All or nothing Çeviri Türkçe
444 parallel translation
It's all or nothing.
Ya hep ya hiç.
All or nothing in three minutes after the strike.
Soygundan sonraki üç dakika içinde ya paranın hepsi ya da hiç birşey.
"All or nothing."
"Hepsi ya da hiçbiri"
She says you owe her 15,000, and it's all or nothing.
Ona 15,000 borcun varmış, ya hep ya hiç dedi.
It's all or nothing.
Ya hepsi ya da hiç.
In a fight like this, it's all or nothing.
Böyle savaşta herşeyini kaybedebilirsin ya da kazanırsın.
You said, " All or nothing.
'Ya hep ya da hiç'dedin, öyle değil mi?
All or nothing, Yang.
Ya hep ya hiç, Yang.
It's either all or nothing.
Ya hep ya hiç.
All or nothing.
Ya hep ya hiç.
I want all or nothing.
Ya hep ya hiç.
I say all or nothing.
Ya hepsi, ya hiç diyorum size!
I'd decided it was all or nothing, when luck finally smiled on me.
Talih nihayet yüzüme gülmüşken, işleri hâkimiyetime almaya karar verdim.
It's all or nothing.
Ya hepsi ya da hiçbiri.
It's all or nothing now.
Ya hep ya hiç.
"All or nothing," he told me
Bana "Ya hep ya hiç" dedi.
It's all or nothing, George, until I can produce his name and his present address.
Kimliğini ve adresini bulana kadar ya hep ya hiç George.
For me, though, it's all or nothing.
Oysa benim için ya hep ya hiçtir.
With us, it's always all or nothing.
Otur. Hayır...
All or nothing with me, baby!
Benim için ya hep, ya hiçtir bebeğim!
All or nothing with me.
Ya hep, ya hiç.
Now I know why it's all or nothing with you.
Neden ya hep, ya hiç dediğini şimdi anladım.
As my master said, "It's all or nothing. Fight or die." Come on!
Ustamın dediği gibi "ya hep ya hiç" hadi kavga edelim!
Pig in a poke You could win all or nothing
Çuvaldaki Domuz. Hepsini kazanabilirsin yada hiçbir şeyi.
Like what the stock market is going to be like in the morning or where I can dig to find all the oil... or where are all the countless numbers of lost treasure chests buried at? And if nothing else, do they tell you what the next lottery winning numbers will be?
Hangi hisse senedine yatırım yapabilirsin, nereden petrol çıkartabilirsin nerede define bulabilirsin ya da gelecek hafta piyango hangi numaralara çıkacak?
We can't withdraw now, or all our efforts up to this point will have been for nothing.
Şu anda geri çekilemeyiz, yoksa bu zamana kadarki tüm çabalarımız bir hiç için olacak!
- No matter how hot or cold it is. - Nothing at all.
- Ne kadar sıcak ya da soğuk olursa olsun.
It is either too gritty and takes all the enamel off, or it ain't and it don't take nothing off.
Ya çok pütürlüdür ve tüm mineyi söker atar ya da öyle değildir ve hiç bir şeyi söküp atamaz.
Maybe you can generate or whatever it is for all that suppress business, but... Oh, please, nothing.
Bırak lütfeni.
- This is an all-or-nothing proposition.
- Ya hep ya hiç.
Or most likely, it is nothing at all.
Aslında, ölümden sonra hiçbir şey yok.
She's evidently had a great deal of trouble and a hard life... and there's nothing at all distinguished or unusual about her.
Belli ki o da çok sorun yaşamış ve zorlu bir hayatı olmuş ve onun hiç bir seçkin veya garip bir tarafı yok.
She can do with it whatever she wants or do nothing at all.
Onunla canı ne isterse yapabilir ya da hiçbir şey yapmaz.
- I'm tired of all these delays... - Hastler has done nothing... he's either too old, too sick or too indifferent. - Please, no you can't
Bir şey yaptığı yok.
A screaming wild man with nothing to back him up because his proof is scattered over a mountain disappeared in an airport, or it's all part of delirium tremens of a dipso senator.
Çünkü bütün kanıtları, dağın birine saçılmış şeylerden... havalanın tekinde kaybolmuş birinden, ya da hezeyan krizleri geçiren ayyaş bir senatörden ibaret.
