Anytime now Çeviri Türkçe
175 parallel translation
We should raise the island anytime now.
Ada birazdan görünür.
Anytime now!
Her an.
He'll be here anytime now. - Exactly -
Birazdan burada olacak.
- He went out hunting he will be back anytime now. What did you bring him for?
Onu ne için getirdiniz?
It should be here anytime now.
Her an burada olabilir.
I suppose that means he'll be coming back anytime now, huh?
Sanırım bu her an geri dönebilir demek, öyle değil mi?
Anytime now.
Hazırlanıyorlar.
We can beam it aboard anytime now, sir.
Onları her an gemiye ışınlayabiliriz, efendim.
Captain Apollo and Starbuck should be returning from patrol anytime now.
Kaptan Apollo ve Starbuck devriyeden her an dönebilirler.
And that bitch in Palm Springs is gonna change her mind anytime now and identify you.
Palm Springs'deki kaltak her an fikrini değiştirebilir ve seni teşhis edebilir.
The game will start anytime now
Oyun her an başlayabilir.
You'll make visual contact anytime now, Smith.
Pisti her an görebilirsin Smith.
We ought to be coming to the crater anytime now.
Kratere yaklaşmış olmalıyız.
Anytime now.
Her an arayabilir.
Could be anytime now.
Her an gerçekleşebilirmiş.
Yeah, you can start the countdown anytime now. OK.
Evet.Geri sayımı istediğin zaman başlatabilirsin.Tamam mı?
It'll be anytime now.
Her an burada olabilirler.
- It'll be anytime now.
- İyi. - Her an burada olabilirler. - Tamam Şef.
They'll be out anytime now, you'll see.
Gör bak, her an dışarı çıkabilirler.
Anytime now.
Bu aralar herhangi bir zamanda.
I can pull the spear out anytime now.
Mızrağı istediğim zaman çıkarabilirim.
- Anytime now.
- Gitmelisin. - Koş!
Since the Shadows are about to strike back anytime now... -... we're caught in the middle again. - In Valen's name.
Gölgeler her an saldırıya geçebileceğinden yine arada kalan biz olacağız.
Anytime now, doctor.
Bekliyoruz doktor.
Even so, I wanted you to know because even under optimum conditions if he has not already run out of air, he should be out anytime now.
Yine de, en ideal koşullarda bile şimdiye kadar oksijeni bitmiş olmalı.
Anytime now!
Hadi artık!
We should be entering Earth space anytime now.
Dünya alanına girmeye az kaldı.
You can bring on the good news anytime now.
İstediğin zaman iyi haberleri verebilirsin.
Anytime now.
- Eli kulağında...
They've contacted their fleet, and we could have company anytime now.
Kendi filolarıyla irtibata geçtiler, ve her an birileriyle karşılaşa biliriz.
Fat boy should be finishing up anytime now.
Şişko çocuk artık bitirmeli.
I should be getting a call anytime now to fix it.
Arızayı gidermek için çağrı almalıyım.
IV should kick in anytime now, no problem.
İlaç birazdan etkisini gösterir, sorun yok.
I hope you'll all still think of it as home and come whenever you like... and stay as long as you care to, now or anytime.
Burayı hepiniz yine eviniz olarak bilirsiniz umarım. Ne zaman isterseniz gelin... ve istediğiniz kadar kalın, istediğiniz zaman.
Now or anytime.
Ne şimdi ne de başka bir zaman.
- Now or anytime.
- Ne şimdi ne sonra.
You're ready now, anytime.
Sen herzaman buna hazırsın.
In the first place. I don't think it has to be now or later or anytime.
Ben ne şimdi, ne de daha sonra böyle birşey olacağını zannetmiyorum.
Now, in order to catch Red Lynch, if I have to interrogate Joey, I'll do it anytime it's necessary.
Red Lynch'i yakalamak için Joey'yi sorgulamam gerekiyorsa gerektiği takdirde sorgularım.
Now you call the Pentagon anytime you like... they will tell you stay out of my way.
İstediğin zaman Pentagon'u ara yolumdan çekilmeni söyleyeceklerdir.
He can leave anytime he wants now.
Artık gidebilir.
Anytime between now and midnight if any member of your family says that they need you in any way I'll let you live.
Şimdi ve gece yarısı arasında her hangi bir zamanda ailenin fertlerinden biri sana ihtiyaç duyduğunu söylerse ne şekilde olursa olsun, yaşamana izin vereceğim.
Now you can call your own personal psychic... anytime 24 hours a day... thanks to the nationwide Psychic Discovery Network.
Kişisel medyumunuzu günde 24 saat arayabileceksiniz.
And now anytime anybody wants 400, we just say, "Let's Ross it!"
Yaptık. Şimdi kim % 400 istese "Hadi Ross'layalım" diyoruz.
I mean, who is this true TV executive who can now get his Johnson to head north... anytime he wants?
Demek istediğim, aletini istediği an kuzeye yönlendirebilen bu kişi, TV yöneticilerinden... hangisi?
Now, I can't do all the years I gotta do in here... knowing'that they can take your beautiful face away from me anytime they want to.
Her istediklerinde senin güzel yüzünü benden alabildiklerini bilerek burada yatmam gereken yılları yatamam.
As long as you put up with it, which means of course anytime they want cause that's what Americans do now.
Ta ki siz doyuncaya kadar yani bu demek oluyor ki istedikleri her zaman çünkü Amerikalıların bugün yaptıkları tam da bu.
Anytime now.
Her an olabilir.
Now, you can talk to me anytime you want.
Şimdi, istediğin her zaman benimle konuşabilirsin.
Well, now you can listen to it anytime you want.
İşte, artık istediğin zaman duyabilirsin.
Now, anytime you wanna dance with me to gene krupa,
Ne zaman ben ve Gene Krupa'yla dans etmek istersen ben buralardayım.
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now that i think about it 142
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66