English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / And all this

And all this Çeviri Türkçe

27,862 parallel translation
So the gun control routine... got... got seen on so many different platforms, and all this stuff, put up and taken down... that it's actually been seen five times more than anything else I've done in my career.
Silah kontrolü esprisi birçok platformda görüldü ve yüklenip çıkarıldı, öyle ki kariyerim boyunca yaptığım diğer her şeyden beş kat fazla izlendi.
If Dad doesn't get this thing going and the volcano blows, we could all die right here.
Eğer baban bunu halledemezse ve volkan patlarsa hemen burada ölebiliriz.
He died about 1,000 years ago, and it was reading his stuff that led me to investigate all this other stuff.
1,000 yıl önce öldü ve beni diğer işlerini araştırmaya yönlendiren kendi şeylerini okuyor.
I'm just boxing this stuff up and taking them to the attic, that's all.
Anlat daha!
Still, so long as this business is all finished and there are no more actual aliens still hanging about.
Hala, bu iş tamamen bittiğin de ve başa çıkılması gereken başka bir uzaylı kalmazsa.
All this fascinating information, and the only thing I keep thinking to myself is... you don't really seem like an Andrea.
Tüm bu etkileyici bilgiler ve benim düşünüp durduğum şey ise senin hiç Andrea gibi durmadığın.
- And if they throw him out... - How do you know all this?
Bunları nasıl biliyorum?
He said all he had to do was chip away at this big hunk of rock and remove everything that wasn't David.
Demiş ki tek yaptığım büyük kayayı oyarken David olmayan her şeyi yonttum attım.
This file contains a compendium of all of the highest impact events from your life, that's the, uh, biggest positive and negative point swings.
Bu dosya büyük etki yaratan her türlü eylemini barındıran hayatının özeti. Hayatının en büyük artıları ve eksileri yani.
I say possibly, and I hope you're all listening to this, because there may be two more pages out there.
Muhtemelen dedim ve umarım bunu dinliyorsunuzdur çünkü iki tane daha kâğıt olabilir.
- And you told Angela all of this?
- Benimle konuşmayı kesti.
And all the time I'm thinking, "I've just started going out with this bloke and he's lovely and..."
Ve sürekli düşünüyorum ki bu adamla çıkmaya yeni başladım ve o çok hoş, bir de...
All hosted and paid for by this company, Rustin Wade.
Evet ve başka şirketler. Bu işler böyle yürür.
I'm jogging on this treadmill with all these things on me and this tube coming out of my mouth.
Üzerime bir şeyler taktılar. Ağzımdan da bir tüp çıkıyordu.
So behind Kate's back... and this is super illegal... and involves forging her signature three times... I booked Hank in to get all of his shots on one day, which the doctor didn't recommend, but I'm a busy guy.
Ve Kate'in haberi olmadan ki bu yasa dışı üç kere imzasını taklit ettim tüm aşıları bir günde yaptırmak için randevu aldım.
I am so tired of being lied to this week, and you of all people...
Bu hafta sizin gibilerin yalan söylemesinden bıktım artık.
This was his way of getting out of the neighborhood and all its negative or criminal influences.
Suç ve olumsuzluk dolu o yerden..... kurtulmasının tek yolu buydu.
If you're trying to convince me that this is real and that all of my experiences on the "Raza" were an illusion, don't bother.
Eğer beni bu yerin gerçek olduğuna ve "Raza" daki yaşantımın illüzyon olduğuna ikna etmeye çalışıyorsan boşuna uğraşma.
Visiting the man cave this week, is a very special guest ; He's a best-selling author, and one of my all-time best buds, Jimmy Shive-Overly.
Bu hafta mağaramın konuğu çok özel, kendisi çok satan bir yazar aynı zamanda can dostlarımdan Jimmy Shive-Overly.
Your coordination, your cardiovascular system, your respiratory system, all of that is all of a sudden under a gravitational load that was never there and so the question is will you be able to survive during this crucial time of arrival?
Koordinasyonunuz, kardiyovasküler sisteminiz, solunum sisteminiz hepsi birden orada bulunmayan yerçekimi yükünün altında. Yani soru şu ki bu kritik varış süresi boyunca hayatta kalabilecek misiniz?
Sometimes painful things like this happen, it's all part of the process of exploration and discovery.
Bazen böyle acı şeyler olur hepsi araştırma ve keşif sürecinin bir parçasıdır.
There is more news from NASA tonight and like almost all the news from the space agency this year, it's not good.
Bu akşam NASA'dan yeni haberler var. Bu yıl uzay ajansından aldığımız bütün haberler gibi bu da kötü haber.
There were plans beyond the Moon but all this got killed as the political will petered out and was gone.
Ay'ın ötesinde planlar vardı ama siyasi istek azalıp yok olunca bütün bunlar da son buldu.
And now all those guards that aren't in your pocket- - they're watching this right now.
Şu an sahip olmadığın gardiyanlar bunu izliyor.
And then all of a sudden... this morning, out of the blue, it just... whoop! It just closed over.
Sonrasında bir anda sabah kendiliğinden kapanmış.
I mean, you had this, and then all of a sudden, it was like panic mode.
Kürsüye çıktın ve birden bire paniğe kapıldın sanki.