Spain is nothing but a tourist's dream or a civil-war myth... all bundled up with Lorca's plays- - and I'm fed up with Lorca's plays.
İspanya, turistlerin hayali ya da iç savaş masalından başka bir şey değil. Lorca'nın oyunlarıyla çevrili halde... Ben de onun oyunlarından bıktım.
All they wanted to hear about was America, nothing else, before or after.
Tek duymak istedikleri Amerika ile ilgili olanlar... Ne öncesi, ne sonrası.
Well Marshal, if I'd just come in here... Without my guns or nothing,... the picture I get is me askin'you for amnesty... While I'm all full of holes.
Şerif, eğer buraya silahlarım olmadan elimi kolumu sallayarak öylece gelseydim, posterlerim yüzünden, daha sizin ofise giremeden delik deşik olurdum.
All the power or nothing.
Ya iktidarın tamamı, ya da hiç.
Thank you, but you're either very kind or you know nothing at all about playing the piano.
Teşekkür ederim ama ya çok naziksin ya da piyano hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
If all the things Id seen and done had changed nothing, if nothing was smaller or larger or older or wiser, then the last four days had been wasted.
Gördüğüm ve yaptığım şeyler hiçbir şey değiştirmediyse, hiçbir şey daha küçük, daha büyük, daha yaşlı veya daha akıllı değilse, son dört gün bir kayıpmış.
Either their skulls were too thick, or they really knew nothing at all.
Ya kafaları çok kalındı, ya da gerçekten bir şey bilmiyorlardı.
- In all honesty, I must tell you, yours is one of the most absurd hypotheses I have ever heard. Nothing you said proves anything one way or another.
Komiser, şimdiye dek duyduğum en garip önermeyi yaptınız çünkü anlattıklarınız hiçbir şeyi kanıtlamıyor.
I want all of Claude, or nothing.
Claude ya tamamen benim olur ya da hiç olmaz.
Either she rings several times for nothing or she doesn't touch the bell all day
Ya hiçbir şey yokken zile basıp duruyor ya da bütün gün zile dokunmuyor bile.
I don't want to come up on him all of a sudden or nothing.
Aniden karşısına çıkıp onu gafil avlamak istemem.
It's fine to be concerned with justice and conscience, or upholding principles yet, in the end, it's all nothing more than empty words, at least in this filthy hole.
Dürüstlük, prensip sahibi olmak çok güzel ama sonuçta, bunlar boş sözcüklerden başka bir şey değil.
When the ever deepening... realization of capitalist alienation at all levels, rendering ever more difficult for workers... the recognition and naming of their own property, leaves them with the alternative of... refusing the totality of their misery or nothing,
Kapitalist yabancilasmanin butun düzeyleriyle derinleserek gerçeklesmesi Isçiler için kendi mülkiyetlerini tanimayi adlandirmayi hiç olmadigi kadar zorlastiriyor, onlari kendi sefaletlerini bütünüyle reddetme ya da hiç bir sey yapmama seçenegi ile basbasa birakiyor.
But I want all three horses or nothing.
Üç atı da vermezsen olmaz.
The mitochondria in Mrs. Maier's cells are like all the others. Textbook normal, but nothing to indicate any reason or sort of extraordinary strength.
Bayan Maier'ın hücresindeki taneciklerde tıpkı bütün diğerleri gibi içeriği normal, alışılmışın dışında bir güç sergilemeye sebebiyet verecek hiçbir işaret yok.
All or nothing.
Hepsi ya da hiç.
or nothing at all 18
or nothing 52
nothing 25771
nothing to see here 87
nothing else matters 82
nothing to hide 21
nothing much 304
nothing more 611
nothing happened 754
nothing at all 597
or nothing 52
nothing 25771
nothing to see here 87
nothing else matters 82
nothing to hide 21
nothing much 304
nothing more 611
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing changes 92
nothing yet 509
nothing's changed 230
nothing to worry about 339
nothing happens 85
nothing fancy 88
nothing has changed 127
nothing so far 85
nothing serious 268
nothing will happen 77
nothing yet 509
nothing's changed 230
nothing to worry about 339
nothing happens 85
nothing fancy 88
nothing has changed 127
nothing so far 85
nothing serious 268
nothing will happen 77