And run Çeviri Türkçe
18,808 parallel translation
I'm going to stick around and run some computer sims on the formula.
Ben burada kalıp formül üzerinde bazı simülasyonlar yapacağım.
This, man. I had to wake up early and run a bunch of those off.
Şunlardan bastırmak için erken kalktım.
I might realize that I'm in love with him and run away.
Ona aşık olduğumu fark edip seni bırakıp onunla kaçabilirim.
I'm gonna train harder, get stronger, and run faster than anyone's ever run before.
Daha fazla çalışcak, daha güçlü olacak ve şimdiye kadar kimsenin koşmadığı kadar hızlı koşacağım.
You follow its instructions, you will enhance the Speed Force in your system and run faster... than you ever thought possible.
Açıklamaları takip edersen Hız gücünü kullanabilir ve... imkansız sandığın kadar hızlı koşabilirsin.
Something about a hit and run I think.
Vurkaç vakası herhâlde.
However, after much deliberation... I have decided that I have more to offer you as Secretary of State than to resign and run for office.
Ancak, uzun süren bir değerlendirmeden sonra istifa edip başkan adayı olmak yerine Dışişleri Bakanlığı görevime devam ederek sizlere çok daha verimli hizmet edebileceğime karar verdim.
So they ask me to come over and run her face through my home-brew facial recognition software.
Buraya gelip ev yapımı yüz tanıma programımda yüzünü taratmamı istediler.
So must I just say bonjour-merci and run?
Yani, ben merhaba-teşekkürler dedikten sonra arkama bakmadan uzaklaşmalıyım!
I went for a run, and I ended up in that house.
Koşuya çıkmıştım. Kendimi bir evde buldum.
Yes. Why don't you go run a bath, and, uh, I'll get us some drinks?
Evet, neden gidip küveti doldurmuyorsun?
You run a guy off, and as soon as you're a little bit dead, he thinks he can crawl right back in.
Çocuğun kaçmasına izin veriyorsun, birazcıcık öldün diye adam geri dönebileceğini zannediyor.
Some hedge-fund jackass got all coked up, killed a woman in a hit-and-run.
Koruma fonu işi yapan denyonun teki uyuşturucuyu alıp kadına vur kaç yapıyor.
Hit-and-run. No witnesses.
Vur kaç olayı, hiç tanık yok.
And any leads on Gloria's hit-and-run?
Glorai'nın vurkaç davası hakkında herhangi bir haber var mı?
She was run down. It was a hit-and-run.
Araba çarptı.
Alleys run along the house here... and here.
Ara sokaklar buradan ve buradan geçiyor.
I mean, I'd never met someone who liked to run around as much as I liked to sit down and do nothing at all.
Benim oturup hiçbir şey yapmamayı sevdiğim kadar koşmayı seven biriyle tanışmamıştım hiç.
She gonna run off to the woods she came from, and we gonna end up on paddle-wheelers for cotton Mississippi.
Geldiği ormana kaçar biz de kendimizi Mississippi pamuğu için yandan çarklı vapura binmiş hâlde buluruz.
Howl long to run away and be near you, far from this chaos.
Bu kaostan kaçıp yanınıza gelmek ne kadar sürer?
And Channel 2 was there last night as Lieutenant Governor Ray Carroll made it official, announcing his run for congress.
Bobby'nin yanında kendine hakim olmalısın. Vali Yardımcısı Ray Carroll kongre adaylığını açıkladığında kanalımız oradaydı.
You run, and I'm gonna catch you!
Koş ben de seni yakalayayım.
Manny will be president this term, and we'll run Luke next year. I'm graduating.
Manny bu dönem başkan olacak gelecek sene de Luke'u aday yapacağız.
Grandpa is coming for you, and he has run successful political campaigns before.
Deden üstüne gelecek ve geçmişte çok başarılı seçim kampanyaları yürütmüşlüğü var.
You know you literally sat there five years ago when Maddox retired, and you told me there was no way, no way in hell you'd wanna run for sheriff.
Beş yıl önce Maddox emekli olduğunda, orada oturup bana asla ama asla şeriflik için adaylığını koymayacağını söylemiştin.
No, but there's dozens of them and they're full of fuel, so we're thinking Lowry's getting ready to do another run.
Hayır ama bunlardan onlarca var ve hepsi benzin dolu biz de Lowry'nin yeni bir parti için hazırlık yaptığını düşünüyoruz.
And my son Quentin, I didn't just let him run off.
Ve ayrıca oğlum Quentin'in gitmesine izin vermedim.
I once was in a group home run by nuns, and they all scared me.
