gonna get the charges against me dropped?
Bana karşı yapılan suçlamaları silecek misin?
Montgomery rides against me, but he never rode like that... the way he held the lance, aimed at my head and not my shield.
Montgomery bana doğru geliyor. ama daha önce hiç böyle sürmemişti... atı kavrayışı bile farklı, kalkanıma değil, başıma hedef aldı.
Turning my known competitive nature against me and showing it as a weakness.
Rekabetçi doğamı bana karşı kullanıp onu zayıflığım olarak gösterdin.
It turns out his boss, Chief Hale, he has some sort of vendetta against me.
Patronunu kışkırtıyor, Şef Hale'i, bana karşı bir kan davası var.
I can't believe my own husband is against me on this.
Ben kendi kocam bu konuda bana karşı olduğuna inanamıyorum.
- What do you have against me?
- Benden ne istiyorsun?
Against me, you will lose.
Bana karşı olursan kaybedersin.
! Against me, you will lose.
Bana karşı olursan kaybedersin.
The nobles will rise against me.
Asiller bana karşı ayaklanır.
You'll need help against Balfont, and no one else can know that Montgomery's being held, ready to be brought against me.
Balfont'a karşı yardıma ihtiyacın olacak, ve başka hiç kimse Montgomery'nin tuksak olduğunu ve benim aleyhimde konuşacağını bilmemeli.
They're gonna use this against me.
Bana karşı kullanacaklar.
Berlin will be held accountable for his actions after I acquire the name of the man who set him against me a man they call the Decembrist.
Berlin cezasını çekecek onu bana karşı dolduran kişinin... Aralıkçı'nın kim olduğunu öğrendiğimde.
You know, it's too bad you don't spend as much time on your Spanish homework as you do online finding passive-aggressive ways of using my hobbies against me.
İnternetten, hobilerimi bana karşı kullanmanın pasif-agresif yollarını aramaya harcadığın vakti İspanyolca ödevlerine harcasaydın keşke.
( groans ) You don't stand a chance against me.
Bana karşı hiçbir şansın yok.
Once he learns of this, Francis will try to use you against me.
Francis bu durumu öğrendiğinde, seni bana karşı kullanmak isteyecektir.
There are already those who tell me if I married you, the nobles would turn against me.
Zaten seninle evlenirsem, soyluların bana karşı geleceğini söylemişlerdi.
Many of them remain loyal to Pasiphae. They will seek to exploit our union, to turn the others against me.
Çoğu Pasiphae'ye sadık kalacaktır ve diğerlerini bana karşı kışkırtmak için birlikteliğimizden yararlanmaya çalışacaklardır.
what do you have against me?
Benimle sorununuz ne?
If you have something against me then take it out on me!
Eğer hıncını birinden çıkaracaksan benden çıkar!
I suggest you think these things through before you make unfounded accusations against me.
Bana karşı temelsiz suçlamalar yapmadan önce bunları iyice düşünmeni tavsiye ederim.
I should have known that one day you would use that against me.
Bunu bir gün bana karşı kullanabileceğini biliyordum.
So, for me, it all comes down to state power against the peoples'ability to meaningfully oppose that power.
Benim için her şeyin özeti devlet erki ve insanların anlamlı bir şekilde bu erke karşı koymasıyla ilgili.
I hid it so you wouldn't know that I was from the other side, so you wouldn't force me to that cave against my will, which you did.
Onu, benim öbür taraftan geldiğimi bilme beni o mağaraya zorla götürmeye kalkma diye sakladım. Ama götürdün.
You're compelled to tell me about Grady,'cause he testified against you.
Sana verdiği ifadeden dolayı buna mecbursun zaten.
Those files gave me the power to do things I've never been able to do against people who always had one more card to play.
O dosyalar bana daima oynayacak bir kartları daha olan o insanlara karşı asla yapamayacağım şeyleri yapacak gücü verdi.
'Cause I'm his boss, and it's against the rules for me to date him.
- Onun patronu olduğumdan ve bu kurallara aykırı olduğundan onunla çıkamam.
Hey, you got me slapping sticks against the floor.
Beni zemine yapıştırıyorsun.
But your hatred of Fish makes me doubt anything you say against her.
Ama Fish'e olan nefretin onun hakkında söylediğin her şeye şüpheyle yaklaşmamı sağlıyor.
It's time for you to help me save it from Kuvira, who was perverting spirit power to use as a weapon against other humans.
Şimdi Kuvira'nın ruhların gücünü kullanarak bir silah yapmasını önlemek ve diğer insanlara karşı kullanmasını önlemek için bana yardım etme zamanı.
Because you were always manipulating me into doing things against my best interests.
- Çünkü sen her zaman benim en ilgi duyduğum şeylere - karşı beni etkilemeye çalışıyordun.
- you want me to bring that up? - No, try to talk about crimes against seniors and how you're gonna push
- Hayır, emeklilere karşı işlenen suçlardan bahset ve daha güçlü kovuşturmalar için nasıl can attığını...
Be honest with me, how do I defend against this?
Bana karşı dürüst ol, bıuna karşı nasıl savunma yapayım?
Because my partner is innocent and the current state's attorney is pursuing a vendetta against him to get back at me.
Çünkü ortağım suçsuz ve mevcut eyalet savcısı..... bana karşı kullanmak için bir kan davası güdüyor.
Yet you took me against my will from my place of residence.
Yine de iznim olmadan beni evimden aldınız.
He wanted me to use it against you.
Bunu size karşı kullanmamı istedi.
Actually, I'll take that against the money you already owe me.
Doğrusu, bunu borcuna karşılık alıyorum.
Because he suspected you might use me against him.
Senin, beni ona karşı kullanacağından şüphelendiği için.
Me and the Twins against you, Astrid and Fishface.
Ben ve ikizler sen, Astrid ve Fishface'e karşı.
You kill me, you hand them everything I have, and they will use it against you.
Eğer beni öldürürsen, tüm varlığımı sana karşı kullanırlar.
So... don't let yourself be weighed down with concern for me and don't hesitate anymore because of me, and put up a good fight against my mom.
Benim için endişelenerek kendini sıkma ve benim yüzümden tereddüt etme. Anneme karşı dimdik ayakta dur ve savaş.
I gave up on any ideas of me seeking revenge against her.
Ondan intikam alma düşüncemden vazgeçtim.
So... don't let yourself be weighed down with concern for me and don't hesitate anymore because of me, and put up a good fight against my mom.
Bu yüzden beni düşünerek gardını indirme ve benim yüzümden sakın çekinme. Anneme karşı iyi bir mücadele ver.
I, however, will at last be free to unleash my wrath against the one who betrayed me.
Ben de en azından bana ihanet edenlere öfkemi salmak için özgür kalacağım.
Nell told me you ran a mayoral against Candy, right?
Nell, Candy'ye karşı bir kampanya yürüttüğünü söylemişti.
Well, they didn't teach me how to cheat against my mom.
Annemi hileyle nasıl yeneceğimi öğretmediler evet.
I also know that I can file a tax grievance against you unless you take me where I want to go.
Beni gitmek istediğim yere götürmezsen sana karşı vergi davası açabileceğimi de biliyorum.