And down here Çeviri Türkçe
5,600 parallel translation
Lay down right here on the sidewalk and just offer myself up?
Hemen şu kaldırımda yere uzanıp kendimi mi size mi sunayım?
You can't just lie down on the job and send some amateur in here because your boyfriend was mean to you and then expect us all to fall in line when you've licked your wounds long enough to come home.
Öylece ense yapamazsın ve buraya bazı amatörleri yollayamazsın, sırf erkek arkadaşın senin için önemli diye, ve sonrasında bizden dediklerini yapmamızı, kendi yaralarını yeteri kadar sarınca eve döneceğini bekledin.
I want to tell you that your mother and I really appreciate you guys coming down here to help out with the campaign.
Buraya gelip, kampanyamıza yardım ettiğiniz için anneniz ile sizi ne kadar taktir ettiğimizi bilmenizi isterim.
He's always poking around down here on one thing and another, smacking everybody.
Şu ya da bu şekilde sürekli buradaki işlere burnunu sokup... -... milleti pataklar.
Hey, Aunt Win. Uh, you know, Joel and Zoe may seem like your basic Manhattanites, but Zoe gave up a very fancy surgical career in New York to move back down here. And I know for a fact that her favorite movie of all time...
Joel ve Zoe klasik Manhattanlı gibi görünebilir ama ama Zoe buraya geri dönmek için, New York'taki çok havalı bir cerrahi kariyeri bıraktı.
You're setting down roots here, building a future, and I can't help but feel that there isn't a place for me in it.
Buraya kök salıyorsun, geleceğini kuruyorsun. Ben de bana burada yer yokmuş gibi hissediyorum.
So anyway, I sealed myself up down here with 50 years of food, 50 years of toilet paper, and 50 years of cocaine, which I somehow ran out of after about 10 years.
Neyse, kendimi buraya 50 yıl boyunca yetecek yemek, 50 yıl yetecek tuvalet kâğıdı ve 50 yıllık kokainle kapattım ama her nasılsa 10. yılın sonuna doğru tükendi.
Well, don't you sit down right here and let me relax you?
Neden yanıma oturup seni rahatlatmama izin vermiyorsun?
And so do the people down here.
Buradakiler de öyle.
This is the Micah show here, and you need to be down with that, but are you?
Burada Micah Show var ve bunu kabullenmen gerekiyor peki anlayacak mısın?
So, what it comes down to is, the original bosses of Boss Co. are here, and your services are no longer required.
Asıl olan şu ki orijinal Eş-Patronlar burada ve artık hizmetinize ihtiyacımız yok.
Sue, get in here and sit down.
Sue, gel buraya ve otur.
The world as we know it is falling apart all around us... and you're down here.
Bildiğimiz dünya paramparça olmak üzere ve sen burada takılıyorsun.
She was worried he didn't come home last night, so she asked me to come drive down here and see if his truck was still here.
Dün gece eve dönmediği için endişeliydi bu yüzden buraya gelmemi ve arabası hala buradamı diye bakmamı istedi.
And locking me down here won't do you much good.
Beni burada kilitli tutmanın da bir faydası yok.
So now you can look back and make sure your lines are clean, and then put your knee right here to hold it down, and start your S-bend.
Şimdi arkanıza bir göz atın ve iplerin düzgün olduğundan emin olun, ve sonrasında dizlerinizin üzerine çökün ve buradan tutup bastırın, ve S düğümünü atın.
Sending your idiot cousin over here to try and shake us down. I didn't send him.
- Para kopartmak için ahmak kuzenini buraya yolladın
And since all the stations are down, I asked Ronnie to come here.
Ve bütün merkezlerden beri aşağıda, Ronnie'den buraya gelmesini istedim.
You know what? Let's just kiss here and go back down.
Baksana, hadi burada öpüşüp aşağı inelim.
- Here and there. Up and down.
- Sağda solda, orada burada.
I don't know, but I'm here for a reason, and I have to go down there.
- Bilmiyorum ama buraya gelişimin bir sebebi var ve aşağıya inmem gerekiyor.
All right, you came down here and you said what you had to say.
Pekala, buraya geldin, söylemek istediğini söyledin.
He said he was gonna get in his truck, drive down here and beat the living shit out of me.
Kamyonuna atlayarak buraya gelip, ağzıma sıçacağını söyledi.
Things'll calm down here and I'll get your money from Clear Passage, I'll send it to you.
Buradaki işler durulduğunda sana güvenli bir yolla paranı yollarım.
So this one right here will turn the volume up and down.
Bu düğme sesi artırıp azaltmaya yarıyor.
And the D.C.I. couldn't come down here and tell us himself?
DCI kendisi gelip bunları söyleyemedi mi bize?
