And yours Çeviri Türkçe
8,982 parallel translation
Well, one thing we therapists can give is concise, simple solutions, and yours is...
Biz terapistlerin sağlayabileceği tek şey, kısa ve öz, basit çözümlerdir. Sizinkiyse...
A marriage alliance like this would be a boon to her people... and yours.
Böyle bir evlilik anlaşması senin ve halkın için... bulunmaz bir lütuf olacak.
Her sickness and yours feed off each other.
İkinizin de hastalığı birbirinden besleniyor.
He has your file, and yours and mine.
Senin dosyan vardı, seninki de ve benimki de.
And yours.
- Ve seninkini. - Ne?
And yours, Algernop.
Ve seninkini de Algernop.
I'll dig him out and put his body next to yours, Kurutsu.
Sana bunu yapan şerefsizleri ortaya çıkartıp tam yanına yatıracağıma emin ol, Kurutsu.
And that knife of yours.
Ve bıçağı da.
If you're smart, your legacy continues, and all the murders that... "Follow will be yours, " the infamous Joe Carroll killing from beyond the grave. "
Eğer akıllıysan, lanetin devam eder, ve sonraki tüm cinayetler senin olur bednam Joe Carroll, mezardan cinayet işliyor. "
Y-y-you could hide behind that macho facade of yours, but you're suffering, and I know why.
O maço tavırlarının arkasına saklanabilirsin ama acı çekiyorsun ve ben nedenini biliyorum.
She'll be disgraced, forced by her own countrymen off her throne and no longer capable of reaching for yours.
Rezil olacak kendi vatandaşları tarafından tahtından inmeye zorlanacak ve sonrasında da senin tahtında söz sahibi olamayacak.
Cast it out. Confess your crimes before God and salvation will be yours.
Tanrı'ya ve kurtuluşa kavuşmadan suçlarınızı itiraf edin.
And it is now yours.
Ve artık size ait.
And both of those voices are yours, aren't they?
Ve bu iki ses de sensin değil mi?
But you're challenging and sometimes impossible because no woman can stimulate that mind of yours forever.
Fakat zorlayıcı bir yapın var ve bazen bununla baş etmek imkansızlaşıyor ; çünkü seninki gibi bir beyni sürekli olarak uyarabilecek bir kadın yok.
Everything of yours and everything of Georgia's too!
Seninkilerle birlikte Georgia'nınkileri de!
It's just wool, and ain't even yours, ever, if I say it ain't.
Sadece yün ve ben değil dersem senin bile değil.
It was a fun ride and a real hot show, but this one's not yours.
Eğlenceli bir serüven ve esaslı bir gösteriydi fakat bu seferki senin değil.
This deal is gonna go through, and this company is gonna be yours.
Anlaşma yapılacak ve şirket senin olacak.
Listen, I didn't want to shout this out and embarrass you in front of all these folks, but, uh, would you mind if I just make this little short putt to win it before you miss yours?
Dinle, bağırıp seni bu insanların önünde utandırmak istemezdim ama atışını kaçırmadan önce, şu kısacık mesafeden atışımı yapabilir miyim?
You know like when you say to a friend of yours, "You're being an asshole" and they're like, "No, I'm not."
Bazen bir arkadaşınıza "Adilik ediyorsun." dediğinizde "Hayır, etmiyorum." derler.
And it's yours?
... Ve seninki?
Sign and the file is yours.
İmzaladığında dosya senindir.
And a long time ago, my family were dishonored and degraded by yours.
Ve uzun zaman önce ailem senin ailen tarafından lekelendi ve aşağılandı.
It took my husband and me years of counseling to get over those little backwood orgies of yours.
Bu olay, kocam ve beni yıllarca evlilik danışmanına mahkûm etti sırf senin o grup seks partilerini atlatabilmek için.
Out of all the identities he could have stolen, he chose yours, and you want to know why?
Çalmış olabileceği o kadar kimlikten o seni seçti, nedenini biliyor musun?
Yes, yours is an idiot, and mine is a fork-tongued lizard witch.
