Ballerina Çeviri Türkçe
464 parallel translation
My little ballerina is charming, but such a bore.
Küçük balerinim hoş ama biraz sıkıcı.
A ballerina who said, " I love you...
Bir balerin şöyle demişti, " Seni seviyorum...
I'm a ballerina but not a soloist.
Ben balerinim, ama solo değilim.
She has to be a ballerina so you can feel proud.
Senin gurur duyman için balerin olmak zorunda.
Nor with any prima ballerina imbecile enough to get married.
Aynı şekilde evlenecek kadar embesil olan başka bir baş balerin de.
Allow me to congratulate the next prima ballerina.
Empire Tiyatro'sunun yeni baş balerinini kutlarım.
- You're a famous leading ballerina.
- Sen ünlü bir baş balerinsin.
I'm supposed to have entertained millions of people in my time. And I am not entertained by this little ballerina's snide insinuations... that I am a no-talent hoofer.
Zamanında, milyonlarca insanı eğlendirmiş olan ben yeteneksiz bir revü kızıymışım gibi, şu balerin hanımın küçümseyici imalarından eğlenemiyorum.
The countess could easily have lived off men, but she had other ambitions, she longed to realize her childhood dream to become a ballerina.
Kontes, kolay bir şekilde erkeklerin sırtından geçinebilirdi ama onun başka arzuları vardı, balerin olmak yönündeki çocukluk hayalinin farkına varmıştı.
Practicing nine hours a day, from the age of ten... may make a great ballerina, I suppose.
Büyük bir balerin olmak için sanırım 10 yaşından beri günde 9 saat çalışmak gerekiyor.
I was dancing my first part as a ballerina... and Carl and I were married at the same time.
Balerin olarak ilk kez dans ettiğimde, Carl ve ben evliydik.
I was dancing, bothering no one... and he applauds me as if I were a ballerina.
Oynuyordum, kimseye ilişmeden sanki balerinmişim gibi adam beni alkışladı.
Prima ballerina Andreny.
Baş balerin Andreny.
Under the excellent guidance of your prima ballerina.
Hem de baş balerinimizin rehberliğinde.
He said he heard the ballerina describing how they caught refugees in the costume baskets on a previous trip.
Balerinin geçen seferki yolculukta sepetlere saklanan mültecileri yakaladıklarını anlattığını duymuş.
Anna Pavlova, prima ballerina of the Russian Ballet, danced Swan Lake.
Rusya baş balerini Anna Pavlova, Kuğu Gölü'nü oynuyordu.
Come on, second rate ballerina, give me the gun...
Hadi ama, ikinci sınıf balerin, silahı bana ver...
She was a very famous ballerina.
Çok ünlü bir balerindi.
She was a great ballerina.
Çok büyük bir balerindi.
"Sevilla, dearie, you're the greatest prima ballerina in the whole world."
"Sevilla tatlım, inan bana sen bu dünyanın en iyi baş balerinisin."
Now, what should we do with our baby ballerina?
Şimdi güzel balerinimizle ne yapmayı düşünüyoruz?
'TO THE MAGNIFICENT PRIMA BALLERINA... FROM AKIKO'
-
To be honest your "Giselle" convinced me to be a ballerina.
Dürüst olmak gerekirse benim balerin olmamda sizin "Giselle" nizin payı büyük
I'm thinking about you as my prima ballerina.
Seni öndeki balerin olarak düşünüyorum.
Well, an old love of mine wore it. A ballerina from Spain.
Eski aşklarımdan biri..... İspanyol bir balerin kullanırdı bunu.
We know that, ballerina's Legs too.
Biz biliyoruz ki, balerin Bacaklarıyla.
When I was a child, I wanted to be a ballerina.
Ben çocukken balerin olmak isterdim.
You're talking to a ballerina.
Balerinden bahsediyorsun.
The word of a ballerina, a jilted girlfriend.
Terk edilmiş sevgilisi olan, balerinin sözü. Unutun gitsin.
Will it help me be a ballerina?
Benim balerin olmama yararı olur mu?
Mom, I'm going to be a ballerina.
Anne, ben balerin olacağım.
Can you put these on me, so I can be a ballerina with wings?
Bunları bana takabilir misin? , çünkü ben kanatlı bir balerin olabilirim.
My ballerina costume does.
Benim balerin kostümümde var.
Uncle Jesse, let's play ballerina.
Jesse Amca, balerin yapalım.
Uncle Jesse doesn't wanna play ballerina.
Jesse Amcan balerin yapmak istemiyor.
How do you play ballerina?
Nasıl balerin yapıcaz?
Hi, Uncle Jesse. Ready for more ballerina?
Jesse Amca, balerin için hazır mısın?
Why don't you go upstairs and play ballerina with your big sister.
Neden üst kata gidip ablanla birlikte balerin yapmıyorsun.
You too, little ballerina.
Senide, küçük balerinci.
By the time the airline cancels this flight, which they will, you'd have more of a chance finding a three-legged ballerina than a room.
Havayolu bu uçuşu iptal ettiğinde, ki edeceklerdir, oda bulma şansın, üç ayaklı bir balerin bulma şansından az olur.
What about a 1 00-pound ballerina that's been speeding for three days?
Ya da 3 gündür hap almış 50 kiloluk bir balerini?
Ballerina, coming in the middle of practice again?
Balerin yine çalışmanın ortasında mı geliyor?
- No, Ballerina is taking a shower.
- Hayır, balerin yıkanıyor.
Ballerina.
Balerin.
Give it to Ballerina, he's a tender soul.
Onu balerine ver, O bir nazik ruh.
Ballerina, Nosey, you get him.
Balerin, Kokulu, siz O'nu tutun.
Ballerina, Mosha, that's right, that's right, Pirate!
Balerin, Mosha, tamam, tamam, Korsan!
- The ballerina.
- Balerin olan.
One was a pianist. The second I was a ballerina. And the third, I did all the laundry for Genghis Khan.
Sırasıyla piyanist, balerin, ve Cengiz Han'ın çamaşırcısıydım.
Then, you have certainly nothing against, if the ballerina dances her first Viennese waltz with a VIENNISE partner. Brilliant.
Öyle de kalmalı.
- Spanish ballerina
- Dansöz.