They knew we would follow down Khalid Ansari to Borz Altan and the C.B.O.T., and they knew we would take Mykola here.
Khalid Ansari'yi Borz Altan'a ve Chicago borsasına kadar takip edeceğimizi biliyorlardı. Mykola'yı içeriye alacağımızı da biliyorlardı.
When those people get down here, if they feel threatened, they will start a war, and I don't want that.
O insanlar buraya geldiğinde tehlike altında olduklarını hissederlerse savaş başlatırlar ve ben bunu istemiyorum.
There's a lot of stuff on the floor down here, Petyr, and like this seems, I don't... AH!
Burada yerde baya bir şey var Petyr ve mesela şu sanki, bilemiyorum...
And I was thinking, maybe I just should bring a broom down here for you if you wanted to sweep up some of the skeletons.
Ve düşünüyordum da, belki buradaki iskeletlerin birazını süpürmek istersin diye sana bir süpürge getirmeliyim.
Put the knife down and get the hell out of here.
Bıçağı indir ve buradan defol.
Two layers of steel and brick down here.
- İki kat çelik ve tuğla var.
But, you know, you... you mosey on down here a day late and a dollar short...
Fakat, biliyor musun, sen buralarda bir gün geç kalarak dolansaydın...
Market opened down 600 points, we're already into program selling, my phone's blowing up and I'm stuck here waiting on you.
Borsa 600 puanlık düşüşle başladı, hâlâ menkul satışındayız telefonum susmak bilmiyor ve sizi beklemek için buraya tıkıldım kaldım.
Now, to keep the lines clean, just put your hand here, pinch the other hand, and pinch, pull down...
Şimdi, temizçizgiler tutmak için, Sadece elini buraya koy, Öte yandan tutam, ve, çimdik aşağı çekme...
Was he down here the whole time, and I just didn't notice him?
- Basindan beri orada miydi ve onu fark etmedim mi yani?
First, we're dragged out of our beds at some godforsaken hour and then told Trevorrow's taken a fall down the stairs and now your bloke here wants to know what I was doing last night.
Önce, gecenin ıssız bir saatinde yataklarımızdan kaldırıldık, sonra Trevorrow'un merdivenlerden düştüğü söylendi, şimdi de adamınız dün gece ne yaptığımı soruyor.
Come down here and speak to me.
Aşağı gel de konuş.
That must be why everybody missing and why Kentucky down here.
Sebebi, herkesin kayıp ve Kentucky'nin buraya gelmiş olması olmalı.
Mister, my brother is lost down here, and we're trying to find him.
Bayım, kardeşim burada kayboldu ve biz de onu bulmaya çalışıyoruz.
I've been shot down more times than I can count, and I'm still here.
Sayamayacağım kadar çok kez reddedildim. Ama hala buradayım.
[instructor] This is the courtyard that bin Laden, a.k.a. The Pacer, would walk in and where Chalk One went down, grazing the compound walls and rolling on its side here, causing delays.
İşte burası Bin Laden'in yani diğer deyişle Pacer dolaştığı bahçe ve Chalk One'ın iniş yaptığı yer otlağın etrafı duvarlarla çevrilmiş ve bunlarda gecikmeye sebep oluyordu..
I don't get things wrong. I really appreciate you coming down here and helping us out.
- Buraya gelip bize yardımcı olman çok makbule geçti.
Whoa, whoa, whoa! I don't know what that was, bud, but I'm glad we're up here, and it's down there.
Bunların ne olduğunu bilmiyorum dostum fakat onların aşağıda ve bizim burada olduğumuza sevindim.
And don't you dare say nothing or tell me to sit down here and count ceiling tiles - while Ward is missing.
Sakın "Hiçbir şey" demeyin veya burada durup tavandaki karoları saymamı istemeyin hem de Ward kayıpken.
My owner comes down here, sees the stalls looking like that, heads are gonna roll, my friend, and yours will be the first.
İş verenim buraya gelir ve ahırı o halde görürse herkesin başı derde girecek dostum. İlk başta da senin başın yanacak.
Nicki just got this great full-time job in Lansing, and I'm trying to find her something equally as good down here.
Nicki, Lansing'de tam zamanlı mükemmel bir iş buldu. Ben de burada, onun kadar iyi bir iş bulmaya çalışıyorum.
You always have to be up here, and everybody else has to be down here.
Sürekli burada olmalısın, diğerleri de burada.
Nicki dumped me, so now I'm right back down here, and you get to be up here again, okay?
Şimdi tekrar buradayım sen de buradasın.
And my phone doesn't work down here, so can you please call him for me Tim?
Burada telefonum çalışmıyor, rica etsem onu arayabilir misin Tim?
I am in charge down here and I gave you an order,
Burada yetkili benim ve sana bir emir veriyorum.
and down 68
down here 450
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
down here 450
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545