All stations Çeviri Türkçe
683 parallel translation
Attention all stations.
Bütün istasyonların dikkatine.
Phone these descriptions to all stations within a hundred-mile radius.
İşgallerini yüz metrelik alandaki tüm istasyonlara bildirin.
Medford to all stations.
Medford'dan tüm istasyonlara.
San Francisco to all stations.
San Francisco'dan bütün istasyonlara.
All stations ready for battle surface.
Savaş yüzeyi için tüm birimler hazır.
All stations ready.
- Tüm birimler hazır!
All stations ready.
Tüm birimler hazır!
Man all stations for minesweeping drill.
Bütün görevliler mayın tarama çalışması için yerlerine.
Command to all stations.
Tüm birliklere.
All stations.
Tüm birliklere.
- All stations ready, sir.
- Tüm birlikler hazır efendim.
Alert all stations, Sevalio area.
Sevalio bölgesindeki tüm birimleri alarma geçirin.
All stations, stand by.
Tüm birimler, hazır olsun.
All stations, 60 and counting.
Tüm mevkiler. 60'tan geriye sayma.
all the broadcasting stations are...
Bununla birlikte, bütün yayın istasyonları...
All fleets to Second Battle Stations.
Tüm personel, 2. seviye savaş durumu.
All fleets to Second Battle Stations.
Tüm gemiler, 2. seviye savaş durumu!
All fleets to Primary Battle Stations.
Tüm gemiler, 1. seviye savaş durumu.
all fleets to Primary Battle Stations.
Tekrarlıyorum : Tüm gemiler, 1. seviye savaş durumu.
Warn all DF stations
Bütün yön bulma istasyonlarını uyarın
All troops report to your debarking stations!
Tüm birlikler karaya çıkış pozisyonunu alsın!
Dr. Chumley's checking all the police stations.
Dr. Chumley bütün karakolları arıyor.
Now hear this. All hands go to debarkation stations.
Herkes gemiden karaya çıkmaya doğru yönelsin.
Mr. Worthing... is Miss Cardew at all connected... with any of the larger railway stations in London?
Bay Worthing, Bayan Cardew'in Londra'daki büyük tren istasyonları ile bir bağlantısı var mı?
All those detailed, dismount and proceed to stations.
Kamp yolun 200 yarda aşağısında.
In an all-out effort to apprehend Myers, the police have set up roadblocks on all major highways of the western states, and all border stations are being closely watched.
Myers'i yakalamak için Polis bütün ana yollara barikat kurdu ve bütün sınır karakollarında geçişlere azami dikkat göstermeye başladı.
Order all hands to stations.
Herkes görev yerlerine gitsin.
First mate, pipe all hands to rescue stations.
Tüm lostromolar, yardım yerlerinize.
All hands to rescue stations!
Herkes yardım yerlerine!
All the gas stations were empty!
Bütün benzin istasyonları boştu.
" To all ships and stations :
"Bütün gemi ve istasyonlara :".
All battle stations manned and ready.
Herkes savaş mevkiini aldı.
All battle stations manned and ready, Captain.
Herkes savaş mevkiini aldı, Kaptan.
All units designated as roadblocks... move to your stations.
Yolda devriye gezen tüm birimler, merkezlerinize dönün.
All hands, man your battle stations.
Durum 1. Herkes savaş yerlerine.
He can put up all those billboards and neon signs and filling'stations... but quality is one thing he can't buy, and he knows it.
Tüm o ilanları ve neon levhaları asıp her yeri doldurabilir ama kaliteyi satın alamaz ve bunu biliyor.
Mr. Boxhall, call all hands and get them to boat stations.
Bay Boxhall, bütün tayfayı filika istasyonlarına yönlendireceksiniz.
All radio stations are looking for your signal.
Bütün telsiz istasyonları sinyalinizi arıyor.
I repeat : all radio stations are looking for your signal.
Bütün telsiz istasyonları sinyalinizi arıyor.
You'll be going to action stations shortly after midnight, so get all the rest you can.
"Görev yerlerinize intikal edeceksiniz..." "gece yarısından kısa bir süre sonra."
Attention all crew members... report to your stations for taking on water.
Tüm mürettebatın dikkatine... Su almak üzere herkes görev yerlerine.
All hands, report to your battle stations!
Bütün tayfa savaş yerlerine!
I repeat, all crew members, proceed to your repair stations!
Tekrarlıyorum, tüm müretebat tamir istasyonlarına!
All hands to stations for leaving harbor!
Ayrılmak için herkes görev başına!
All broadcasting radio stations of the Soviet Union are on.
Sovyetler Birliği'nin tüm radyo ve yayın istasyonları.
While the cops staked out the train stations and airports... we could have hung out here for a week until it all blew over.
Polisler tren garı ve havaalanında devriye atarken ortam soğuyuncaya kadar burada bir hafta boyunca takılacaktık.
All the stations are churning it out.
Bütün istasyonlar normal yayınlarına devam ediyorlar.
All coastal watching stations are assigned, except...
Bütün sahil gözcü kulelerine nöbetçi verildi, yalnız...
All hands man your battle stations.
Herkes savaş pozisyonuna geçsin.
All men to stations except radio, engine room and bridge.
Telsiz, makine dairesi ve köprü hariç herkes koğuşlara. Efendim.
Then came the turn of social-democrats, union leaders, labor activists, editors of magazines, newspapers, radio stations - all those who dared to think differently from Hitler.
Komünistlerin akıbetlerine sosyal demokratlar, sendika önderleri, muhalif işçiler, radyo ve televizyon muhabirleri daha doğrusu Hitler gibi düşünmeme cesareti gösteren tüm insanlar uğradılar.
stations 34
all set 422
all stars 18
all sorts of things 27
all screaming 68
all scream 16
all sorts 34
all ships 23
all summer 24
all stop 47
all set 422
all stars 18
all sorts of things 27
all screaming 68
all scream 16
all sorts 34
all ships 23
all summer 24
all stop 47