Knows what Çeviri Türkçe
11,291 parallel translation
We have the unlucky privilege of carrying God knows what with no protection across the ocean.
Üstelik şansımıza, ne olduğu bilinmeyen bir şey taşıyoruz. Koruma olmadan... Okyanusun diğer ucuna.
Who really knows what P. R. is?
Halkla ilişkilerin ne olduğunu kim biliyor ki?
Nobody even knows what the hell's going on.
Kimse cehennemlerin neler olduğunu bilmiyor.
Who knows what's lurking in the dark?
- Karanlıkta kim pusuya yatar kim bilir.
Ricky knows what he's doing. He's very good at his job.
Ricky işinin ehlidir.
- God knows what is in my heart.
- Tanrı benim yüreğimi biliyor.
Everyone here knows what happens.
Herkes neler döndüğünü biliyor.
- Trevor knows what happened?
- Trevor biliyor mu? - Evet.
I just don't know if I have the nerve, you know, to take all the money and go down to Mexico and then be on the run from the law and who knows what else will come up out of this.
Cesaretim var mı bilemiyorum. Yani tüm parayı alıp Meksika'ya gitmek, kanundan kaçmak falan başımıza ne geleceğini kim bilebilir?
Or you wanna drive 200 miles back to Lubbock and look at mugshots that don't matter'cause nobody knows what these sons of bitches look like?
Yoksa Lubbock'a 320 km sürüp kimsenin orospu çocuklarının neye benzediğini bilmediği önemsiz sabıka fotoğraflarına mı bakmak istersin?
I said, "My man Troy knows what he's doing."
"Adamım Troy işini biliyor" dedim.
You know, he knows what's what.
Hem o her şeyi biliyor.
Guys, I think you should listen to this, Takashi knows what happened to the doctor.
Millet, bence bunu dinlemelisiniz, Takashi doktora olanları biliyor.
'Cause had it been after practice, who knows what fucking sweaty and encrusted items I might've encountered up your ass crack.
Eğer antremandan sonra yapsaydınız götünde kimbilir hangi terli ve kaba maddelerle karşılaşacaktım.
Rourke knows what he's doin', all right?
Rourke ne yaptığını biliyor, tamam mı?
Maria, I am sure Monsieur Ratier knows what he is doing.
Maria, eminim Bay Ratter ne yaptığını biliyordur.
Who knows what punishment her mother will now impose?
Annesi kimbilir ne ceza verecek.
That notebook is like the holy grail for Serbian nationals. They will track the globe for any sign of it. Half a design and nobody even knows what the hell it's for?
o defter sırp nasyonalistleri için kutsal kitap gibi ondan bir iz bulmak için dünyayı takip ederler dizaynın yarısı ve hiç kimse ne için olduğunu bilmiyor mu?
When they're in close proximity, one of them knows what the other knows, almost immediately.
Birbirlerine yakın olduklarında, biri anında diğerinin bildiklerini öğrenmiş oluyor.
Plus, the back yard backs right up to the woods, and who knows what kind of wild animals are lurking back there.
Arka taraf ormana bakıyor ve kim bilir arka tarafta... ne vahşi hayvanlar vardır.
Who knows what can happen as it grows?
Büyüyünce neler olabilir kim bilir?
I mean, who the hell knows what he's been doing in there.
Yani, kim bilir içeride ne boklar yapıyor.
When you let them lose, who knows what havoc they might reek?
Onları serbest bırakırsan, kim bilir nasıl bir karmaşa yaratırlar?
Raisins, nuts and God knows what all she's made of.
Kuru üzüm ve fındık, onun neden yapıldığını Tanrı bilir.
Who knows what this boy wants.
Kim bilir bu çocuğun aklından yine neler geçiyor...
He knows what's best for you, whether your like it or not.
Sizin için en iyisini o bilir, sevseniz de sevmeseniz de.
People there who expect me to return phone calls and answer emails and god knows what.
Dönüş bekleyen telefon çağrıları ve e-postaları... ve tanrı bilir benden neler bekliyorlardır insanlar.
No one knows what happened that day.
O gün yaşananları hiç kimse bilmiyor.
The guy knows what he's doing.
Adamlar işini biliyor.
All right, um... rapists, you know, who knows what else.
Pekala, um... Tecavüzcüler, biliyorsun, Kim bilir başka ne var.
Nobody knows what happened.
