And yourself Çeviri Türkçe
17,765 parallel translation
Look in the mirror and see yourself for what you truly are.
Aynaya bakın ve aslında ne olduğunuzu görün.
So for goodness'sake, pull yourself out of it - and get the job done. - And what about you?
- Tanrı aşkına, toparla kendini ve işini yap.
Instead of pestering me about the future and being an insufferable know-it-all, why don't you help me reroute the temporal flow off the secondary buffer instead of just worrying about yourself?
Gelecek hakkında rahatsız edip çekilmez bir bilmiş olmak ve kendin için endişelenmek yerine neden geçici akımı ikincil direkten saptırmama yardım etmiyorsun?
Despite whatever loopholes you think you found, and the lies that you have told yourself, you still haven't delivered on your end of the bargain.
Ne açık bulduğunu sansan da, kendine istediğin yalanı söylesen de anlaşmada üstüne düşeni yerine getirmemişsin.
And maybe that's why you left yourself an out.
Bence bu yüzden bir açık kapı bıraktın.
And I think that's why you're here. To reinvent yourself.
Bence senin gelmenin sebebi de bu, kendini yenilemek.
You didn't see any similarity between yourself and Jonathan?
Jonathan'la aranda hiçbir benzerlik görmedin mi?
You betrayed me, Maze. And not for my own good. You did it for yourself.
Bana ihanet ettin Maze, hem de benim iyiliğim için değil kendi menfaatin için yaptın bunu.
Put your hands in the air and surrender yourself.
Ellerini kaldır ve teslim ol.
It was about an alien, like yourself, who came to Earth and threatened to destroy it if human beings didn't change their wicked ways.
Dünyaya gelip eğer insanoğlu aşağılık yönlerini değiştirmezse onu yok etmekle tehdit eden senin gibi bir uzaylı hakkındaydı.
If you're not gonna be here to handle my calls, ker-rah, Then I suggest you just keep walking and throw yourself off the balcony.
Çağrılarıma bakmak için burada olmayacaksan yürüyüp kendini balkondan aşağı at derim Kerrah.
You took it upon yourself to lure him in with your sunny danvers sentimentality, And then you just let me go there unprepared.
Onu parıltılı Danvers zırlamanla cezbetmeyi aklına koyup oraya hazırlıksız gitmeme izin verdin.
And which you mean by that, Despite the tone that we agreed you wouldn't use, Is that you may not have expressed yourself very well at dinner.
Kullanmayacağına dair anlaştığımız ses tonunu kullandığı hâlde bununla yemekte kendini pek iyi ifade edemediğini söylüyor.
Include yourself and Gus.
Kendini ve Gus'ı da ekle.
Another 50,000 and, uh, y'all got yourself a deal!
İkinci 50,000 ile.. .. anlaşmamız sağlanır! Ne?
And I'd be surprised if you were the kind of person to haggle over a pay cheque, so just write it yourself.
Ve çek verme konusunda tartışacak biri çıksan çok şaşırırım o yüzden fiyatı sen belirle.
Now, I want you to feel yourself floating backwards and feel yourself lying on the couch.
Gerıye doğru uzandığını ve kanepede yattığını hıssetmenı ıstıyorum.
I want you to feel yourself as you were drifting in and out of sleep, your eyes open.
Uykuyla uyanıklık arasındaymış gıbı hıssetmenı ıstıyorum, gözlerın açık.
The Matarese breaks you out of the prison, but you have to get yourself out of the desert, and it is a lot easier with a guide.
Matarese seni hapishaneden çıkarıyor ama çölden kendin çıkmalısın. Bir rehberle çok daha kolay olur.
Oh, and Lolly, I know banging it out on an old typewriter has a certain mystique, but do us all a favor and get yourself a computer.
Lolly, bir de eminim eski daktilonun seslerinin belli bir güzelliği vardır ama hepimize bir iyilik yap ve kendine bir bilgisayar al.
But, you know, being sex experts - - It's not enough because when you've - - when you've tried and tried and - - and tried and she still leaves you, anyway, then... you must look at yourself in the mirror
Ama seks uzmanı olmak yetmiyor çünkü sen sürekli ne kadar çabalasan da, çabalasan da yine de seni terk ediyor her halükarda.
Before we go, if there's anyone else who has less than 30 days sobriety or is in the meeting for their first time, please feel free to identify yourself and your disease.
Başlamadan önce, eğer aramızda 30 günden az zamandır ayık kalan varsa ya da ilk defa bu toplantıya gelen varsa lütfen kendisini ya da hastalığını tanımlamada kendini rahat hissetsin.
If you try, you'll just get yourself killed, and the rest of us will be put in lockdown for a month.
Eğer denersen kendini öldürtürsün, ve geri kalanımız bir ay boyunca kilit altında tutuluruz.
And that's why you handle things yourself.
Bu yüzden her işi kendin yapıyorsun.
In the meantime, make yourself useful and get us some more information.
Bu arada, bir işe yara ve bize daha çok bilgi bul.
Ask yourself, how much is it worth to you to remove its curse from your and your family's souls?
