And why's that Çeviri Türkçe
8,831 parallel translation
That's why you killed Mamie? And Morrison Pettigrue?
Bu yüzden mi Mamie ile Morrison Pettigrue'yi öldürdün?
And that's why you're the bomb.
İşte bu yüzden bombasın.
That's why me and my brother got separated.
Bu yüzden beni ve kardeşimi ayırdılar.
And that's why we love you.
Seni seviyoruz. - İşte bu yüzden seni seviyoruz.
Jean is out of her mind and that's why he can't resist her.
Jean kafayı yemiş. Bu yüzden ona karşı gelemiyor.
But if that's true, now that she's pregnant, why doesn't he just come out and tell me?
- Bu doğruysa şayet kız da hamile olduğuna göre neden gelip durumu bana anlatmıyor?
Okay, so she's five feet and I'm six foot infinity, that's why the mic looks like this.
Evet, görünen o ki mikrofon sorunsuz çalışıyor.
And that's why we're gonna figure it out.
Ve bir şekilde, bu meseleyi halledeceğiz.
You're right, i don't, which is why i had that drawn up, And the least you could do is take it home and look it over.
Haklısın tanımıyorum, bu yüzden bunu hazırlattım en azından eve götürüp bir okuyabilirsin.
And that's why i pay you so much.
Bu yüzden sana tonla para ödüyorum.
And that is why you will ultimately fail.
İşte bu yüzden acayip başarısız olacaksın.
And that's why they haven't been spotted.
Belki de bu yüzden hala bulunamadılar.
And I have to tell my daughter why she's dying, even though there are people who have a medicine that could save her life.
Ben de kızıma neden ölmekte olduğunu anlatmak zorundayım. Üstelik onu iyileştirebilecek ilaca sahip... birileri olmasına rağmen.
Look, bud, you... and Angela have been close for a long time, and that's even more reason why I want us to be on good terms.
Bak, adamım sen ve Angela uzun zamandır yakınsınız. Bu da aramızın iyi olmasını istememin sebeplerinden.
That's why I locked up that damn rock and won't let anyone in.
Bu yüzden o taşın odasını kilitledim ve kimseyi sokmuyorum.
Well, that's a very interesting conjecture, but we have a deal, and you can't use the webcam against Malcolm, so why are we here?
Bu son derece ilginç bir bakış açısı ama bir anlaşma yapmıştık. Web kamerasını Malcolm'a karşı kullanamazsınız, bizi niye çağırdınız?
That's why I got a kicking and was sitting outside her flat all night.
Dövülmemin ve dairesinin dışında onu beklememin nedeni bu.
And that's why I want you to consider right now, from this moment on, as the start of us.
Bu yüzden senden baş olarak bu anı görmeni istiyorum.
Don't forget that. And that's why we must guide him.
Sakın bunu unutma ve işte bu yüzden ona rehberlik etmeliyiz
And that's why you pitted me against Narciso.
Bu yüzden beni Narciso'yla sidik yarışına soktun.
It's not even that expensive. I'll go out and buy some. I can collect them for free, so why would we buy them?
Bu yüzden mi gidiyorsun?
That's what I find interesting and that's why I cook! It must be nice for you to live solely for pleasure
- Oradaki yataktan her şey görünüyor.
And that's why I had Monsieur Alves bring the five of you together.
ve bu yüzden mösyö Alves'i siz beşinizi bir araya getirmesi için görevlendirdim.
Promotion is important to me, and that's why I'm here.
Promosyon Benim için önemli olan, Ben neden burada olduğumu ve olmasıdır.
You don't have to worry about my rehab, and that's not why you're here.
Benim tedavim konusunda endişelenme. Ve sen bu yüzden burada değilsin.
And that's why we never fool with demons.
Bu yüzden şeytanlarla oyun olmaz.
And why would I do that?
Bunu neden yapacakmışım?
And why's that, judge Judy?
Nedenmiş Yargıç Judy?
Yeah, well, that's all well and good, but why are you down here with us and not with Alex?
Evet, hepsi iyi, tamam ama neden Alex ile değil de burada bizimlesiniz?
Or have you always been a part of this and that's why you got close to me?
Yoksa hep bunun parçasıydın da o yüzden mi benimle yakınlaştın?
And that's why I'm taking him in.
Ve bu yüzden onu götürüyorum.
And that's why Bill Harper is a perfect exploit.
İşte bu yüzden Bill Harper mükemmel bir tercih.
Okay, I'm gonna need you to stop doing that and take these corrupted drives over to Blank's Disk Recovery on 36th and 5th. - Why me?
Pekâlâ, bunu yapmayı bırakıp bu virüslü sürücüleri 36. ve 5. caddedeki Blank'ın Sürücü İyileştirme yerine götürmeni istiyorum.
And that's why he killed himself.
Bu yüzden de kendini öldürdü.
That's why I'm bringing her here face-to-face... so I can look her in the eye and find out.
Yüz yüze. Gözlerinin içine bakıp öğrenmek için.
That's the reason why you got a rash on your ass and all those spots on your stomach.
Götünde kaşıntı olmasının ve midenin üzerindeki tüm noktaların sebebi o.
That's why I was gonna walk her into the swamp and drown her.
O yüzden onu bataklığa atıp boğulmasını sağlayacaktım.
And that's why it's you on your knees in front of me instead of the reverse.
İşte bu yüzden siz karşımda dizlerinizin üstündesiniz..... tam tersi olabilecekken.
That's why you're the past and I'm the future. Don't do this.
- İşte bu yüzden sen geçmişken ben geleceğim.
[Bangs gavel] Bailiff, bring in the jury so that I can thank them for their wasted time, and explain why they're being released.
Mübaşir, jüri heyetini getirin de boşa harcanmış vakitleri için onlara teşekkür edebileyim ve niye salındıklarını açıklayayım.
And that's why I'm so valuable to cable audiences.
İşte bu yüzden kablolu yayın seyircileri için bu kadar kıymetliyim.
That's why I sabotaged fluke and his wife last week, which is what she wanted me to do.
Geçen hafta Fluke'la karısını bu yüzden sabote ettim benden yapmamı istediği şey buydu.
It's just not possible and that's why life is this way.
Mümkün değil, hayatta o yüzden böyle.
And that's why the mistletoe didn't work.
- Bu yüzden ökse otu işe yaramadı.
And that's why we have to get him back on his feet and back to this island as quickly as we can.
Bu yüzden onu en kısa zamanda ayağa kaldırıp tekrar bu adaya geri getirmeliyiz.
And that's why I'm trying to stop others from doing the same thing.
Başkaları da aynı şeyi yapmaya kalkışmasın diye uğraşıyorum zaten.
And that's why they invented the swizzle stick.
Kokteyl çubuğunu bu yüzden icat ettiler.
And that's why I always say shum shum shlippedy dop!
İşte bu yüzden "shum shum shlippedy dop" derim hep!
And that's why you've captured me?
- Bu yüzden mi beni yakaladınız?
And that's why my motto is, "It's better to be alone."
O yüzden mottom "Yalnız kalmak daha iyidir."
In one minute, the judge is gonna call that client's name, and you'll have to argue why he deserves bail.
1 dakika sonra yargıç müvekkili çağırır, sen de neden kefaleti hak ettiğini savunursun.
why's that 678
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25