English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / Ask me a question

Ask me a question Çeviri Türkçe

1,435 parallel translation
0kay, help me out. Ask me a question.
Tamam, biraz yardımcı olun Bana bir soru sorun.
I couldn't think straight, so when you have to ask me a question about that scene,
Keyfinize bakın, çocuklar. Bu sefer hiçbir şeyim yok.
How can you ask me a question like that, Javier? !
Bana böyle bir soruyu nasıl sorarsın, Javier?
Ask me a question I can answer,'cause I cannot afford to have you on my stoop.
Bana cevaplayabileceğim sorular sorun çünkü evimin önünde durup bana çok para kaybettiriyorsunuz.
You don't believe me, ask me a question.
Bana inanmıyorsan, bir soru sor bakalım.
Okay. - Ask me a question.
Tamam, bana bir soru sor.
I'm waiting for Agent DiNozzo to ask me a question.
Ajan DiNozzo'nun bana soru sormasını bekliyorum.
Now, let me ask you a question. - Do you have children already?
Şimdi ben size bir soru sorayım.
Let me ask you a tough question.
Sana zor bir soru soracağım :
Let me ask you a question.
Sana bir şey sorayım
- Let me ask you a question.
- Sana bir sorum olacak.
Look Teddy, I'm gonna ask you a question and I want you to tell me the truth, okay?
Bak Teddy, sana bir soru soracağım ve bana doğruyu söylemeni istiyorum tamam mı?
" And it's a fair question to ask me, because I am, after all, mostly qualified to do something like deliver futons.
" Bu sorunun bana sorulması normal, çünkü ne de olsa ben sadece minder dağıtacak yetenekte bir adamım.
You must be joking. Let me ask you a question.
Dalga geçiyor olmalısın, bunu bilmek istemiştim.
Now let me ask you guys a crazy question.
Size çılgınca bir soru sorayım.
And you're not going to ask me a single question about what happened to the girl in New Jersey.
Ve bana New Jersey'deki kıza ne olduğu hakkında tek bir soru bile sormayacaksın.
We've agreed to your answers, but there's nothing to stop me from putting any information I want into a question I ask.
Senin cevapların için anlaştık ama hiçbir şey beni sorduğum soruya edindiğim bilgileri eklemekten alıkoyamaz.
Let me ask you a question.
Sana bir soru sorayım.
Let me ask you a question.
Size bir soru sorayım.
Let me ask you a question.
Sana bir şey soracağım.
Let me ask a question.
Bir şey soracağım.
Annie, let me ask you a question.
Annie, sana bir soru sorayım.
Hey, let me ask you a question.
- Hey, müsadenle sana bir soru sorayım.
If you wanna talk to somebody, if you wanna ask a question, you ask me.
Eğer biriyle konuşmak istersen, eğer bir soru sormak istersen, bana sor.
You need to have to common decency to answer me when I ask you a question.
... ve birine bir soru sorduğumda cevap beklerim!
Excuse me, may I ask you a question?
Af edersiniz. Size bir soru sorabilir miyim?
ON RECORDER : Let me ask you a question.
Sana bir şey soracağım.
- Let me ask you a question, Walter.
- Sana bir soru sorayım, Walter. - Atış serbest!
I was up. Look, Maggie, let me ask you a question.
Sana bir soru soracağım.
No, a simple game. I'll ask you a question. If you can't answer, you give me a cigarette.
Yok, basit bir oyun, sana bir soru soracağım, bildin bildin, bilemedin, veriyorsun bir cigara.
Before you throw me out, I want to ask a question.
Beni dışarı atmanızdan önce, bir soru sormak istiyorum.
Let me ask you a question, lieutenant.
Millet?
Let me ask you a question.
Sana bir soru soracağım.
Now let me ask you a question
Sana bir soru sorayım.
Don't ask me a silly question!
Saçma bir soru sorma!
- Hey, Wanda, let me ask you a question.
- Hey, Wanda, sana bir şey sormak istiyorum.
- Hey, let me ask you a question.
Sana bir şey soracağım.
Let me ask you a question.
Birşey soracağım,
Let me ask you guys a question.
Size bir soru sorayım.
- Oh, Larry! - Let me ask you a question.
Yapma Larry.
That's right. Let me ask you a question, Stevie.
Sana bir şey soracağım, Stevie.
And let me ask you a question :
Bir şey soracağım. Bu kazağı beğendin mi?
Guys, let me ask you a question.
- Size birsey soracagim.
Let me ask you a question, Doug. When you call me brown eyes, are you thinking about me or the monkey?
Bana "kahve gözlüm" derken beni mi yoksa maymunu düşünüyorsun?
LET ME ASK YOU A QUESTION. UM...
Sana bir sorum var.
Let me ask you this question what are you looking for in a woman
Sana bir soru sorayım Bir kadında aradıkların nelerdir
Let me ask you a question.
Sana bir soru sormama izin ver.
Excuse me, Your Honor, may I ask a question, please?
Affedersiniz, Sayın Hakim, Lütfen, bir soru sorabilir miyim?
Well, let me ask you a crude question.
Sana üstünkörü bir soru sorayım.
Let me ask you a question.
Sana bir şey sorabilir miyim,
Ray, let me ask you a question ; I mean, I'm not a real smart guy but if your not in my car and I'm not in my car, who is?
Ray, sana bir soru sorayım ; ben zeki biri değilim ama arabamdaki sen ya da ben değilse, kim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]