Eskiden rahibelerin yönettiği bir evde kalıyordum, ve hepsi beni çok korkutuyordu.
Fire in the oven and soot in the bin, better run, my girl, or I'll stick it in.
Ocaktaki ateş Tenekedeki is Kaçarsan iyi olur kızım Yoksa sana saplayacağım
It's my turn now and Paris will run with blood if anyone tries to stop me!
Artık sıra bende... ve bana engel olmaya çalışan olursa Paris'i kan götürcek!
Yeah, cause, cause we're not at Walford anymore, and and my supply of spoof has run dry, so...
Evet, çünkü artık Walford'ta değiliz. Ve sperm stoğum kurudu, yani...
So he takes off after Bingo, and Bingo run.
Sonra Bingo'nun peşine düştü, Bingo koştu.
Now all he needs to do is run, and his Speed Force will transfer into this vial.
Tek yapması gereken koşmak Hız Güç'ü bu şişenin içine aktarılacaktır.
You invite them to dinner and then you fuck'em - so they won't run away.
Onları yemeğe davet edip elinden kaçmasınlar diye sikişiyorsun.
Politically, it would be expedient to hand over our files and let Midland and Yewtree run with it.
Siyasi olarak, dosyalarımızı devretmek ve onları Midland ile Yewtree'nin yürütmesine izin vermek uygun olurdu.
And, I will buy vegetables for you, chop them for you, run errands for you, press your feet.
Sebze alıp senin yerine doğrarım bütün işlerini yaparım, ayaklarına masaj yaparım.
Just run a little spell check, and...
Yazım denetimi de yapalım.
Okay, I'm gonna go start the autopsy and have Monty run our Jane Doe's DNA through codis.
Otopsiye başlayıp Monty'e kızın DNA'sını taratacağım.
And if she's not? Run.
- Peki ya ölmemişse.
When are we stopping with this and starting to run?
N e zaman bunu bırakıp koşmaya başlayacağız?
Mom fled the cult and was on the run with nowhere to go, when she gets saved by these people from another dimension.
Annem tarikattan kaçmış ama gidecek hiçbir yeri yokmuş sonra başka boyuttan bir halk tarafından kurtarılmış.
And that cannot happen if I run.
Aday olursam bu gerçekleşmeyecek.
I am promising you Secretary of State for as long as you want it and my full support when you run for president in 2024.
Sana istediğin süre boyunca Dışişleri Bakanlığı ve 2024 başkanlık seçimlerinde tam destek sözü veriyorum.
- You and all the Powers let those fucking tech monsters run around and do...
- Sen ve diğer Power'lar şu siktiğimin teknolojik canavarlarının koşturup
Or just run off and do what you always do.
Ya da kaçıp uzaklaş ve istediğini yap, her zamanki gibi.
I know you can run a club, and I know you can do a deal, but who is James St. Patrick?
Kulüp işletebileceğini biliyorum anlaşma yapabileceğini de biliyorum ama James St. Patrick kimdir yani?
I believe you, and you've been in the game a lot longer than me, so I ain't gonna tell you how to run your business, but who's ever doing this in your organization is actually withholding the extra cash they're making by selling this diluted product.
İnanıyorum sana, benden daha uzun süredir bu işin içindesin, bu yüzden sana işleri nasıl yürüteceğini söylemeyeceğim sana ama bunu ekibinden her kim yapıyorsa, o su katılmış malı satarak eline geçecek ekstra paranın yoluna taş koyuyor.
Have you and your partner been trying to run down a suspect in the Zolotov shooting?
Sen ve ortağın Zolotov olayıyla ilgili bir şüpheliyi mi izliyorsunuz?
And if they last long enough, the West's stockpile is gonna run out just as your engines hit the market.
Ambargo yeterince uzun sürerse, batının stoku tükenecek tam o anda motorların piyasayı vuracaktı.
They have to run some tests, but, um... judging by the remnants of clothes, and the hair and shoe... this is a little girl.
Bazı testler yapmaları gerekiyor, fakat, um... Kıyafet kalıntılarına baktılar, saçlarına ve ayakkabılarına da baktılar... Bu küçük bir kız.
And you don't have to run when you see me.
Ayrıca beni gördüğünde kaçmana gerek yok.
run faster 35
runks 24
run away with me 25
running out of time 23
run away 322
running late 35
run fast 22
run as fast as you can 25
run and hide 19
run like hell 20
runks 24
run away with me 25
running out of time 23
run away 322
running late 35
run fast 22
run as fast as you can 25
run and hide 19
run like hell 20