As everyone knows Çeviri Türkçe
111 parallel translation
Sorry to intrude. I don't mind you two Wrestling around, but as everyone knows, Wrestling is all a fake.
Yerinde olsam emin olmazdım. Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Biraz güreşmenizin sakıncası yok.
We creatures, as everyone knows, long for respectability.
Herkesin bildiği gibi, bizler saygınlık özlemi çekeriz.
God's an old queer, as everyone knows.
Herkesin bildiği gibi Tanrı eski nonoşlardandır.
I'm almost part of the family, as everyone knows, that's right Clara?
Neredeyse aileden biri sayılırım, herkes beni tanır, değil mi Clara?
Look, unfortunately, as everyone knows, I confuse the right with the left.
Bakın, ne yazık ki, herkesin bildiği üzere,... sağla solu birbirine karıştıran bir insanım.
Becauseiocane comes from Australia, as everyone knows, and Australia is entirely peopled with criminals, and criminals are used to having people not trust them, as you are not trusted by me, so I can clearly not choose the wine in front of you.
İocane'in Avustralya'dan geldiğini bilmeyen yoktur. Avustralya külliyen suçlu doludur ve suçlular da insanların kendilerine güvenmemelerine alışkındırlar tıpkı bana güven vermemen gibi. Bu yüzden de şüphesiz senin önündeki kadehi seçmeyeceğim.
Just as long as everyone knows that Raphael is the star.
Yeter ki herkes Rafael'in yıldız olduuğunu bilsin.
That's interesting because as everyone knows since there was no year zero the millennium doesn't begin until the year 2001 which would make your party one year late and thus quite lame.
Bu ilginç çünkü herkes şunu bilir ki sıfır senesi olmadığından milenyum 2001'e kadar başlayamaz bu da senin partinin bir sene geç olması demektir ve bu da ufak bir aksaklık sayılır.
They don't care we're standing around freezing, in the middle of the night as long as everyone knows who's in charge.
Gecenin bir yarısı kıçımızın donması umurlarında değil. Yeter ki kimin borusunun öttüğü bilinsin.
And, as everyone knows... once you're expelled from here, you cannot get admission elsewhere.
Ve, herkes bildiği gibi... Sen bir kez uzaklaştırılırsan, sizi başka okullar kabul etmez.
As everyone knows I'm the Daler Mehndi of the poor...
Herkezin bildığı gibi ben zavallı Daler Mehndi'im
'Cause as everyone knows. once you have an avuncular weatherman on your side. there's no end to your power.
Herkes bilir ki, arkanda hava durumunu sunan bir dayın varsa seni kimse durduramaz.
As everyone knows, after 33 years, our beloved Pete Fineman is retiring.
Bilindiği gibi, 33 yıl sonunda sevgili Pete Fineman emekliye ayrılıyor.
And she was singing. And she's a beautiful singer, as everyone knows.
Hala beni vuracak cesareti bulamıyorsunuz, değil mi?
And a friendship slowly blossomed, because as everyone knows, misery loves company.
Ve bir arkadaşlık yavaş yavaş filizlendi, çünkü herkesin bildiği gibi ızdırap, ortaklığı sever.
As everyone knows, we're here this evening about Ruth Wyner and John...
Herkesin bildiği gibi bu akşam... - Ruth Wyner ve John için buradayız.
As everyone knows, Victor Quinn died soon after in a car crash.
... Victor Quinn, kısa süre sonra bir araba kazasında öldü.
You know, I have no problem with him writing whatever he wants, as long as it doesn't promote hatred and as long as everyone knows that it is fiction, that he's making it up.
Biliyorsun, o çocukla hiçbir problemim yok, nefreti körüklemediği sürece herkesin bunu, onun uydurduğu bir kurgudan ibaret olduğunu bildiği sürece istediği her şeyi yazabilir.
And as far as telling the truth is concerned, well, that's impossible because, as everyone knows, a rat can't talk.
Gerçeği söylemek gerekirse aslında, bu imkansız çünkü, herkesin de bildiği gibi bir sıçan konuşamaz.
As everyone knows by now, traces of the neurotoxin have been found in some plants and trees.
Artık herkesin bildiği gibi, bitkilerde ve ağaçlarda nörotoksin kalıntıları bulundu.
As everyone knows, Lem is inherently bossy.
Herkesin bildiği üzere Lem doğuştan patronvari biri.