And to think, it's all'cause of this chair.
Ve tüm bunlar bu koltuk sayesinde oldu.
And this fear of crime is central to all of this.
Tüm bunların merkezinde bu suç korkusu vardı.
In order to fight and defeat this enemy, it is necessary to wage a new, all-out offensive.
Bu düşmanla savaşmak ve onu yenmek için yeni ve toplu bir saldırı başlatmak gerekiyor.
[Mauer] In the mid-1980s, we were already starting to embark on a war on drugs and then all of a sudden, along comes this new drug, crack cocaine.
1980'lerin ortasında uyuşturuculara karşı savaş başlatmıştık. Derken, birdenbire, taş kokain denilen yeni bir uyuşturucu çıkageldi.
Liberals that announced that it was mean to pick on a murderer and a rapist lose all credibility on this discussion. They just lose it.
Bir katil ve tecavüzcüyü eleştirmenin zalimce olduğunu söyleyen liberaller, bu tartışmada tüm inanılırlıklarını kaybediyorlar.
All I did this afternoon was call my friend at Jacobson Kearney and have them issue a press release about their client's merger negotiations.
Bu öğlen Jacobson Kearney'daki bir arkadaşımı arayıp müvekkilleri hakkındaki birleşme pazarlıklarını basına vermelerini istemekten başka bir şey yapmadım.
Because we all said that we would give everything we had to get this place back to where it was, and right now, Jessica has a prospect waiting for you in the conference room.
Çünkü hepimiz burayı eski haline getirebilmek için her şeyimizi vereceğimizi söyledik. Şuan Jessica seni potansiyel bir müşteriyle konferans odasında bekliyor.
Listen, I found this sweet old man who runs a bunch of friendly money managers looking to expand, and they're all, like, 1,000 years old.
Dinle, çok tatlı bir yaşlı adamla tanıştım adam genişlemeyi düşünen birkaç yatırım uzmanıyla çalışıyor. Hepsi de 1000 yaşında falan.
I appreciate that, Louis, but you didn't have to say it, because actions speak louder than words, and you doing this says it all.
Teşekkür ederim Louis ama söylemene gerek yok. Çünkü eylemler sözlerden daha etkilidir. Bunu yapışın her şeyi anlatıyor.
And what if I tell my father about all this?
- Peki ya ben bunları babama söylersem?
All right, I'll go to court and make this happen.
Peki ben mahkemeye gidip şunu halledeyim.
Thanks to him, I have this dress, glass slippers... and all... this.
Onun sayesinde bu elbiseye, cam ayakkabıya ve hepsine sahibim.
I had a very strange mortality moment when I looked at them and I was like this eight hundred books here, and even if I... for some reason wanted to read all of these books
Onlara baktığımda çok tuhaf bir fanilik anına yakalanıyorum ve neredeyse burada 80 tane kitap var. Ve ben bir sebepten ötürü tüm bu kitapları okumak istesem bile ölmeden önce tüm bu kitapları bitirmem mümkün olmaz.
And she told you why all of this was happening?
Peki sana bütün bunların neden yaşandığını anlattı mı?
And this house, you can have it all to yourself.
Ve evi, istersen evin hepsini alabilirsin.
Hey, I know it's hard to leave your home and all. But this really is the best thing for Lucy.
Evinizi terk etmemnin zor olduğunu biliyorum ama bu gerçekten Lucy için en iyisi.
Score 100 points and you can leave this all behind.
100 puan yap ve bütün bu olanları geride bırak.
And just for the record, um, this dress is fitting you in all the right places.
Ve sadece kayıt için söylüyorum, um, bu elbise gerçekten çok güzel oldu.
What could possibly be worth all of this death and destruction?
Bu kadar ölüm ve yıkıma değecek ne vardı?
Now all of this is failure... complete and utter failure.
Bunun hepsi bir başarısızlık... tamamen ve mutlak bir başarısızlık.
You knew this all along and you didn't tell me?
Bunca zamandır bilmene rağmen söylemedin mi yani?
It's like I've lost the thread of a novel, and all of a sudden, there's this messy short woman who's clearly important to the story.
Sanki bir romanın olay örgüsünü unutmuşum da birdenbire hikâyede önemli yer tuttuğu belli kısa boylu, dağınık bir kadın belirivermiş gibi.
Well, this is all melted up now, this was a hose that went down 30 feet, and now it's melted out.
Dokuz metre aşağı inen bir hortumdu bu ama artık eridi.
We published a curve where there's this long-term cooling trend and then all of a sudden this abrupt warming that has no precedent as far back as you can go and it got named the hockey stick because it looks like the blade of a hockey stick.
Bir tablo paylaştık. Uzun vadeli soğumaya dair bir yönelim gösteriyordu ama sonrasında daha önce hiç görülmemiş ani bir ısınma mevcuttu. Tablo, hokey sopasının ucuna benzediği için ona "hokey sopası" adı verildi.
If we're gonna solve this problem, we all have a responsibility to set an example, and more than that, help the developing world transition before it's too late.
Bu sorunu çözeceksek, örnek teşkil etmek hepimizin sorumluluğudur. Bunun da ötesinde, gelişmekte olan dünyaya, çok geç olmadan bu değişimi yaşamaları için yardımcı olmalıyız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]