Ask me Çeviri Türkçe
31,614 parallel translation
If you ask me, what I see here is you and Ford, and over here is Callie.
Bana sorarsan, sen ve Ford burada, Callie ise burada duruyor.
Just ask me a favor.
- İyilik iste benden.
Please don't ask me that.
Lütfen bunu sorma.
You could ask me what color the sky is and I would say blue and somehow I'd be wrong.
Bana gökyüzünün rengini sorabilirsin. Mavi desem bile bir şekilde yanılmış olacağım.
After what happened with Laurel, how can you ask me to put more people in the crosshairs?
Laurel'a olanlardan sonra.. .. benden nasıl başka insanları tehlikeye atmamı.. .. istersin?
You can ask me any kind of question you want.
Bana istediğin soruyu sorabilirsin.
But... don't ask me to have hope.
ama... umutlanmamı bekleme benden.
You have no right to ask me that.
- Benden bunu istemeye hakkın yok.
Oh, please don't ask me that.
- Lütfen bana bunu sorma.
I know you've come here to ask me to rethink the elections.
Biliyorum, buraya seçimleri tekrar düşünmem gerektiğini söylemeye geldin.
And if I'm so useless, why would Beckett ask me to consult on a murder?
Ve eğer gerçekten işe yaramazsam, Neden Beckett cinayet davasında Danışmanlık yapmamı istedi?
Just... ask me whatever you want about directions and travel plans and anything related to Bonnie.
Bana.. Gideceğimiz yerlerle ilgili ya da Bonnie ile ilgili her şeyi sor o kararların hepsini verebilirim.. ama
Ric and me... just please don't ask me to make that choice right now.
Ric ve ben.. işte bu konuda bir karar veremem o yüzden sorma lütfen.
If you ask me, they're all reruns.
Bana sorarsan bunların hepsi tekrar gösterim.
Then why did you ask me that?
Peki neden bunu istedin?
If I pick up the phone, she's gonna ask me for money, or to give legal advice to some meth-y cousin
Eğer telefonlarını açarsam benden para isteyecek. Ya da sahip olduğumu bile bilmediğim keş bir kuzen için hukuki tavsiye.
I think he was gonna ask me one of these days.
Sanırım bu günlerden birinde evlenme teklif edecekti.
Ask me. I know.
Ben biliyorum.
Why did you ask me to come here and then get wasted?
Neden buraya gelmemi isteyip, sonra sarhoş oldun.
Come on, T., ask me anything.
Hadi ama T, bana bir şeyler sor.
You didn't ask me why.
Sebebini sormamıştın.
I'm saying if you do something and you don't ask me why I'll come home.
Diyorum ki ; senden istediğim şeyi yaparsan ve sebebini sormazsan eve geleceğim.
Is this the part where you ask me to turn against the father of my kid?
Bu noktada benden çocuğumun babasına sırtımı dönmemi mi isteyeceksin?
If you ask me if I am sleeping with him, I swear to God...
Onunla yatıp yatmadığımı soruyorsan, Tanrı'ya yemin ederim ki...
I mean, I date men, but I might seriously ask Dr. Minnick to marry me.
Erkeklerle çıkıyorum ama Dr. Minnick'den benimle evlenmesini isteyebilirim.
Let me ask you this.
Sana bir şey soracağım.
- I don't know. Let me ask him.
Bilmiyorum, durun bir sorayım.
Let me ask you a question,
Sana bir soru sorayım,
So hey, let me ask you something.
Sana bir şey soracağım.
Ask Dr. Rollins to meet me in his wife's room.
Dr. Rollins'ten benimle karısının odasında buluşmasını isteyin.
Don't ask questions, just tell me! You monster!
Soru sorma, sadece söyle!
All you need to do is ask me, Barry.
Tek yapmanız gereken sormak, Barry.
I could ask him to put in a good word for me.
Benim için iyi şeyler söylemesini isteyebilirim.
♪ He gives me love kernels ♪
* Bana aşk çekirdeklerini verdi *
So I confronted him, and he blew up, told me never to ask where he goes again.
Ben de kendisiyle yüzleştim ve o da patladı, Ban bir daha kendisine nereye gittiğini sormamamı söyledi.
I ask you all to pray with me now.
Sizlerden benimle birlikte namaz kılmanızı istiyorum.
You can't ask me to do that.
Benden bunu isteyemezsin.
Aww, if you want to kiss me, just ask.
Öpmek istersen istemen kafi.
Thank me when this is over, luv.
Teşekkürü tüm bunlar bittiğinde edersin aşkım.
So let me ask you this.
O zaman sorun geliyor..
Don't worry about me, luv.
Beni merak etme, aşkım.
You haven't even given me a chance to ask.
Sorma fırsatı bile vermedin daha bana.
Thank you. And can I ask you to do something for me?
- Teşekkürler.Senden benim için bir şey yapmanı isteyebilir miyim?
Let me ask you a question.
Size bir sorum var.
You think that letting me cry on your shoulder is proof that you love me?
Omuzunda ağlamama izin vermeyi aşkının ispatı olarak mı görüyorsun? - Evet!
Strikes me as an excellent person to ask.
Bana o soruyu sormak için harika bir kişi gibi geliyor.
Okay, let me ask you another question? .
Peki, size bir soru daha.
That does not surprise me.
Hiç şaşırmadım. İletişimde kalalım. İşimiz başımızdan aşkın.
Hey, theoretically, if, you and I were hitched and that tornado had sent me off to Oz, would you carry a torch or just shack up with the next deadly, gorgeous shrink that crossed your path?
Garajın yer yerine onlardan sakladım. Bak, teorik olarak sen ve ben evli olsaydık ve kasırga beni tahtalıköye yollasaydı bana sadakatini korur muydun yoksa önüne çıkan ilk müthiş, yakışıklı deli doktoruyla aşk yaşamaya mı başlardın?
You know, guys come into the bar and hit on me all the time.
Adamlar bara gelip sürekli bana askıntı oluyor.
He introduced me to my wife, for crying out loud.
Karımla beni o tanıştırmıştı, tanrı aşkına.
ask me anything 71
ask me a question 31
ask me anything you want 22
ask me again 35
ask me what 45
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
ask me a question 31
ask me anything you want 22
ask me again 35
ask me what 45
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499