Kendine şunu sor bu laneti ailenin ve kendi üzerinden kaldırmanın bedeli ne kadar?
And when the Master returns, you will be too weak to defend yourself.
Efendi geri döndüğü zaman kendini savunmak için çok güçsüz olacaksın.
These babies will put you in juvenile detention till your 18th birthday, which I'm guessin is gonna take several long years for you, so you want to do yourself a favor and tell me who gave you that shit?
Buradaki bebekler seni 18. yaş gününe kadar ıslah evine tıkar, ki bence bu senin için birkaç yıl daha sürecektir ondan dolayı kendine bir iyilik yap ve bunları sana kimin verdiğini söyle?
Then absolve yourself of any guilt and just say what you have to say.
O zaman kendini suçtan arındır ve sadece ne diyeceksen de.
After I left, they said that you cut yourself free and you... you ran for it.
Ben gittikten sonra iplerini kesip kaçmışsın. Tabanları yağlamışsın.
I know you think you ought to turn yourself in and come clean about me and the bridge, but that's not what you really want.
Gidip benim ve köprü olayını çözmek için teslim olmak istiyorsun. Ama gerçekten bunu istemiyorsun.
And just like prison, if nobody likes who you really are then, buddy, you better hide yourself away.
Ve tıpkı hapiste olduğu gibi, kişiliğinizi kimse sevmiyorsa o zaman kendinizi saklasanız iyi olur dostlarım.
And, go fuck yourself, Spainer.
Siktir git Spainer.
And you didn't get that way raising yourself.
Kendine böyle davranmak zorunda değilsin.
You had a single mother who cared for you, so my dad and I care whether you wrap yourself around a tree or get shot by one of these gangsters.
Sana önem veren tek bir annen vardı. Şimdiyse, bir ağaca çarpsan veya çeteden biri tarafından vurulsan da sana önem verecek babamla ben varız.
I guess I just have more faith in you than you have in yourself, and by the way, I came up with an idea or... a notion rather, on how we could close the breaches for good.
Kendine olan inancından daha çok inancım varmış sana. Bu arada, bir fikrim var. Daha doğrusu delice bir fikir.
Maybe this is your chance to just stand and breathe on your own and just think about yourself a little.
Kendi dizlerin üstünde durup kendi başına nefes alman için kendini düşünmen için bir fırsattır belki bu.
You could've just as easily murdered us and kept the Jewel for yourself, but, you, sir, are a class act.
Bizi öylece öldürüp mücevheri kendinize alabilirdiniz. Üst sınıf birisiniz.
Up is down. Black is white, and do not let yourself get sucked in emotionally, and good luck.
Yukarısı aşağı, siyah beyaz,... duygusal olarak seni içine çekmesine müsade etmemelisin, iyi şanslar.
You want to spend your shift tagging beer bottles and used condoms? Knock yourself out.
Madem mesaini bira şişelerini ve kullanılmış prezervatifleri etiketlemekle geçirmek istiyorsun, keyfin bilir o zaman.
And you said yourself, they're in every town, right?
Hem sen de dedin, her kasabada var bunlardan değil mi?
And get yourself cleaned up.
Git de üstünü başını temizle.
I have dared to defy conventional morality, but the true individual has always had to struggle with being overwhelmed by the tribe, and no price, even this imprisonment and indignity, is too high to pay for the privilege of owning yourself.
Geleneksel ahlaka meydan okumaya cesaret ettim, Ama gerçek kişi her zaman mücadele etmek zorunda kaldı Kabile tarafından boğulmuş olarak, ve hiçbir fiyat,
But you got yourself a beautiful baby girl and a beautiful wife.
Ama sen güzel bir eş ve tatlı bir kız bebek sahibi oldun.
I'm just saying, if you wanna do this, you're gonna have to open yourself and your family up to a whole lot of scrutiny.
Demek istediğim, bu işe girişmek istiyorsanız hem kendinizin hem de ailenizin etraflıca araştırılmasına izin vermeniz gerekecek.
You are not yourself, Caitlin, And it's freaking me out,'cause you have this icy look in your eye just like you did over there.
Kendinde değilsin, Caitlin ve bu beni çok korkutuyor çünkü bu donuk bakışların bana diğer seni hatırlatıyor.
You just worry about yourself and stay safe, Bertie.
Sen kendini düşün ve dikkat et, Bertie.
Xander, make yourself useful and help load the truck.
Xander, bir işe yara da şunları kamyonete yüklemeye yardım et.
And you're gonna surprise yourself, and I promise you that's gonna feel really good.
Buna kendin de şaşıracaksın, ve söz veriyorum kendini harika hissedeceksin.
Get down and handcuff yourself.
Yere otur ve kendini kelepçele.
Yourself, your brother and all!
Kendine, kardeşine, her yere!
yourself 387
yourself included 25
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and your wife 79
and you're next 17
yourself included 25
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and your wife 79
and you're next 17
and you didn't tell me 78
and your father 132
and you're here 49
and your point is 28
and your friend 42
and your brother 50
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and your children 18
and your father 132
and you're here 49
and your point is 28
and your friend 42
and your brother 50
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and your children 18