Kimse ne olduğunu bilmiyor.
Everybody knows what you did.
Herkes ne yaptığını biliyor.
Everyone knows what to do.
Herkes yapması gerekeni biliyor.
Someone who knows what we did.
Yaptıklarımızı bilen biri.
It means nobody knows what the hell is going on.
Kimse neler olduğunu bilmiyor demek oluyor.
Walter, get me another secretary who knows what she's doing.
Walter, ne yaptığını bilen başka bir sekreter bul bana.
Of course it hasn't, because he knows what a nurse is capable of.
- Elbette fark etmedi, zira bir hemşirenin neler yapabileceğini çok iyi biliyor.
Who knows what darkness lurks in the heart of a man?
İnsanın içindeki karanlığı kim bilebilir?
No one truly knows what happened, but many believe it was the outcome of a seance gone horribly wrong.
Hiç kimse gerçekten ne olduğunu bilmiyor ama birçok kişinin inandığına göre seanslardan biri korkunç bir şekilde yanlış sonuçlandı.
Everybody knows what's coming, but he keeps them waiting for it.
Herkes neyin var olduğunu bilir, ancak onları bekletmeye devam eder.
It is hard to have a conversation with someone who knows what I've got on under my trousers.
Bu tür konuşmayı yapmak zor. Pantolonumun altında ne olduğunu bilen biriyle konuşmak zor.
Is it possible he knows what he's saying?
"Ne dediğinin farkında olabilir mi?"
Sometimes Conner just gets an idea, and he runs with it, you know, and he's right, like, 99.9 % of the time, so you've just got to trust that he knows what he's doing.
Bazen Conner'ın aklına bir fikir gelir ve onu benimser aquaspin CONNER4REAL CONNQUEST TURNESİNİ SUNAR ve % 99.9 haklıdır. Yani, yaptığı şeyi bildiğine inanmalısınız.
I mean, nobody really knows what's out there.
Yani kimse orada gerçekte ne olduğunu bilmiyor.
I think what my better half is trying to say is that having played up a bit in his teens, he will be experienced enough to make sure that our kid knows the pitfalls of hanging out with wrong'uns.
Bence daha iyi yarım söyleyecek ne deniyor? Onun gençler biraz oynadı sahip olmasıdır, O yeterince deneyimli olacak
I'm sure this gentleman didn't take anything that doesn't belong to him because he knows exactly what that would mean.
Eminim ki bu beyefendi kendisine ait olmayan hiç bir şeyi almamıştır çünkü bunun ne demek olduğunu tam olarak bilir.
I knows exactly what words I want to say but somehow they all come out squish squiddled round.
Ne demek istediğimi biliyorsun. Nasıl oluyorsa hep yanlış söylüyorum.
Who knows where this is from and what it really says.
Yani, bunun nereden geldiğini ve üzerinde ne yazdığını kim bilebilir?
Find out what else he knows about the hag.
Hag'la ilgili ne bildiğini öğren.
And to that, I say, well, if a president can't do what he knows is right, then what's the presidency for?
Buna karşılık, diyorum ki, doğru bildiğini yapamayan bir başkan, ne işe yarar ki?
We need to find out what he knows.
- Ne bildiğini öğrenmemiz gerek.
what 176647
what are you doing 28810
what are you talking about 12491
what is it 20402
what do you mean 18295
what happened 16539
what are you doing here 13243
what's up 12096
what are you doing right now 114
whatever 7954
what are you doing 28810
what are you talking about 12491
what is it 20402
what do you mean 18295
what happened 16539
what are you doing here 13243
what's up 12096
what are you doing right now 114
whatever 7954
what did you do today 56
what are you wearing 305
what do you want 9254
what are they like 58
what are you 4599
what do you think 9124
what's your name 4643
what are these 350
what's happened 1050
whatcha doing 80
what are you wearing 305
what do you want 9254
what are they like 58
what are you 4599
what do you think 9124
what's your name 4643
what are these 350
what's happened 1050
whatcha doing 80
what have you got 603
what is this 7416
what's the 204
what's the matter 6346
what is that 6346
what the hell 6066
what's going on 16788
what are you doing now 174
what's wrong 10695
what are you up to 648
what is this 7416
what's the 204
what's the matter 6346
what is that 6346
what the hell 6066
what's going on 16788
what are you doing now 174
what's wrong 10695
what are you up to 648