The same as everyone knows Hindi in India.
Tıpkı Hindistan gibi.
So everyone knows you as a troublemaker.
Herkes seni baş belası olarak tanıyor.
Everyone knows one woman is as good as another.
Bir kadının diğeri kadar iyi olduğunu herkes bilir.
Everyone knows me as So Hai.
- Tabii. Herkes beni So Hai diye tanır.
But then, everyone knows of us as foes.
Ama herkes bizi düşman bilir onunla!
Our guest today is Gray Grantham who has, as just about everyone in America knows revealed the plot behind the assassinations of Rosenberg and Jensen.
Bugün Gray Grantham'ı ağırlıyoruz. Amerika'da onu tanımayan yok. Yargıçlar Rosenberg ve Jensen'in katillerini ortaya çıkardı.
Just make sure everyone knows about it because I'm only as good as my reputation.
Sadece bunu herkesin bildiğinden emin olun, çünkü ben sadece şöhretim iyi olduğu kadar iyiyim.
In musical jargon, everyone knows me as'Barbarito Torres
Müzik çevrelerinde "Barbarito" diye tanınırım.
"No one knows how and why everyone is madly in love"
"Hiç kimse, nasıl olduğu ve herkesin, delice neden aşık olduğunu bilmez"
You know, it's embarrassing when everyone knows you... as the guy that always chokes.
Herkes beni dili tutulan çocuk olarak tanıyor.
As if everyone in my family knows but won't tell me where.
Ailemdeki herkes biliyormuş da bana yerini söylemiyormuş gibi.
Lorelai, everyone knows that you are supposed to call people as soon as they have arrived home.
Lorelai, bizi eve gelir gelmez araman gerekiyordu.
Everyone knows you only get two great loves.
Hayatın boyunca iki kez gerçekten aşık olacağını herkes bilir.
As everyone now knows, she was kidnapped and forced to have sex on the Internet.
Hepimizin bildiği gibi, o kaçırılmıştı ve internet üzerinde sekse zorlanmıştı.
I feel as if everyone around knows about us.
Kendimi dünyanın her tarafını biliyor gibi hissediyorum.
There's just one frog who knows everyone at Neptune High's password... and I followed him to the low-rent version of lovers'lane :
Neptune Lisesinde herkesin şifresini bilen yalnızca bir kurbağa var ve ben de onu aşıkların gizli mekanına kadar takip ettim :
-... as everyone who knows Isabel has suffered.
- Onunla konuşuyor.
Everyone knows it's you anyway. K'harma. Or sometimes known as
Herkes seni K'harma olarak tanır veya "Instant K'harma" olarak.
Everyone knows there's no such thing as ghosts.
Herkes hayaletlerin olmadığını bilir.
Everyone knows there's no such thing as ghosts.
Buradaki herkes hayalet gibi şeylerin olmadığını bilir.
As far as he knows, my accounts are frozen just like everyone else's.
Bildiği kadarıyla hesaplarım herkesinki gibi donduruldu.
Everyone knows red dragons are immune to fireballs as well as all other forms of incendiary attack.
Kızıl ejderhaların ateş toplarına bağışıklığı olduğunu tüm diğer canlıları yakıcı olduğunu bildiği kadar herkes bilir.
Everyone knows you as Pleiades...
Herkes seni Pleiades olarak biliyor...
As far as I can tell, he knows everyone who's ever set foot on a farm in the northern hemisphere.
Kuzey Hemisphere'da bir çiftliğe ayak basmış.... herkesi tanıdığını söyleyebilirim..
As far as we know, everyone that knows about clark's weakness is in this room.
Bildiğimiz gibi Clark'ın zayıflığını bilen herkes bu odada.
Look, everyone up here knows that the real hero is your man, claire.
Bak, buradaki herkes asıl kahramanın senin adamın olduğunu biliyor, Claire.
Your heart is black as hell and everyone knows it.
Sen taş kalplinin tekisin ve bunu bilmeyen yok.
As I said, Doctor, everyone knows our names.
Dediğim gibi, ismimizi herkes bilir Doktor.
But everyone knows me as Knife-Eater.
Ama herkes beni Bıçakyiyen olarak tanır.
The most important part of this college, and as you can see, everyone here knows just how important I am.
Bu kolejin en önemli parçası. Ve gördüğünüz gibi, herkes benim ne kadar önemli olduğumu biliyor.