Evet, seninki aptalın önde gideni. Benimki ise çatal-dilli sürüngen bir cadı.
Not just for Cat and Vincent's sake, but for yours, too.
Sadece Cat ve Vincent'ın iyiliği için değil seninki için de.
Listen, he says the fault was yours and the boyar shouldn't torment him...
Dinleyin, karga hatanın sizde olduğunu söylüyor bu yüzden efendinin ona işkence etmemesi gerek.
I suggest you take that shirt off that incredible body of yours, turn around real slow, and get the hell outta here!
Önerim güzel vücuduna giydiğin o gömleği çıkarıp yavaşça dönerek buradan toz olup gitmen!
I don't know, Professor, but you're the one who wanted us to take this case, so why don't you use that big brain of yours and find a solution?
Bilmiyorum "hocam", ama bu davayı almamızı isteyen sendin, o yüzden neden o koca beynini kullanıp bir çözüm bulmuyorsun?
This uniform puts a target on my back- - and on yours, if you are spotted with me.
- Üstümde bu üniformayla ayaklı hedefim eğer benimle görülürseniz siz de olursunuz.
All this and more. This can be yours just for playing "Give Up the Cartel."
Hepsi ve fazlası "Kartelden Ayrıl" oyunu oynayarak senin olabilir.
And not yours.
Seninkini değil.
When the statue comes, you, the Herod of Galilee, must be here, ready to take his place, reclaim what it rightfully yours, and get rid of these Jesus followers once and for all.
Heykel geldiği zaman Celile Kralı olarak sen onun yerini alıp meşru hakkını geri kazanmak ve İsa'nın yandaşlarından kesin olarak kurtulmak için burada olmalısın.
Yours and mine...
Seninki ve benimki.
And you couldn't hide yours for her.
Ve sen de hislerini itiraf ettin.
I just- - i found one by the pool, and i figured it's probably yours. Uh, give me a call back. Okay.
havuzda bir tane buldum, senindir diye düşündüm ah, beni geri ara.Tamam
You know, we were surprised to learn that Cole's first wife, Mallory, was a sorority sister of yours in college, and you were devastated by her death.
Cole'un ilk karısı Mallory'nin üniversite kulübünden manevi kardeşiniz olduğunu öğrendiğimizde çok şaşırdık ve onun ölümü sizi derinden etkilemiş.
And on yours.
Ve sizinkine de.
And in yours.
Ve sizinkine de.
And up yours.
Ve sizinkine de.
There's only one way, and it's not yours.
Tek bir yol var, ve o seninki değil.
And no matter how deeply you felt my absence, it is half as deep as I felt yours.
Yokluğumu ne kadar derinden hissettiyseniz en az iki katını da ben hissettim.
When all my work is complete. And all the world shall be yours.
İşim bittiği zaman ve bütün dünya senin olacak.
Can I come and live at yours?
Gelip sizde yaşayabilir miyim?
I have a boyfriend, and these are his shoulders, not yours.
Bir sevgilim var ve omuzlarım ona ait ; sana değil.
Yours is your laugh and your smile, and mine is...
Seninkiler gülmek ve gülümsemek benimki de...
Take the kid that is yours and go.
Senin olan çocuğu al ve git.
Sooner or later, he's gonna show you his tender underbelly, and when he does, you take that sword of yours and you sink it to the hilt.
Er ya da geç, bir görüşme isteyecek ve istediğindeyse kılıcını kabzasına kadar saplarsın. Delik deşik edersin.
yours and mine.
İkimizinki de biter.
and yourself 86
and yours is 17
yourself 387
yours 1007
yours sincerely 37
yours too 49
yourself included 25
yours and mine 62
yours truly 54
yours or mine 22
and yours is 17
yourself 387
yours 1007
yours sincerely 37
yours too 49
yourself included 25
yours and mine 62
yours truly 54
yours or mine 22
yours is 24
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and your wife 79
and you didn't tell me 78
and you're next 17
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and your wife 79
and you didn't tell me 78
and you're next 17