Almost nothing Çeviri Türkçe
464 parallel translation
Almost nothing.
- Neredeyse hiçbir şey.
Almost nothing, huh?
- Neredeyse hiçbir şey, öyle mi?
Almost nothing – nothing but a habit, a bad habit.
Neredeyse hiçbir şey. Sadece kötü bir alışkanlık.
You know far too much about me already, And I know almost nothing about you Except you traveled a great deal.
Hakkımda haddinden fazla şey biliyorsun ama ben bolca seyahat ettiğin haricinde neredeyse hiçbir şey bilmiyorum.
Yes, but we buy very very little, almost nothing.
Maalesef satışlarımız çok kötü. Neredeyse sıfır.
There's almost nothing to speak of. Just some junk in that box. Excuse us.
Çok bir eşyası yok, sadece şu kutuda ıvır zıvır.
Talk of marriage aside, we know almost nothing about your background.
Evlilik meselesi bir kenara, geçmişin hakkında çok az şey biliyoruz.
Almost nothing.
Neredeyse hiçbir şey.
Almost nothing.
Hiçbir şey almadım sayılır.
Oh... or almost nothing...
Ya da neredeyse öyle...
There was almost nothing else.
Neredeyse hiçbir şey kalmadı şimdi.
Now grade ones like my girl they'll be really something special in bed, you see that they have almost nothing else to do.
Benim kızım gibi 1. seviyeler ise ; yatakta gerçekten özeldirler, nerdeyse yapacak başka hiçbir işleri olmadığını görürsün.
Brass candlesticks, almost nothing in the poor box.
Şamdanlar pirinçtendi ve yardım kutusu neredeyse boştu.
- Almost nothing.
Hemen hemen hiçbir şey.
Moreover Venus is a rocky and metallic hydrogen-poor world whereas Jupiter, where Velikovsky imagines it comes from is made of almost nothing but hydrogen.
Dahası Venüs kayalık ve metal barındıran hidrojen fakiri bir gezegendir oysaki Velikovsky geldiğini düşündüğü yer olan Jüpiter hidrojen dışında neredeyse hiçbir şey barındırmaz.
Almost nothing.
Fazla bir şey değil.
Almost nothing.
Hemen hemen hiç bir şey.
Almost nothing :
Birşeyim yokmuş.
Almost nothing.
Nerdeyse hiç bir şey.
Almost nothing.
Neredeyse hiç.
Or almost nothing.
Ya da neredeyse hiç bir şey.
There's almost nothing.
Şimdi anlarız Efendim.
I skin my fingers to the bone to pick 2 pounds that's worth almost nothing at the commissary, and he done took about half of it.
1 kilo cevizin pazarda hiçbir değeri olmayacağını bile bile kendimi yoruyorum ama çocuk yine yarısını almış gitmiş.
You know, one could say almost nothing is possible in India.
Hindistan'da neredeyse hiçbir şeyin mümkün olmadığını söyleyebiliriz.
Why, it's almost nothing.
Niçin, neredeyse hiçbir şey sayılır.
He said very little - almost nothing.
Çok az şey söyledi neredeyse hiçbirşey.
It's almost nothing.
Bir şey kalmadı.
It's almost nothing.
Bir şeyi kalmadı.
Almost nothing...
Hemen hemen hiçbir şey...
Oh, almost nothing.
- Genelde hayır.
We are down to almost nothing.
elimizde neredeyse hiçbir şey kalmadı.
And what? Almost nothing.
Ne var ne yok?
Would you be interested in a 1920 Martel? For almost nothing.
1920'lerden kalma bir heykel almaya ne dersiniz,... hem de yok pahasına?
WARSAW, WINTER 1939 I know almost nothing of the years of peace before.
Barış çok uzaktaydı...
Almost nothing.
Hiç veya hiç denecek kadar az.
Skynet knew almost nothing about Connor's mother.
Skynet, Connor'un annesinin yerini bilmiyor.
He had accomplished almost nothing, but I was glad I could help him.
Neredeyse hiçbir şey başarmamıştı, fakat ona yardım etmekten hoşnuttum.
If I didn't know you so well... and know that nothing could be further from your mind... a fellow would almost swear you were giving him a hint.
Seni bu kadar iyi tanımıyor olsam ve aklının bu işlerden olabildiğince uzak olduğunu bilmesem bir insan ona ufaktan bir şeyler çıtlattığına yemin edebilirdi.
You see, Terry, I'm convinced there's something quite recent in this woman's history... that we know nothing about, which I'm almost sure would lead to the origins of her illness.
Terry, bu kadının geçmişinde çok yakın bir zamanda gerçekleşen ve hiç bilmediğimiz bir şey olduğuna, bunun da bizi hastalığının kaynağına götüreceğine eminim.
Nothing less. The number 10... ... raised almost literally to the power of infinity.
Astronomik. 10 rakamı neredeyse tam olarak sonsuzluk gücüne ulaşmış.
It's almost time and nothing's ready.
- Charles! Misafirler neredeyse gelecek, ama daha hiçbir şey hazır değil.
Almost less than nothing
Miniminnacık gözüküyor
I feel I know him almost by heart, yet he tells me nothing.
Onu çok iyi anladığımı düşünüyorum, ama şimdiye dek bana bir şey vermedi.
That's quite a nice little nothing you're almost wearing.
Üzerindeki varla yok arası şey çok hoş. Beğendim.
It came to say and I to me she said, almost in desperation : "It does not full me, I am Jewish and not it goes to want to have nothing to see with me".
Neredeyse gözüm dönmüş bir şekilde "Beni rahatsız etme." "Bir Yahudi'yle konuşuyorsun." dedim.
You discover, with something that sometimes almost resembles exhilaration, that you are free, that nothing is weighing you down, nothing pleases or displeases you.
Zindeliği andıran bir duyguyla, özgür olduğunu hiçbir şeyin seni bunaltmadığını hiçbir şeyin seni memnun etmediğini ya da canını sıkmadığını keşfediyorsun.
I mean, it's almost as if nothing had happened.
Sanki hiçbir şey olmadı.
They're almost all kulaks. They won't give anything for nothing.
Onların hemen hemen hepsi varlıklı toprak sahibi, ama hiç bir şey vermezler.
And I'd heard that they'd grown things in soil... that supposedly nothing can grow in,'cause it's almost beach soil... and that they'd built - not built - they'd grown the largest cauliflowers in the world... and there are sort of cabbages.
Kumsal toprağı olduğu için hiçbir şey yetişmemesi gereken topraklarda, bazı kabak çeşitleri ve dünyanın en büyük karnabaharını yapmışlar aslında yapmak değil de, üretmişler.
Nothing. Just to jerks, almost raped me.
yok. sadece gerizekalı, neredeyse tecavüz edecek bana.
Nothing. How can you accuse me when I almost died for you?
Ben neredeyse sizin için ölecekken, siz beni nasıl suçlarsınız?
nothing 25771
nothing to see here 87
nothing else matters 82
nothing to hide 21
nothing much 304
nothing more 611
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing yet 509
nothing changes 92
nothing to see here 87
nothing else matters 82
nothing to hide 21
nothing much 304
nothing more 611
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing yet 509
nothing changes 92
nothing's changed 230
nothing to worry about 339
nothing happens 85
nothing so far 85
nothing has changed 127
nothing fancy 88
nothing serious 268
nothing will happen 77
nothing here 109
nothing important 86
nothing to worry about 339
nothing happens 85
nothing so far 85
nothing has changed 127
nothing fancy 88
nothing serious 268
nothing will happen 77
nothing here 109
nothing important 86